Son elli yılda İstanbul'un farklı zaman dilimleri içinde uğradığı değişimlere yaklaşarak bakıldığında, şehrin şimdiki –kocaman- halinin merkezden kaynaklı bir büyüme sonucu değil; küçük noktasal alanların gitgide büyüyerek biraraya gelmesiyle oluştuğu kolaylıkla farkedilebilir. Büyük bir bütünün parçaları olan bu noktasal bölgelerin zaman içerisinde tek merkezli büyüme göstermeleriyle genişleyen alanlar, komşu bölgelerde büyümekte olan diğer portalların alanlarıyla kesişmeye başlar ve bunun sonucu olarak meydana gelen bu kesişmenin kıyı bölgelerinde basılmalar oluşur. Unkapanı Köprüsü ve Galata Köprüsü arasında kalan Karaköy kıyı şeridi de bu tür bölgelerden biridir. Zaman içerisinde çevre bölgelerde gelişen düğüm noktalarının arasında kalarak transit geçiş yapılan bir ticaret bölgesi haline gelmiş, daha sonrada yaşanan kültürel değişimlerden kaynaklanan sebeplerden dolayı üzerinde bulunan insanlar yaşam alanlarını terketmiş, bunun sonucunda bölge gündüzleri işleyen ve geceleri dinlenen bir fabrika haline dönüşmüştür. Tarihsel uzantılarla böylesine yakın bir temas içerisinde olan bölgenin kent içi uzlaşmaların sonucu körelmesi, gelişim sürecindeki kontrolsüzlükten kaynaklanmıştır. Bu durumun kendi kendine oluşmasına karşın sistemin işleyişinin verirmliliği tartışma konusudur. İş bu projede; havzanın, yaratılacak organlarla sadece günün yarısı sinyaller alan bir yer olmaktan çıkartılması ve kendi titreşimlerini üreten bir düğüm noktası haline getirilmesi amaçlanmaktadır. Bölgede yapılacağı öngörülen başka projeler de vardır. Uygulanması düşünülen projenin bu projelerden kopuk olması düşünülemez. Amaç ortaktır, ve tüm projeler bir araya geldiğinde her bir proje bütün içerisindeki parçalar olarak değerlendirilmelidir. |