Matematik sanattır.
Sayfa: 
  • <
  • 1
  •   
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  •   
  • 27
  • >
  • amadeus! Gönderim Zamanı: 02 Dec 2014 Saat 8:48am
    Çok güzel haber, tebrikler. En zor aşamayı atlatmışsınız gibi görünüyor. Umarım kalıcı bir girişim olur ve iyi sonuçlar alırsınız.

    Spor yapabiliyorum; demek ki özgürüm!
    likorinos Gönderim Zamanı: 03 Dec 2014 Saat 9:31pm
    Fuat Hocam, ne iyi olmuş bu yaptığınız! Aramızdan bir kişi daha yüzme geleceğini kurtardı gözüyle bakabiliriz bu duruma.  Master yüzme takımınızın uzun ömürlü olması dileklerimle...
    resa Gönderim Zamanı: 03 Dec 2014 Saat 10:22pm

    Fuat güzel girişimin ve neticesi için tebrikler. İTÜ Master Takımı yüzme camiamıza hayırlı uğurlu olsun.

    Takım içinde olman tekniğine de artı yazacaktır.


    İyi şeyler inandığında, daha iyi şeyler sabrettiğinde, en iyi şeyler ise hiç vaz geçmediğinde gelir
    Fuat
       Fuat
    Gönderim Zamanı: 15 Dec 2014 Saat 4:40pm
    amadeus!, teşekkürler...Evet zor aşamalardan biri bitti. Süreklilik herkesin ortak arzusu.
    likorinos, teşekkürler... Tekniğime, çok faydalı olacağına ben de inanıyorum.
    resa, teşekkürler...Hiçbirşey bilmediğimden, öğrendiğim herşey benim artı haneme yazılacaktır.

    Üstadlarım, yazdıklarınızdan anladığım kadarı ile master takımlarının sürekliliği konusunda ciddi sorunlar var. Bu sorunların başında, herhalde master takımlarının, genellikle çalışanlardan oluşması geliyor. Takım arkadaşlarımızın, istekleri ve heyecanları, takımın belli bir süre yaşayacağını gösteriyor. Umarım uzun süre, bu çekirdek kadro devam eder. Takımın, uzun yıllar boyunca kalabilmesi için, ben bana düşen görevi sonuna kadar yapmaya çalışacağım. Şartlar elverdiği sürece, bu takımda olmaya devam edeceğim. Hocalarımız, beni kovmadığı sürece, sorun yok. 

    Yüzmeyi severek yaptığımdan, bu kısa zamanda bile çok şey öğrendim. Daha işin çok çok başında ve fazla bir şey yapılmıyor görünülmesine rağmen, öğrendiğim çok şey oldu. Takım çalışması, tek başına yaptığım antrenmanların yetersizliği, yardımcı ekipmanlarla çalışma bunlardan birkaçı. Hayatımda ilk defa ayak paleti kullanıyorum. Benim için, ne kadar zor bir bilseniz. Sırf kollarımla istediğim kadar yüzeyim ama, ayaklar işin içine girince enerjim bitiyor, kabiliyetsizliğim de ortaya çıkıyor. 

    Daha işin çok başındayız. Öğreneceğimiz çok şey var. En büyük avantajımız ise arzulu olmamız...
    efsane Gönderim Zamanı: 18 Dec 2014 Saat 3:42pm
    Fuat Bey,
     
    Çok güzel gelişmeler. Başarılar diliyorum yolunuz açık olsun. HAYDİ  İ.T.Ü.

    ''Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim.'' M.KEMAL ATATÜRK
    Fuat
       Fuat
    Gönderim Zamanı: 29 Dec 2014 Saat 5:04pm
    efsane,  teşekkürler... Üstadım, elimizden geleni yapacağız. Tatlı bir rekabet ortamı olsun. HAYDİ YSK.

    Takım arkadaşlarımızdan, is_m@il ve mfatih'in, antrenmanlarımızı yazması beni büyük bir yükten kurtardı. Ne yaptığımızı herkes izleyip, geçtiğimiz aşamaları takip edebilecek.

     Antrenmanlarda, herkesin zayıf ve kuvvetli tarafları ortaya çıkıyor. Şimdiye kadar ayak çalışması yapmadığımdan, ayak çalışmalarının yoğun olduğu günlerde, antrenman sonrası aşırı terleme ve mide bulantısı geçiyorum. 15-20 dakika sonra kendime gelip, havuzdan ayrılıyorum. Takım arkadaşlarıma çaktırmamaya çalışıyorum. Ayak çalışmasının minimum olduğu antrenmanlarda, çok rahat, sorunsuz çalışma yapıyorum. 

    Şu anda fazla teknik odaklı çalışmıyoruz. Antrenörlerimiz, çok iyi ve amaçlarını adım adım yaptırıyorlar. Tek arzumuz gün sayını artırmak. Bu yüzden, kendi havuzumuza geçmeyi dört gözle bekliyoruz. 
    wizard Gönderim Zamanı: 30 Dec 2014 Saat 3:02am
    Fuat bey, sizin ve takımınızın başarılarını alkışlamak çok keyifli olacak. Çok güzel işler başaracağınıza eminim...

    İnsanı hiç başarısızlığa uğramamak değil, pes etmemek usta yapar... Robin Sharma.
    Fuat
       Fuat
    Gönderim Zamanı: 12 Jan 2015 Saat 5:28pm
    wizard, çok teşekkürler. Daha yolun çok çok başındayız. İki haftadır, kar tatilinden, haftada bir antrenman yapabiliyoruz. Başarı için, daha çok çalışmalıyız. Antrenman sayısı arttığında, ancak işler yoluna girecek. Şu anda, işin ancak ısınma setindeyiz. Ana sete geçmek, biraz zaman alacak. Tekrar iyi dileklerin için teşekkürler...
    Fuat
       Fuat
    Gönderim Zamanı: 04 Mar 2015 Saat 12:48pm

    2015 Datça (Kış)

    2015 yılının ilk yarışını bu kadar erken açacağımı düşünmemiştim. Bu yarışa hazır değilim, acaba gelecek sene mi katılsam diye düşünürken, hayatta hiçbirşeyi ertelemeye gelmez diyerek kesin kararımı verdim ve yarışa katılmak için başvurumu yaptım. Takım arkadaşlarımın zaten yarısı gelmeye kararlıydı, diğer yarısı kararsızdı, bazı arkadaşlarımızda seneye katılmayı düşünüyorlardı. Buradan herkese duyurayım İsmail'de üşümekten korktuğu için katılmadı😊 İsmail, böyle yazılar görmek istemiyorsan seneye yarışa katılırsın arkadaş.

    Cuma akşamı, takım arkadaşlarım Ayşegül, Fatih, Güray ve tanışmaktan memnun olduğunu Elife ile Sabiha Gökçen Havaalanı?nda buluştuk. Saat 10:00 civarı Dalaman Havaalanı'na indik. Uçaktan indikten sonra Celal Altunbaş'ı gördüm. Çok kısa sohbet ettik. Yaklaşık üç saatlik araba yolculuğundan  sonra Datça'da kaldığımız otele yerleştik. Kaldığım odanın manzarası güzel ve içerisi serindi. Çok sıcak yerlerde yatamadığımdan, önceleri odanın serinliği hoşuma gitmişti. Gece, 1:30 civarında uyudum. İki saat sonra uyandığımda üşümeye başlamıştım. Nem ile birlikte odanın serinliği birleşince, yatak buz gibi olmuştu. Hemen klimayı (iklimlendirme cihazı demek lazım herhalde) açtım. Sıcak hava üflemesiyle tekrar uyumaya çalıştım, ama üşümem devam ediyordu. Bir süre sonra klimaya  baktığımda boş hava üflüyodu. Klimayı kapattım ve sabahı zor yaptım.

    Cumartesi sabah, hep birlikte güzel bir kahvaltı yaptık. Gecenin, ara ara şimşekler çakması ve yağmurlu geçmesine oranla, sabah hava sakin ve deniz güzeldi. Saat 10:00 civarında kayıt yaptırmaya gittik. Kayıt masasında numaramın, son katılım sırasındaki numaram olan 100 olduğu, söylendi. Numaramı Mustafa yazarken,  numaraları yazan diğer bayan görevli yüz numara yerine WC yazsakta olurdu derken, içimden de iyi ki ona yazdırmamışım diye sevindim. Kendim ile dalga geçmesini severim ama tanımadığım birinin bu davranışını da yadırgamadım değil. Hoşgörülü olmayan biri sert bir yanıt verebilirdi. Neyse, bunu fırsat bilen Fatih durumu iyi değerlendirdi. Bir saat boyunca önüne gelene yüz numaranın nerede olduğunu sordu durdu😊. Yarış alanında, yavaş yavaş tanıdık yüzleri görmeye başladım. Manş yıldızları, Resa, Dolphin, Mare-Nostrum, efsane, butterfly, Gürkan ile denizsal, hermias ve balıkadam ile selamlaştık. Daha sonra Dursun Saru ile selamlaştık. Fatih'ede yuzuyoruz.com ve diğer tanıdığım yüzücülerden bazılarını tanıştırdım.

    Yarış 12:00'de başlayacaktı. Fakat hava bozmaya başladı, ileride dalgalar Fener Adası'na çarpıyordu. Uzun yarış parkurunu değiştirmeye karar verildi. İlk yapılan anonsta, iki duba, iskele ve varış yerine uğranarak selam verilecek (numara söylenecek) ve iki tur yapılacak denildi. Yani yedi kere durulması gerekiyordu, olacak iş değildi, neyse ki uygulanmadı. Ben üşüdüğümden ve otel yakın olduğundan otele gittim. Yarış alanına geri geldiğimde yarışın 13:00'te yapılacağını söylendiği için tekrar otele döndük.

    Yarış saati yaklaştığında tekrar yarış alanına geldik. Yağmurdan dolayı, üstü kapalı olan yarış alanın içi seyirciler ve yarışmacılar ile hıncahınç doluydu. Bu arada rotayı değiştirmişlerdi ve bu doğru bir rotaydı. Fener adasına doğru gidilip, iki dubayı geçtikten sonra geri dönülecekti. Bu sırada Turgut Esen'i gördüm ve selamlaştık. Yarışın ne zaman başlayacağını kestiremediğim için soyunma işini sona bırakmaya çalışıyordum. Turgut üstatda daha soyunmamıştı. Yeterince üşümüştüm zaten, biraz daha beklesek, denizin sıcaklığı ile benim sıcaklığım eşitlenecekti herhalde.  Bir ara baktım Turgut Üstad yok. Hemen soyunup başlangıç yerine geldiğimde, ilk grup 100 metre önde yüzüyorlardı. Biraz önce bir bayan hoparlörden genel konuşma yapıyordu, yarış başlayacak yarışmacılar başlangıç noktasına gelsin anonsu yapılmadan yarış başlamıştı. Hemen suya girdim ve kronometreyi çalıştırdım. Su soğuktu, ama biraz sonra vücudum alıştı. İki bone takmam çok iyi oldu, kafamı soğuktan korumuş oldum. Sona kaldım, dona kaldım diye, ilk metrelerde biraz hızlandım. Bu iyi olmadı. Neyse sonra tempoyu tutturdum ve sorun olmadan yüzmeye başladım. Yavaş yavaş arka gruptaki yüzücüleri geçmeye başladım. Birinci dubaya geldiğimde, numaramızı söylememiz gereken tekne uzaktaydı ve bizi videoya alıyordu. İkinci dubayı da geçtikten sonra aynı tempoyla dönüş gerçekleşti. Varış yerine vardığımda saat süremin 47:48 olduğunu gösteriyordu. Sunulan baldan biraz yedikten sonra hemen otele doğru gitmeye başladım. Yüzerken sorun yoktu ama çıktığımda titremeye başlamıştım. Yolda sevgili Pina'yı gördüm, biraz konuştuktan sonra, otele vardım ve yarım saat duşun altından çıkmadım. Sonra her şey normale dönmeye başladı.

    Takım arkadaşlarımız ve Ufuk, Fatih, Celalettin ile birlikte yemeğimizi yedikten sonra, pazar günü yapmak istediğimiz tekne turu için Aydın Kaptan'ın yanına gittik. Geçen sene Aydın Kaptan ile açılan arkadaşlarımız güzel bir tekne turu geçirdiklerinden, bu senede bu güzelliği hep birlikte yaşamak istedik. Aydın Kaptan teknesini satmış, ama aynı teknede maaşlı olarak kaptanlık yapmaya devam ediyormuş. Ticari izni olmadığı için bizi götüremeyeceğini söyledi. Bizde gerekli izinleri alarak bu işi hallettik ve ertesi günü saat 10:00'da buluşmaya karar verdik.

    Akşam organizasyon komitesinin düzenlediği geceye katıldık. Gecede takım arkadaşlarımız ve Çilem, Akif, Antalya ile aynı masadaydık. Böylece Antalya ile de tanışmış olduk. Antalya'ya gittiğimizde nerede antrenman yapacağımızı artık biliyoruz. Dereceye girenlere ödülleri verildi. Bizim takımdan yalnız Ayşegül arkadaşımız ödül aldı. İkincilik ödülü ile takımımızı kurtardı😊. Ödül töreninde Dursun Saru'nun isminin okunmayışı, tek anlamadığım noktaydı. Kendisiyle görüştüğümde, Ümit Kemal Cengiz'in arkasından yarışı bitirdiğini söylemesiydi. Sporcu kişiliğine ve karakterine güvendiğim Dursun Saru'nun, sonuçlar açıklandığında diskalifiye olmasının, iyi niyetle düşündüğümde,  organizasyon Komitesince geçerli bir nedeni vardır herhalde. Organizasyon komitesine, olumlu şeyler için kendi adıma, çok teşekkür ederim. İlerideki yarışlarda, yalnız güzelliklerden bahsedebilmek adına, bu yarışmada yaşanan bir iki olumsuz durumdan bahsetmeği, organizasyon komitesinin yapıcı eleştiri olarak kabul edeceğini düşünerek yazıyorum: Yalnız sporcular için ayrılan bir alanın olmayışından biraz kargaşa yaşandı. Startın düzgün başlamadığı, videolardan da görünüyor. Bu da haksızlığa neden oluyor. Uzun parkur ve kısa parkur yarışmacılarının karıştırılıp, yanlış madalya verilmesi hoş olmadı.

    Tekrar geceye dönelim. Ödül töreninin sonlarına doğru, dost canlısı ve sevecen bir kişiliğin olduğunu gözlemlediğim agören ile tanıştık. Kendisini tanıdığıma memnun oldum. Kızının da meslektaşım olmasından gurur duydum. Sonrasında yarışmanın onur konukları Kamil Resa Alsaran, Osman Akkuş ve Üstün Erek'e ödülleri verildi. Daha sonra, gece Türk ve Yunan halk müzikleriyle eğlenceli geçti. Simi Adası'nın Belediye Başkanı'nın oyununun hakkını da buradan vermeğide ihmal etmeyeyim.

    Cumartesi gecesini, klimanın bu sefer daha fazla sıcak durumda çalışması ile daha az üşüyerek geçirdikten sonra, sabah kahvaltımızı yaptık. Ara ara ve yavaş yavaş yağmur yağmaya başlamıştı. Aydın Kaptan'ın yerine gittiğimizde saat 10:30'du ve Aydın Kaptan yoktu. Limandakiler, başka birini alıp, açıldığını söylediler. Bizde zamanında gitmediğimiz için, kimin kimi ektiğine karar veremedik. Limanda dağ çayımızı içtikten sonra, planımızı değiştirdik. Denize, yarışa katıldığınız yerde girmeye karar verdik. Çilem, Akif ve takım arkadaşlarımız ile birlikte hep beraber yaklaşık 1 km keyif yüzüşü yaptık. Yarıştan sonra, bu yüzüş ruhumu dinlendirdi.


    Saat 14:00 civarında otelden ayrılarak Knidos'a doğru yola çıktık. Önce, Eski Datça'ya uğradık. Ama şiddetli yağmurdan arabadan çıkamadan, etrafa bakarak geri döndük. Knidos yolunda, doğal güzelliği seyrederek, bazende kısa molalar vererek giderken, heybesinde yeni çağla toplamış bir yerliden, çağla aldık. Dalından yeni koparılmış çağla, temiz havada iyi geldi. Zamanında benzin almadığımızdan veya pintilik mi ettiğimizden Knidos'a geldiğimizde benzin ışığı yanmaya başlamıştı. Neyse ki sorun olmadan geri dönebildik. Uçağa yetişme probleminden dolayı, antik kenti hızlıca gezmek zorunda kaldık. Bu arada gelen bir yağmur bulutu ile kaya ve ağaç altına sığınmamıza rağmen iyice ıslandık. Ama antik şehri ve doğal manzarasının gezmeden gitmek, eksiklik olacakmış. Günü, Akyaka'da Azmak da yediğimiz güzel akşam yemeği ile kapatıp İstanbul'a dönüş ile tamamladık.

    Pazar akşamı Dalaman Havaalanı'ndayken, Ayşegül telefonda uzun parkur genelinde ikinci olduğumu gösterdiğinde şaşırmıştım.  Eve gelip baktığımda bir kaç yerel gazetede gerçekten de uzun parkurda genel klasmanda ikinci olduğumu ve 26 dakikada yarışı bitirdiğimi görünce ben neymişim dedim. Hangi alemde yaşıyormuşum da haberim yokmuş. Hani, kafa bulmak için de birşey yapmamıştım ama, bu haberlere neden olanların da ne aldıklarını merak etmedim değil. Dalga bir yana, gerçekte bu sahte ikincilik hiç hoşuma gitmemişti. Derece ne olursa olsun, emeğinle, hakkınla aldığın her derece en kıymetli şeydir.

    Bugüne kadar ki yarışlarda, saatim ile yarış sürem arasındaki fark ortalama 10 saniye olurdu. Saat her zaman daha fazla süre gösterirdi. Buna dayanarak bu yarışa, minimum 2 dakika geç girdiğimi söyleyebilirim. Yarış mesafesi yaklaşık 2400 m, süre: 49:45.

    Diğer yarışlarda görüşmek üzere, sevgiyle kalın...

    https://connect.garmin.com/modern/activity/710655978

    Datça 2015

    Düzenleyen Fuat - 04 Mar 2015 Saat 12:58pm
    salih1977 Gönderim Zamanı: 04 Mar 2015 Saat 2:48pm
    güzel bir yazı olmuş.Datça yarışını tekrar yaşadım. organizasyonda yaşanan sıkıntılar ufakta olsa can sıkıcıydı. seneye umarım daha az sıkıntılı olur.2400 metreyi 26 dakikada yüzmene de hayran kaldım.:)))

    Suda özgürüm...
    wizard Gönderim Zamanı: 05 Mar 2015 Saat 9:36am
    Fuat bey, yazınızı büyük keyifle okudum... Bir master yüzücü için yüzme yarışı ne demek anlatmış, dostluk, keyif alma ve mücadele hepsini yaşamışsınız... Güzel mücadelenizden dolayı sizi tebrik ederim. Biz yüzemeyenlerin elinden tutup oralara götürüp yüzdürüp getirdiğiniz içinde teşekkür ederim...

    İnsanı hiç başarısızlığa uğramamak değil, pes etmemek usta yapar... Robin Sharma.
    is_m@il Gönderim Zamanı: 05 Mar 2015 Saat 3:16pm
    Kaptanım beni ispiyonlaman hiç hoş olmamış😊 dost var düşman var dimi😊
    Bir taraftanda gelmediğim iyi olmuş yoksa 2 gün 100 numara ile kafa bululrdum haberin olsun. Tanımadığı birine bu espiriyi yapana bende güzel cevap verirdim doğrusu😊
     
    Şaka bir yana daha güzel bir havada bunun daha güzelini Kaş'ta takım olarak yaşayacağız inşallah.

    Ismail_F

    https://web.itu.edu.tr/ergezen/yuzme.html                              Sayfa: 
  • <
  • 1
  •   
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  •   
  • 27
  • >