Sayfa:
|
Fuat |
Gönderim Zamanı: 24 Aug 2014 Saat 4:38pm |
2014 Darıca Yüzme Yarışı
Bu yarışta, organizasyon saat
konusunda, yazılanlara yakın bir program uyguladı. Bu güzel bir gelişmeydi.
Kerpe'ye göre olumsuzluk ise sporcular ve aileleri için gölge bir alanın
ayrılmamasıydı. Bu yarışmalar, gün ve gün oturacak görünüyor.
Hemen hemen bütün dostlar oradaydı. Hep birlikte olmak güzel oluyor.
Yarış 10:15 de başladı. Başlangıç
Kerpe'de olduğu gibi, suyun içinden başladı. Dikdörtgen şeklinde yerleştirilen,
dört dubanın etrafından iki kere geçilerek 2km tamamlanacaktı. 1. turda
birinci, ikinci ve üçüncü dubayı geçip, dördüncü dubaya doğru yüzerken Butterfly
ile karşılaştık ve beraber yüzmeye başladık. 4. dubada benim hatamdan,
birbirimize giriştik. Neyseki kimseye birşey olmadı. Genişten dubayı
dönememiştim. 4. ve 1. duba arasını ve 2. turda 1. ve 2. duba arasını beraber geçtik. 1. ve 2. duba arasında bir deniz anası burnuma
çarptı. Burun büyük olunca çarpmaması zaten zordu. Bu deniz anaları zararsız
olduğundan, sorun olmuyordu. 2. turda 2.
dubayı geçince, Butterfly sağa doğru yüzmeye başladı. Bu durumda, bir daha beraber
yüzemedik. 3. ve 4. duba arasında, önümdeki dubaya bakmak için duraksadığımda,
bir kız üzerimden yüzerek hızla uzaklaştı. İki, üç saniye sonra baktığımda
aramızda 20 metre fark vardı. Sonrasında da gözden kayboldu. İçimden helal
olsun kıza, dedim. Son turda yanımda bir genç ile yüzmeye başladım. Varışa son
kuvvetimizle yüzdük, beni iki adım geçerek galip geldi.
Kocaeli etabında katıldığım bu
son yarışta, grubumda, 19 kişiden 9. oldum. Süre: 47:45.
http://connect.garmin.com/modern/activity/571833708
|
amadeus! |
Gönderim Zamanı: 24 Aug 2014 Saat 11:36pm |
Fuat tebrikler. Ayrıca yarış izlenimlerin için de teşekkürler. Denizanası benzeri cismlerin yüzerken insanın vücuduna temas etmesi özellikle havuzda antrenman yapmaya alışan kişiler için çok rahatsızlık verici bir durum. Bu nedenle havuzda 1500'de başarılı olan birçok yüzücü açık deniz yarışlarına katılamıyor (deniz korkusu). Bu arada rotayı çok iyi ayarlayamadığından 300 küsür metre fazladan yüzmüşsün galiba. Temponu iyi ayarlamışsın gibi görünüyor.
Spor yapabiliyorum; demek ki özgürüm!
|
mfatih |
Gönderim Zamanı: 25 Aug 2014 Saat 12:09pm |
Fuat Hocam, Yarışmalara katılma ve yarış izlenimlerinizi bizimle paylaşma disiplininize hayran olmamak mümkün değil. Tebrikler. Umarım hep beraber Çanakkale de güzel bir yarış çıkarırız. Sevgi ve saygılarımla,
Gözlerini hedeften ayırırsan, engelleri görmeye başlarsın..
|
Fuat |
Gönderim Zamanı: 31 Aug 2014 Saat 4:42pm |
amadeus!, çok teşekkürler. Evet, bende duymuştum, havuzda bazı çok iyi yüzen yüzücülerin deniz yarışmalarına katılmadıklarını. Gönlüm, herkesin bu yarışlara katılmasından yana. Rotayı, bu sefer doğru yüzmüş görünüyorum. Genelde, herkesin saatide mesafeyi bu şekilde gösteriyordu. Yani parkur 2km den fazlaydı. Kondisyon ve tempo konusunda şimdilik bir sorun yok. Sorun teknikte. Yakında onu da hallederiz umarım.
mfatih, çok teşekkürler. Bende senin düzenli antrenman yapma disiplinine hayranım. Hepimiz, birbirimizden birşeyler öğreniyoruz işte. Maalesef Çanakkale yarışında beraber olamadık. Bende an itibari ile gitmekten vazgeçtim. Artık diğer yarışlarda görüşürüz.
|
Fuat |
Gönderim Zamanı: 31 Aug 2014 Saat 6:09pm |
2014 Çanakkale Boğazı Yüzememe Yarışı
Yirmi sekizincisi bu yıl yapılacak olan Çanakkale
Boğaz yarışının, daha önce ertelendiğini veya yapılmadığını, hiç duymamıştım. Dolayısıyla,
planlarımı yarışın yapılacağı 30 Ağustos tarihine göre ayarlamıştım. Büyük abim
ile 27 Ağustosta, Balıkesir tarafından Assos'a geldik. Yol boyunca deniz çok
harika görünüyordu. Planım, yarıştan önce 28 Ağustos sabahı son kez yüzmekti.
Sabah erken 7:30 da kalkıp yüzmemi tamamladıktan sonra kahvaltı edecektim. Gece
öyle bir fırtına vardı ki, denizin çok dalgalı olacağını düşündüm. Sabah 7:30
da alarm çaldığında, alarmı kapatıp uyumaya devam ettim. Şansımın olmadığını
düşündüm. Bir saat sonra kalkıp denize pencereden baktığımda, denizin çokta
dalgalı olmadığını gördüm. Hemen mayomu giyinip, dışarı çıktım. Barda çalışan
görevliye denize girilip girilemeyeceğini sordum. Bugünkü denizin, genel olarak
iyi olduğunu söyledi. Denizde, orta boy bir duba vardı. Dubanın uzaklığını
sordum. Bilmediğini ama, buradan görüldüğü kadar yakın olmadığını söyledi. Denize
girdim, harikaydı. Tertemiz ve sahile yakın kısımlarda rengarenk balıklar
vardı. Dubanın uzaklığı yaklaşık 200 metreydi. Üç tur yaptım, saat, 1.2 km
uzunluk gidildiğini ve 24 dakika süre alındığını gösteriyordu. Yarıştan önce yeterli buldum. Denizden çıktım
ve abimle beraber kahvaltı ettik. Abimde denize biraz girdikten sonra, Assos
kalede, Athena tapınağını gezdik. 26 yıl önce burayı ve Truva'yı gezdiğimden
beri, buraları epey değişmiş buldum.
Daha sonra antik limanı gezerek, Alexandria Troas
antik şehrini gezdik. Burayı daha önce ziyaret etmemiştim. Çok etkilendim. Daha
birçok kalıntı gün yüzüne çıkmadığı halde, görünen kısım muhteşemdi. Eğer bu
eserler, olduğu şekli ile korunabilse, insanlık tarihi için çok değerli olacaktır.
Toprağımızda, nereyi kazsan, tarih fışkırıyor. Mesele, bunu iyi değerlendirmek.
(Bazen, toprağın altında kalmasını tercih ediyorum). Bu arada, yollarda gerekli
uyarı levhasını göremediğimizden, Apollon Smintheus Tapınağını kaçırdık. Bir
daha da geri dönmedik. Alexandria Troas antik şehrinden Truva'ya geldik. Truva'yı
ilk gördüğüm yıl ile bu yıl arasında epeyce eserin daha gün yüzüne çıktığını
gördüm. Ama benim favorim, Alexandria Troas antik şehri olduğunu söyleyebilirim.
Akşam 19:30 civarı Eceabat'a geldik.
Ertesi gün, yani 29 Ağustos da, sabah dokuzda şehitlikleri
gezmeye başladık. Üç senedir, istisnasız gezdiğim Gelibolu Yarımadası'nı bu
sene çok ayrıntılı gezdik. 16:30 civarında başlangıç noktası Eceabat'a geldik.
Saat tam 16:00 da, sevgili mfatih telefonda yarışın ertelendiğini, cep
telefonuna mesaj geldiğini söyledi. Bana böyle bir mesaj gelmemişti. Mesaj o
gece, bilgilendirme toplantısından sonra, saat 2:31 de geldi😊. Ne yapacağıma, o anda
tam karar veremedim. 31 Ağustosta abimin uçağı kalkacaktı ve bende burada iki
gece daha kalmak istemiyordum. 17:15 feribotuna binerek 18:30 civarı toplantı
yerine geldik. Türkler için bilgilendirme toplantısı yeni bitmişti. Enigma79 ve
mfatihi toplantıdan çıkarken gördüm. Mfatih ile yetkililere, yarışa katılınmadığında 100TL nin seneye
alınmaması hakkında konuştuk. Yetkililer, bu konularda, orada bulunanlara
isteklerini dilekçe ile bildirmelerini söyledi.
Bilgilendirme toplantısını kaçırdığımdan, yabancılara
yapılan bilgilendirme toplantısına katıldık. Geç başlayacak olan toplantının bir
an önce başlaması için yabancılar alkışlarla tempo tuttular. Toplantı başladı.
Yarışı ve Çanakkale'deki tarihi anlatan bir videoyu alt yazısız türkçe olarak
dinlettiler. Sonra Rotary Kulübü Başkanı konuştu. Neyseki, konuşma tercüme edildi.
Gelecek sene, herkesi tekrar beklediğini söyledi. 30 Ağustosta yarışın
ertelenmesi bahsedilmeden, yarışın 30 Ağustosta başlayacağı havası ile konuşma
bitti. Daha sonra, tercüme yapan bayan, yarışın 1 Eylül'de yapılacağını
söyledi. Herkes, şaşırdı ama, kibar insanlardı. Daha sonra, adının Simon
olduğunu sandığım bir yabancı yetkili konuştu. Bütün sorulara çok rahat cevap
verdi. Sağlık ve güvenlik nedeniyle ertelendiğini söylediğinde herkes ikna olmuş
gibiydi. 1 Eylül de yarışa katılamayacaklar için 30 Ağustosta 3km lik bir yüzme
etkinliği yapacaklarını söyledi. Toplantı böylece bitti. Toplantıdan sonra,
makarna partisine katıldık. Orada, Levent Bey ile sohbet ettik. Daha sonra, kuyruk
olduğu için alamadığım çantamı alarak, merkeze geldik. Akşam şehir turu
yaparak, otelimize gittik.
30 Ağustos 2014 saat 9:00 da Eceabat boğazı 2012 den
daha iyi, 2013 ile benzer bir havaya sahipdi. Yani yarışın ertelenmesini
gerektirecek fazla birşey yoktu. Erteleme konusunda aklıma gelen iki durum
şöyle:
Erteleme, bilgilendirme toplantısından bir gün önce haber verilmeli.
Veya ertelemeye yarış günü karar verilmeli.
Yarış günü, karar alınması durumumda büyük olasıkla
yarışa izin verilecekti. Bu konuda o kadar çok ayrıntı var ki, burada yazıp
zaman kaybetmek istemem. Verilen kararlar, yanlış demek istemiyorum. Ama
üstünde çok düşünülmesi gerekli. Sabah, otelde kalan üç ingiliz
ile tanıştık. Onlarda ülkelerine geri dönüyorlarmış, yarışa
katılamayacaklarmış. 3km lik yüzmeyi sorduğumuzda "rubbish" dediler. Ben 30 Ağustosta İstanbul'a geldim. Şimdi,
kesin kararımı verdim. Çok istediğim ve beklediğim, yarışa katılmayacağım. Eğer
karar verip gitsem, sonrasında yarış iptal edilirse bir daha ömür boyu gitmem.
Onun için yarış için bir sene daha bekleyeyim. Buda yüzememe yazısı olsun.
Sevgi ve saygılarımla...
|
likorinos |
Gönderim Zamanı: 03 Sep 2014 Saat 7:34pm |
Fuat Hocam, Ne güzel, yazarken mizahi bir dil kullanmışsın diyeceğim; ne ki, bu mizahı yarış organize eden (ya da edemeyen) sorumlu kalabalık üretmiş farkına varmadan... Yabancıya gösterilen tanıtım videosu alt yazısız ve Türkçe 😊, öyle mi? 😊 Ve daha neler neler...
|
likorinos |
Gönderim Zamanı: 03 Sep 2014 Saat 7:37pm |
Sahi, yeni yaşını da buradan kutlamış olayım Fuat Hocam. Yüzme dolu, sağlıklı bir ömür dilerim...
|
Fuat |
Gönderim Zamanı: 04 Sep 2014 Saat 5:28pm |
likorinos, kalemim biraz daha güçlü olsa, bu yapılanlardan iyi bir mizah yazısı ortaya çıkar. Video türkçe ve altyazı yoktu. Videoyu herhalde, izleyenler bi zahmet, anlayıversinler havasında, araya sıkıştırmışlardı. Aslında bilimde, sanatta, sporda o kadar ilerideyiz ki haklı olarak adamlar bizim dilimizi öğrensinler havası da sezmedim değil. Neyse, hangi konularda ileri olduğumuzu herkes biliyor.
Doğum günü için teşekkürler. Hep birlikte olunca herşey güzel oluyor. Beraber güzel yüzme dolu günlere...
|
wizard |
Gönderim Zamanı: 05 Sep 2014 Saat 1:11pm |
Fuat Bey, 'yüzememe yazısı olsun' sözünüze çok üzüldüm. Güzel bir dereceyle bitireceğiniz keyifli bir yarış olacaktı bence sizin için... Szin gibi bir yüzme sevdalısı yüzmede gerek...
İnşallah bundan sonra yarışlara katılmak için önünüzdeki tek engel gidip gitmeme kararını vermek olur. Sağlıcakla kalın...
Düzenleyen wizard - 05 Sep 2014 Saat 1:11pm
|
Fuat |
Gönderim Zamanı: 09 Sep 2014 Saat 7:33pm |
wizard, çok sağol. Gerçekten yaz geldi mi, her hafta bir yarış olsun istiyorum. Şimdiye kadar da olanağını bulduğum bütün yarışlara katıldım. Güzel gördüğüm çoğu yerlerde, burada ne güzel yarış düzenlenir diyorum. Assos'tayken, Midilli ile bizim kıyılarımız arasında bir yarış olsa ne güzel olur dedim. Eve geldiğimde Google Earth den uzaklığına baktığımda yaklaşık 9 km görünüyordu. Her yerde bir sürü deniz yarışları olsun istiyorum. Hayal kurmak güzel oluyor. Belki de bir gün bunlar gerçekleşir. Hangi yarışa gideceğiz diye açmazda kalacağımız günler olur mu? Biraz zor...Ama neden olmasın...
|
Fuat |
Gönderim Zamanı: 02 Oct 2014 Saat 5:02pm |
2014 Alanya
2014 senesinin, son açık su yüzme
yarışını da, 30 Eylül Salı günü yapılan 22. Alanya Uluslararası Yüzme Maratonu
ile tamamlamış olduk. Girdiğim yarışları, kısa yazayım diyorum ama, işler
planlandığı gibi gitmediğinden -başıma değişik şeyler geldiğinden- yazacak
birşeyler çıkıyor. Pazartesi sabahı, 6:00 da kalkarak çantamı hazırladım. Gün
boyu, derslerime girdim ve 16:30 da okuldan Sabiha Gökçen Havaalanı'na gitmek
üzere yola çıktım. 18:10 da havaalanına geldim. mfatih, sabah Alanya-Gazipaşa Havaalanı'na inmiş ve rüzgardan zorlu
bir iniş gerçekleştirdiklerini mesaj atmıştı. 18:20 da uçuş panaosuna
baktığımda, 20:10 da kalkacak İstanbul-Alanya uçuşunun iptal edildiğini gördüm. Bir-iki dakika sonra, iptale dair mesaj
telefonuma geldi. Havayolunun bilet gişesinde, iade vereceklerini söylediler.
Gitmenin başka seçeneği nedir dediğimde, 20:05 Antalya'ya oradan da Alanya'ya
servis kaldıracaklarını söylediler. Uçakta yer olduğundan hemen tamam dedim.
Saat sekizde, uçağa bindiğimizde pilot, transit gelecek yolcuları
beklediğimizden biraz gecikmeli kalkacağını anons etti. Meğerse, biraz gecikme
1 saat 10 dakikaymış! Almanya'dan gelen yolcular ile uçak tamamen doldu. 21:15
civarında havalandık ve sorunsuz 22:10 civarında Antalya'ya indik. Alanya'ya
gidecekler, bir alanda toplandık. Yetkililer, gelenleri bekledikten sonra bir
otobüs ayarladılar ve biz otobüste beklemeye başladık. Neden hareket
etmediğimizi sorduğumuzda, on yolcunun bagajlarının bulunamadığını, rapor
tutulacağı için beklediğimizi öğrendik. Neyse, saat kaçta hareket ettiğimizi tam
olarak hatırlayamıyorum ama, otobüsün bir sürede benzin istasyonunda beklemesi,
iyice sinirlerimizin gerilmesini sağlamıştı. Kaş'tan sonra bu ikinci oluyordu. Ortalama
60 km ile gidiyorduk. Otobüsten 2:10 civarında inip otele yürürken, harika bir
koku ile kendime geldim. Ihlamur kokusuna benzeyen ama, daha başka bir kokuydu.
Geçen sene, yasemin kokusunu bu kadar net yaşamışken, bu senede bu koku. Otele
vardığımda saat 2:30 du.
Sabah 9:30 civarında kalkarım
diyordum ama, saat 7:50 de uyandım. mfatih, sabah erken kaptanşahinkaya ile denize gireceklerini sonra da kahvaltı
yapacaklarını söylemişti. Bende bir daha uyumaya çalışmadım. Kahvaltı yerine
gittiğimde, kimseyi göremedim. Ne yapayım diye düşünürken, mfatih geldi. Kahvaltıyı aldık, bu sırada kaptanşahinkaya geldi. Daha önce, forumda yazılarını okumuştum ama,
hiç karşılaşmamıştık. Kaptanşahinkaya'yı
tanıdığıma çok sevindim. Yardımsever, sevecen ve iyi bir yüzme sever olarak
aklımda iz bıraktı. Beraber, yüzme hakkında konuştuktan ve kahvaltımızı
bitirdikten sonra kaydımızı yaptırmaya gittik. Kaydımızı yaptırdıktan sonra, tekrar otele döndük. Kahve çaylarımızı içtikten sonra, ben uyumaya, mfatih ve kaptanşahinkaya
dinlenmek ve biraz atıştırmak üzere ayrıldık. Bir buçuk saatlik sürede
uyurum dedim ama, uyuyamadım. Biraz dinlenmiş oldum. kaptanşahinkaya otelde kalmaya devam edeceğinden dolayı, biz önemli
eşyalarımızı kaptanşahinkaya'nın
odasına koyduk. Buradan, kendisine tekrar teşekkür ediyorum. Dersten direk
geldiğimden, ceket ve kumaş pantolon ile yarışma yerine gelmekten kurtardı beni.
Yarış alanına geldiğimizde, ilk
Levent Bey'i gördük. Daha sonra, lokanta kısmında Manş Takımı (Üstatlar resa, Dolphin, efsane, Gürkan) ile görüştük.
Tekrar belirteyim, unuttuğum kimseler beni bağışlasın binlerce öğrenci,
arkadaşlar, yüzme arkadaşları derken, bazen insanları bile birbirine
karıştırıyorum, affola. Daha sonra, Galasaray Takımından arkadaşlar, üstad Şadi Kamil Kaya ve Karşıyaka Takımından
Turgut ve Ömer üstadları gördük. Yarış saatine, az bir süre kalmıştı. Yarış
iptal edilse, ilk defa üzülmeyeceğim bir yarış olacaktı.
Sabah sohbet ederken, kaptanşahinkaya, parkur hakkında
sorular sordu. Geçen seneden aklımda o kadar az şey kalmış ki, doyurucu cevap
veremedim. Şimdi, aklımda kalanları yazmaya çalışayım. Bu sene de dubalar konmuş
ve dubalar solda kalacak şekilde geçmemiz istenmişti. Yarış başladı. İlk
metreler ilerlediğimi net gördüğümden sorun yoktu. Sonra, yarımadanın birinci
kısmı, Kleopatra Plajı tarafındaki en yüksek tepeye geldiğimde, bu kısmı geçmekte
çok zorlandım. O kadar yüzmeme rağmen, hep aynı yerdeymişim gibi geldi. Tam o
sıralarda, resa Üstadla yan yana
geldik. Solumda, iyi yüzen biri ve sağımda resa
üstad. Yarımadanın en uç noktasındaki
balona kadar, beraber yüzdük. Bu arada resa Üstad, ne kadar güzel yüzdüğümü
görüp, gerekli notları alıyormuş meğer😊.
Uç noktadaki dubadan sonra ayrıldık. Yarımadanın ikinci kısmını, biraz açıktan
almış hissediyordum. Çünkü, konulan dubaların çok açığından geçiyordum. Fakat,
sonra haritadan verilere baktığımda çokta açıkta olmadığımı gördüm. Bu kısımda, başka birileriyle yüzdüm. Bir iki
sefer, birileri ayak tabanıma vurdu. İlk seferinde, yabancı bir cisim mi değdi
diye, kasılmayla kısa kramp olayı yaşadım. Başka yarışmacılar olduğunu
anlayınca alıştım😊.
Bu etapta, biraz zorlu oldu. Yarımadanın üçüncü, son kısmına geldiğimde, biraz
daha iyi gittiğimi gördüm. Sondan ikinci dubanın yakınlarında, tekrar resa Üstad ile karşılaştık. Bu sene, kardeşler ile yüzmek güzeldi. Sağımda da mayosunda Brazil yazan bir genç vardı.
Biraz sonra, ben biraz geriledim. Tam resa üstadın arkasından, bir süre yüzdüm ve
bu tempoda yüzüşümü tamamlarım diye düşünürken birden fark açıldı. Tek başıma
kaldım. Yorgunluk hissi gelmeye başladı ve açıkçası daha da kötü süre
beklediğim yarışı 1:36:10 ile bitirdim.
Yarıştan sonra, Süreyya Ahmet Kip ile de karşılaştık ve
biraz sohbet ettik. Resa Üstad,
yüzme sonrası bir kaç kere, çok kötü yüzdüğümü ve ders almam gerektiğini söyledi.
Bu konuda aynı fikirdeydik. Artık, doğaçlama kısmı bitmeliydi. Teknik yüzmeye
başlama zamanı, gelmeliydi. Bir süre sonra, madalya töreni yapıldı. Bizim yaş grubunda
birinci olan yüzücü, dikkatimi çekti. Birinci olacak bir hava yoktu. İçimden önyargılı
davrandığımdan, kendime kızdım. Tören bitti. Bütün yüzme severler gruplar
halinde sohbet ederken, bir hareketlenme oldu. Bizim yaş grubunda, ikinci olan
arkadaş, birinci olan kişinin hal, hareket ve konuşmalarından
şüphelenerek itiraz etmiş. Hep birlikte, adam sorgulanmaya başlandı. Verilen
cevaplardan, durum anlaşılmaya başlandı. Yarışı bir saatte bitirmiş, hem de mola
verdiğini söylüyor. Yarışa aradan katıldığı
fikri, benimsendi. Kendisi ile özel konuşan yetkili de, diskalifiye olduğunu ilan
etti. Kocaeli yüzmeden verilen şapka giydiğini görünce, kocaeli yarışlarına
baktım. Doğum tarihi, soyadı aynı fakat adı bir harf ile değişik olan kişinin
aynı kişi olduğunu kabul edersek, iki yarışta grubumuzun en sonunda olan, 2km'lik
yarışı 1.14 dakikada bitiren birinin, müthiş çalışmasıyla! 5km'lik yarışı 1
saatte bitirdiğine şahit olmuş oluyorduk😊.
Demek ki, daha göreceğimiz çok şey varmış.
"Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim"
söyleminin boşa söylenmiş bir söz olmadığını yaşayarak, anlamış oldum.
Yarış sonrasında, mfatih ile İstanbul'a dönüş. Uyku saati
tekrar 2:30, sabah 6:00 da kalkış, Şile2deki Üniversiteye hareket, bütün gün
ders ve bitik bir Fuat... Okuduğunuz için teşekkürler...
http://connect.garmin.com/modern/activity/603584523?fromLegacy=true
Sevgi ve saygılarımla...
Düzenleyen Fuat - 03 Oct 2014 Saat 9:52am
|
mfatih |
Gönderim Zamanı: 03 Oct 2014 Saat 8:19am |
Fuat Hocam
hem yarışı iyi bir sürede tamamladığınız hem de izlenimlerinizi hoş bir dille bizimle paylaştığınız için tebrik ve teşekkür ediyorum.
Bu vesile ile de ben de Kaş Meisten sonraki tecrübelerimi sizlerle (siz biliyorsunuz zaten, ancak benim gibi yolun başlarında olan kişilere faydası dokunur düşüncesiyle) paylaşmak istiyorum.
Kaş Meis yarışını 3 saat 48 dk da yüzdükten sonra ara İstanbul Boğazı yarışlarına kadar zaman zaman denediğim teknik yüzme setleri çalışmasını Eylül ayında yoğunlaştırmış ve 50 mt lik havuzda kulaç sayımı 40 ın altına arka arkaya 100 mt lik mesafeleri 1,50 ile 1,55 lik süreler de yüzmeyi başarmıştım.
Yaptığım yüzme çalışması , "Duygun Yurteri" üstadımızın bir kaç sene önce önerdiği ama benim sonradan keşfettiğim 😊 Catch up yüzme tekniği ile yüzmekten başka bir şey değildi.
Daha az yorulduğumu, daha iyi süreler aldığımı görünce bu forumda okuduğumuz onlarca arkadaşımızın teknik çalışma üzerine yazdığı yazıların doğruluğunu bir kez daha yaşamış oldum.
Bu hafta başı ve buraya gelmeden Alanya maratonuna katılabilirsem daha iyi bir netice alacağımı biliyordum. Sizler ile yarışa başlamadan (kaptanşahinkaya ile beraber yaptığımız sohbetlerde) ; maratonu 2 saatin altında bir derece ile bitirirsem kendimi başarılı sayacağımı paylaşmıştım. Çok da tempo yapmadan (zaman zaman yakınımda yüzenler ile sınırlarımı test etmek için sprint atma türü denemeleri yapsamda çok zorlamadan ) yarışı 1.49 da bitirince nasıl mutlu olduğumu (halen öyleyim) anlatamam . Kamil Resa üstadı tebrik etmek için elini sıktığımda ; Bana senin elin buz gibi sen manşı yüzemezsin demesi bile keyfimi kaçırmadı.
Böyle çalışmaya devam edersek ; İmkanlar ne derece elverir bilemem ancak o kapasiteye çıkacağımızdan en ufak bir şüphem kalmadı. Artık sadece tekniğe odaklanacağız.
Alanya maratonu ve diğer yüzme etkinliklerine katılarak güzel bir duyguyu paylaşıma katkınız ve yaşadığımız topluma örnek oluşunuz nedeniyle sevgi ve saygılarımı sunuyor; Bu vesile ile tüm forumdaşların bayramını kutluyorum.
Esen kalın,
Gözlerini hedeften ayırırsan, engelleri görmeye başlarsın..
|
|