Çalakalem  (Scribblings)       Taner Derbentli

             Bu sayfada değişik konularda ayda bir yazdığım kısa yazıları bulacaksınız.
             (On this page you will find short articles that I will monthly write on various topics.)
             Yazıları okumak için aşağıdaki konu başlıklarını tıklayınız.
             (To read the articles plase click the headings below.)
             Yazıların iki dilde olmasının bir nedeni de İngilizce hazırlık öğrencilerine yardımcı olmaktır.
             (One reason for the articles being in two languages is to help the English preparatory students)

             Carnot and Mozart (Carnot and Mozart)             Genel Seçimler (General Elections)
             Eğitimin Kalitesi (Quality of Education)               Anneanne (Grandmother)
             Şok ve Dehşet (Shock and Awe)                        Otuz Yıl (Thirty Years)
             Kuymak (Kuymak)                                               Cumhuriyet (The Republic)
             Enerji ve Toplum (Energy and the Society)        Ölçek (Scale)
    

Eğitimin Kalitesi                         Quality of Education

Merhametin ölçüsü yoktur,
İnce bir yağmur gibi iner, gökten yeryüzüne.
İki yönlüdür kutsallığı,
Veren de yararlanır, alan da.
W. Shakespeare
Venedik Taciri, Bölüm 4 Perde 1.
(Çeviri : T.D.)
    
    Son birkaç yıldır, üniversitemizde eğitimin kalitesini artırmak için yoğun bir çaba var. Ders saatlerinin azaltılması, bağıl değerlendirmeye geçilmesi, ders programlarının yeniden düzenlenmesi, derslerin yüzde otuzunun İngilizce yapılma zorunluluğunun getirilmesi, derslerde yapılanların dosyalanarak belgelendirilmesi, öğrencilerin dersleri ve öğretim üyelerini anketlerle değerlendirmesi, yapılan çalışmalardan bir bölümü. Eğitimde belli bir düzeye ulaştığımızın ve uluslararası standartları sağladığımızın somut bir ölçüsü olarak da ABET eşdeğerliliğini almak bir amaç olarak ortaya kondu. Ancak tüm bunların yanında eğitimin ölçülemeyen bazı öğeleri de olduğu düşüncesindeyim.
    Her şeyden önce, eğitim ne kadar kurumsallaştırılsa da, ikili ilişkiye dayanan bir olgudur. Öğrenci ile öğretim üyesi arasındaki yakınlaşma ne kadar iyi olursa, eğitim de o kadar başarılı olur. Tanınmış Kanada'lı yazar ve eğitimci Stephen Leacock, Oxford As I See It adlı denemesinde, mizahi bir dille Oxford' da öğrencinin hocanın karşısına oturup, pipo dumanları arasında pişmesinden söz eder. Oysa öğrencilerimiz bırakın soru sormayı, danışmana bile gerek duymaz oldu. Ödevler de öğrenciyle ilişki kurmanın bir yoludur, ama çoğu kez ödevler öğrenciye geri dönmeden bir köşeye konuyor.
    Eğitimin amacını doğru algıladığımız konusunda da kuşkum var. Amaç öğrenciye bilgi aktarmaktan öte, düşünme (tasarım) ve üretme becerisi kazandırmak olmalı. Oysa bilgisayar ve tasarım derslerinde bile öğrenciler ezbere itilmektedir. Yıllar önce var olan uygulamalı proje çalışmaları bir kenara bırakılmıştır.
    Programda ders saatlerinin azaltılması iyi olmuştur. Çok iyi ders kitaplarının, görsel ve işitsel araçların ve internet gibi bir bilgi hazinesinin var olduğu günümüzde öğrenciyi sınıfta kuru anlatımlarla boğmanın bir anlamı yoktur. Dersler, konuların ve ödevlerin püf noktalarının tartışıldığı yerler olmalıdır. Öğrenci derslerde bilgiye nasıl erişeceğini ve problem çözümlemesini öğrenmelidir.
    Eğitimde altyapı çok önemlidir. Her ders için bir ders kitabının izlenmesi, bilgisayara dayalı eğitim tekniklerinin, simülasyon programlarının yaygınlaşması, öğrenciler tarafından kolay erişilebilir ve kullanılabilir olması gereklidir. Kütüphane eğitimin kalbinin attığı yer olmalıdır. Sınıfların 30-40 öğrenci ile sınırlı olması da önemlidir.
    Eğitim sistemizin eksiklerinden biri de sınıftaki tüm öğrencilerin eşit varsayılmasıdır. Oysa yetenekleri ve öğrenim becerileri bakımından öğrenciler birbirinden farklıdır. Bu farklılığın ders veriş biçemimize nasıl yansıtılabileceğini tartışmalıyız.
    Bağıl not (çan eğrisi) sisteminin mutlak not sistemine oranla daha iyi olduğu tartışılmaz. Zaten tüm dünyada artık bu sistem kullanılmaktadır. Ancak bu sistemin önemli eksikleri vardır. Öğrenci çoğu kez ortalamanın üzerinde olmayı yeterli görmektedir. Bu sistemin en önemli eksiği öğrenciyi kendisiyle değil arkadaşlarıyla yarışa zorlamasıdır. Bunu gidermek için neler yapılabilir? Ayrıca dersin farklı şubelerde yapıldığı durumlarda iyi bir eşgüdüm ve ortak değerlendirme zorunludur.
    İki kelime de yabancı dilde öğretim için. Bir insanın en iyi konuşabileceği ve anlayabileceği dil anadilidir. Ancak sınıfta rahat bir diyalog kurulabiliyorsa sorun yoktur. Ders kitabı (en iyisi olmalıdır) farklı bir dilde olabilir. Sınıfta yabancı öğrenciler varsa, onlar da kültürümüzden yararlanmak için Türkçe öğrenebilirler. Kültürümüzü onlarla paylaşmak bizi çok mutlu eder. Yabancı dile bakış açımız tecimsel bir getiri sağlamaktan çok, kültürel bir kazanç sağlamak olmalıdır. Matematiği İngilizce verdiğimiz öğrencilerimiz, İngilizce romanlar da okuyorlar mı ?
    Öğretim üyeleri olarak iyi verilmiş bir ders sonunda ulaştığımız doyumu ve mutluluğu biliriz. Öğrencilerimiz de sınıflarımızdan benzer duygularla ayrılıyorlar mı ? Belki de öğretim de kalitenin gerçek ölçüsü verenin de alanın da ne kadar mutlu olduğudur.
          (30 Kasım 2002)     
    
    
         
The quality of mercy is not strain'd
It droppeth as the gentle rain from heaven
Upon the place beneath : It is twice blest;
It blesseth him that gives and him that takes:
W. Shakespeare
Merchant of Venice, Act 4 Scene 1
    
    For the last few years, a lot of work is being done to improve the quality of education in our university. The class hours has been reduced, curve system was introduced, the course contents were revised, it was made cumpolsory to have 30 % of the total credits to be in English in all programs, the class work is being filed, student and teacher evaluations are being carried out, among the other measures. We have put ABET equivalency as an object, to show that our education meets the international standarts. But besides all these, I think there are some elements of education which we can not measure.
    First of all, no matter how you institutionalize education, it depends on a personal contact between the two sides. The better the dialogue between the teacher and the student, the better will be the education. Famous Canadian scholar and author, Stephen Leacock, in his essay titled Oxford As I See It, accounts humorously how a student sits opposite his tutor and is smoked by him at Oxford. Today, students do not come to us to ask questions, they do not even bother seeing their advisors. Assignments are a way of establishing contact with the student, but most of the time they are left at a corner without being returned to the student.
     I am also concerned about whether or not we have a clear understanding of the object of education. The object should be more than supplying the student with information, it should furnish him with tools to think and produce. However, even in computer and design courses the students are forced to memorize. The engineering project courses that we had years ago have been phased out.
     It has been good to reduce the class hours. Nowadays, there are very good textboooks, audio visual tools and an information treasury, internet. There is no reason to choke the student in class with recitations. The classes should be places where the critical points of subjects and problems are discussed. The student should learn how to reach information and analyze problems in class.
    The infra structure is very important in education. A textbook should be followed in each course. Teaching aids using the computer and simulation programs should be easily accessible and widely used by the students. Library should be the place where the heart of the university beats. Classes should be limited to 30-40 students.
    One of the deficiencies of our education system is that it assumes all students in a class to be equal. They are not. Some learn and apply what they learn, faster than the others. We should discuss how we can reflect this difference to our courses.
    There is no doubt that the curve system of grading is better than the absolute grading. In any case this system is now used all over the world. However there are some disadvantages of this system. The students are satisfied with being over the average. The main disadvantage is that the student races with his friends not with himself. What can be done to remedy this ? Furthermore when the same course is carried out in different sections, a good coordination and joint grading is necessary.
    And a few words on education in English. The language which a person understands and speaks best is his native language. However there will be no problem if a good dialogue can be established in class. The textbook (should be the best) can be in a different language. If there are foreign students they can learn Turkish, as a small price to be paid for benefiting from our culture. We love to share it with them. Our attitude towards a foreign language should be cultural rather than materialistic. Do our students who we teach mathematics in English, read novels in English as well ?
    We as professors know well the happiness and contentment felt at the end of a well given lecture. Do our students leave the classrooms with similar feelings ? Perhaps the actual measure of the quality in education is: how happy is the one that gives and the one that takes.
          (November 30,2002)