<<Ana sayfa

Günler: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

26 Haziran 2005 Pazar (3. gün)

bugün gidilen yol: 45 km

toplam gidilen yol: 176 km

Yolumuza erken çıktık, Bayramiç bir kaç saat uzakta olmalıydı. Yolun en kötü özelliği inişli çıkışlı olmasıydı. Yokuşları inmek çok güzel ama çıkması gerektiği için hiç inmemiş olsak daha iyiydi.

Yollar armut ağaçlarıyla doluydu, tas gibi meyvelerini Kenan sevmese de yolda kemirmek güzel oluyor :) Bayramiç’e öğleye doğru varmış olacaktık. Yol da güzeldi, orman içi olduğu için çok sıcak da değildi.

Uzun bir yokuş inerek Bayramiç’e vardık..

Bayramiç

Öğle sıralarıydı Bayramiç’e ulaştığımızda. Çan'a göre daha soğuk bir yer olduğunu hissetmiş olsak da hastanenin bahçesindeki dut ağacı ve buz gibi sebili iyi gelmişti o sıcakta. Bulduğumuz bir gölgelikte oturduk, dinlendik, bir saat kadar sonra tekrar yola çıktık. Önümüzde Ezine vardı…

Bayramiç tam bir su şehri. Barajdan geniş kanallarla gelen sular geniş tarlaları sulama kullanılıyor. Gürül gürül akan sular yolumuzun bir kısmında eşlik etti kulaklarımıza.

Ezine yolu düz ve güzeldi.30 kilometre kadar yol gidecektik. Herhalde aldığımız en hızlı yol buydu. 2–3 saat boyunca hızımızı neredeyse hiç düşürmeden yol boyunca gittik. Bunda Kenan’ ın içtiği Redbull’un da etkisi vardı. Yurdaer' in bisikletinin sessizliği de etkiliydi tabii ama bu sessizliğin öyle masum bir sessizlik olmadığını bir kaç saat sonra görecektik.. Güzel geçen bir yol sonunda Çanakkale’ yi kıyı boyunca dolaşan yola gelmiştik. Ezine bir kilometre sağdaydı..

Ezine

Peynir memleketi, her yerde meşhur peynirinin dükkanı.. Öğleden sonra, 4-5 gibiydi geldiğimizde. Yorgun argındık, o yolu nasıl dur duraksız aldık. Benzin istasyonun tabelasını gölge yapıp dinlenmeye çalıştık, bir kaç günün yorgunluğu aklimizi durdurmuş, idrak yeteneğimizi kısmıştı. Bu halde amaçsızca Ezine sokaklarında dolaştıktan sonra yaptığımız aksamlık alışverişin ardından yola çıkmaya karar verdik.

Rüzgar ne kadar çok esiyordu. Karpuzumuz, peynirimiz yanımızda gidebileceğimiz kadar gidecektik, belki yarım saat gitmiştik o gün hiç olmayan şey oldu, Yurdaer'in bisikleti kaldığı yerden başladı:) bu sefer sağlam yerden vurmuştu, arka göbek kırılmıştı! yürüyerek bile gidebilecek durumda değildik. Etrafımız dağlık taşlık, geriye dönmek de istemiyoruz... Neyse bir karpuz peynirimizi yiyelim... Elimizde tamir etmek için gerekli alet de yok. Her yer rüzgar, her yer tarla.. Bisikleti kendimiz tamir edemeyeceğimizi anladık, tarlanın bir kösesinde çadırımızı kurduk. Saat daha 7 olmamıştı, ne kadar daha yol giderdik Ertesi gün ne yapacağız?

Kafalar zaten yerinde değil, neyse uyuyalım…

<<2.Gün   4.Gün>>

Günler: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13