|
HAZRET-İ
ÖMERÜ’L-FARUK Hz Ömeri’in nesebi 8. ceddi Peygamberimiz (sav.) ile
birleşir. Cahiliye devrinde Araplarca lazime-i şerafet addolunan işler
şunlardır: 1-) Fenni ensaba vakıf olmak 2-) Silah kullanmakta maharet ihraz etmek 3-) Pehlivanlıkta hitabette Yed-i Tula sahibi olmak * Hz. Ömer Hz. Peygamberi öldürmek için yola çıktığında Muam
Bin Abdullah (a.) önce kardeşinin işini bitirmesini söyler. Hz. Ömer’de
kızgınlıkla kız kardeşinin evine gider fakat, orada kalbi İslama açılır. * Bedir harbinde Hz. Ömer dayısı As Bin Hişamı kendi eliyle
öldürür. * Ebu Sufyan bedirin intikamını almadan yıkanmamayı vaat
etmiştir. * Arabistan muhaberelerinde ilk defa olarak hendeklerden
Hendek harbinde Hz. Peygamberimiz istifade etmiştir. * Hayber arazisi kamilen mücahidine takdim edilmişti. Hz.
Ömer (r.a.) bu taksimattan kendisine isabet eden araziyi kamilen
vakfetmiştir. İslam tarihinde ilk vakıf budur. Kudüs’ün fethinde
Hıristiyanlar sulha talip olmuşlar fakat, şehrin anahtarını vermek için Hz.
Ömer’i istemişlerdir. Hz. Ömer belki de Kudüs’ün fatihi olarak İncil’de tarif
edilmişti ki, papazlar Hz. Ömer’i istediler. * Hz. Halit (r.a.) harekatına dair makarrı saltanata
mufassal malumat göndermezdi. Hz. Ömer (r.a.) ihtar etti. “Ya merkeze
mufassal malumat vermesini ya istifa etmesini istedi.’ Hz. Halit evvelki
şıkkı kabul ettiğinden kumandanlıktan azl olundu. * Hürmüzan’ın Müslüman Olması: İranlıların ordu kumandanı
Hürmüzan iki İslam kumandanı öldürdüğünden Hz. Ömer idam ettirmek istedi.
Hürmüzan’a son arzusunu sorduğunda, Hürmüzan dedi ki, “Allah bizle beraberken
siz bizim esirimizdiniz şimdi Allah sizinle beraber olduğu halde biz, sizin
esiriniz olduk.’ Sonra bir bardak su istemiş, suyu içmeden öldürülmemesini rica
etmişti. Hz. Ömer (r.a.) ricayı kabul ile su verildi. Hürmüzan suyu içmedi ve
suyu içmeden öldürülmeyeceğini derme ayan etti ve suyu döktü, sonra kelimeyi
tevhidi getirdi. * Hicretin 18. yılında Suriye ve Irak’ta veba salgını zuhur
etti. Bu salgında yirmibeşbin mücahit kurban gitmiştir. Muaz bin Cebel, Hz.
Ubeyde bu vebada şehit olanlardı. * İran’nın fethi, Hz. Ömer zamanında olmuştur. İran
Müslümanlara çok pahalıya mal olmuştu. Hz. Ömer (r.a.) “keşke bizimle Faris
arasında ateşten bir dağ bulunsaydı da hiç birimiz ötekine taarruz etmeseydi
derdi.’ Irak, Kudüs, Suriye, İran, Mısır Hz. Ömer zamanında fethedilmiştir. * Hz. Ömer’in şehadeti: Muğire bin Şube (r.a.)’ın kölesi
ateşperest olan Firuz adında bir dülger’dir. Firuz Muğire (r.a.)’ın
kendisinden aldığı yevmiyenin (2 dirhem) çok olduğunu şikayet eder. Hz. Ömer
de yevmiyesinin çok olmadığını söyleyince, Firuz kızarak ayrılır. Ertesi gün,
Firuz elbisesinde sakladığı bir hançerle sabah namazı vakti camiye girdi. Hz.
Ömer (r.a.) mihraba geçmişti. Namaza başlar başlamaz Firuz gizlendiği yerden
çıkarak Hz. Ömer (r.a.)’ı altı yerinden yaraladı. Firuz birkaç müslüman daha
yaraladıktan sonra kendisi de intihar etti. Hz. Ömer suikast edenin bir
Müslüman olmadığını öğrenince çok memnun olmuştu. * Hz. Ömer’in istişare grubunda: 1-) Hz. Ali-radıyallahu anh-, 2-) Hz. Osman-radıyallahu anh-, 3-) Hz. Talha-radıyallahu anh-, 4-) Hz. Zübeyr-radıyallahu anh-, 5-) Hz. Sa’d bin Ebi Vakkas-radıyallahu anh-, 6-) Hz. Abdurrahman bin Avf-radıyallahu anh-harazatıdır. Aişe radiyallahu anh-’a, kendisine Hücre-i Saadet’e defn
olunmak üzere ruhsat verdiğinde Hz. Ömer-radıyallahu anh-de: * Elhamdülillah en mühim işim bu idi. Vefatımda beni Hücre-i
Saadet’e götürdüğünüzde yine Aişe (r.a.)’den izin isteyiniz. Verirse oraya
defnediniz. Vermezse Baki’ mezaristanında defnediniz.’ diye tavsiye buyurdu. Sonra, bir tabib götürüldü. Göbeğinin altındaki yara derin
ve tehlikeli olmakla tabib: -’Vasiyet eyle ye Emire’l Mü’minin’ dedi. O da: -’Ettim’ dedi. Hz. Aişe, kendisi için düşündüğü bu yere Hz. Ömer’in defni
için müsade etmişti. * Hz. Ömer’in 80.000 dirhem borcu çıkmıştı. Bunu
metrukatından te’diyesini, şayet kafi gelmezse, Adiy (r.a.) Kureyş
kabilelerine müracaat edilmesini tavsiye etmişti. Bilahare, Muaviye
tarafından satın alınan ikametgahın bedeliyle bu borç ödenmişti. * Hz. Ömer hilafet müddeti on sene, altı ay dört gündür.
Hicretin 43. senesinde 63 yaşında irtihal etmiştir. * Hz. Ömer’in mesuliyet duygusu: “Nasıl ağlamayayım ki, Fırat kenarında bir oğlak zayi olsa
korkarım ki, Ömer’den Sorulur...’ derdi. * Hz. Ömer’in değer ölçüleri: Adamın biri, Hz. Ömer (r.a.)’ın huzurunda birini methedince,
Hz. Ömer (r.a.) sormuş: - “Bu adamla bir muameleniz oldu mu?” - “Hayır demiş.” - “Beraber yolculuk ettiniz mi?” - “Hayır demiş.” - “O halde siz hiç bilmediğiniz bir şeyden bahsediyorsunuz.”
demiştir. * Bir gün Hz. Ömer (r.a.) Cuma libasını giyip Cumaya
giderken: Hz. Abbas (r.a.)’ın yol üzerinde bir oluğa vardı. O mahale gelince,
hadim meğer güvercin yavrusunu boğazlayıp, yutup, kanlı suya mizab’a (oluk)
dökmüştü. Ansızın o su, Hz. Emir’l-mü’minin’in üzerine döküldü: - “Bu Müslümanlara zarardır” diye bu mizhabı kopardılar. Ve
başka libas giyip Cuma namazını kıldıktan sonra, Hz. Abbas (r.a.) gelip bu
hususa haya izhar ile arzettikten sonra: - “Lakin Ya Halife!... Rasulullah (sav.) o mizabı bu mevzua
kendi mübarek eliyle vaz’etmiştir.” dedik te: - “Ya Amm-i Resulullah! Ömer’e nezrolsun ki, sen benim
omuzuma basıp mizabı yerine koyasın. Ve hemen öyle ettiler. “Mervidir ki: Bir gün eline saman çöpü alıp der ki: -’N’ olaydım, bu saman çöpü olaydım. N’ olaydı,yaratılmamış
olaydım. N’ olaydım,doğurmamaydı. N’ olaydı şey-i mezkur olmayıp.
“Neşyen mensiyya’ olaydım...’ * Hz. Ömer’in “faruk’ sıfatını alması Bir münafığın bir kimse ile husumeti olup, Resul-i Ekrem
(sav.)’e kazaya durup, Hz. Resul-i Ekrem (sav.) hasmının lehine hüküm
etmişti. Zira, hak onun idi. Münafık o hükme razı olmayıp, Hz. Ebu Bekir (r.a.)’e vardı.
Ve ahvali arz eyledi. buyurdular ki: - “Resulullah’a varmadın mı?’ Dedi ki: -“ Vardım, lakin muradımca hükmetmedi.” Hz. Sıddık (r.a.) azarlayıp: -“Var yürü abes söyleme!Hüküm Allah’ın ve Resulullah’ındır,
razı ol..” dedi. Münafık razı olmayıp, Hz. Hz. Ömer (r.a.)’e geldi. Kazziye
arz eyledikte: - “Resul-i Ekrem (sav.)’e varmadın mı?’ dedi. Münafık yine Hz. Ebu Bekir (r.a.)’e verdiği cevabı verdi: Hz.Ömer (r.a.) gazaba gelip dedi ki: - “Sabreyle ta içeri girip geleyim, muradınca
hükmeyliyeyim...” Hemen içeri girip ve bir bıçağı eteği altına gizleyip
süratle gelip: - “Allah ve Resulü’ne bey’at ettin mi?” dedi. “Evet!”
dedikte; “ hangi elinle yapmıştın?” dedi. Sağ elini uzatıp: - “İşte bu elimle yapmıştım” deyince, hemen eline muhkem
yapışıp, münafığın o elini kesti ve: - “Fahr-i Alem (sav.)’in mübarek eline yapışıp bey’at
ettikten sonra, hükme razı olmayanın cezası budur.” dedi. Münafık kesilen elini alıp ağlayarak Fahri Kainat (sav)”
vardı: - “Ömer (r.a.) benim elimi bigayr-i cürüm kesti” diye
şikayet ettikte; - Ömer (r.a.) ihzar olunup macerayı takrir edince, Hz.
Resul-i Ekrem (sav.) Saadetle: -Ente Faruk ya Ömer “ Ya Ömer!. Sen hak ile batılı en iyi
ayırıcısın!” diye buyurdular. * Halkçı bir idarenin hakiki mahiyeti şu noktadadır ki;
Reis-i Devlet ahad-i mastan hiç birinden fazla bir hukuku haiz olmaz. HZ. ÖMER’İN BAŞLICA AMİLLERİ: 1. Ebu Ubeyde (r.a.) Suriye valisi Aşere-i Mübeşşere’den; 2. Yezid bin Süfyan (r.a.) Suriye valisi Emevilerin en
müktediri. 3. Muaviye (r.a.) Suriye valisi Meşhur siyasidir. 4. Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a.) Kufe valisi. Hz. Peygamber
sav.)’in dayısı Aşere-i Mübeşşere’den. 5. Amr bin As (r.a.) Mısır valisi, Mısır Fatihi. 6. Ya’la bin Ümeyye(r.a.) Yemen valisi Uluvv-i cenabı ile
meşhur. 7. A’la bin Hadrami (r.a.) Mekke valisi Peygamber (sav.)
tarafından tayin olunan kumandanlardan. 8. Attab bin Üseyd (r.a.) Mekke valisi Peygamber (sav.)
tarafından Mekke amirliğine tayin olmuştu. 9. İyaz bin Ganem (r.a.) Cezire valisi Cezire fatihi. 10. Huzeyfetül-Yeman (r.a.) Medayin valisi Peygamber
(sav.)’in katibi. HZ. ÖMER’İN MÜHİM HİZMETLERİNDEN BAZILARI: 1. Beytül Mal te’sisi. 2. Kadılar tayini, Mahkemeler te’sisi 3. Emirü’l Mü-minin unvanını kabulü 4. İdare-i askeriye ve Merakiz-i askeriye tesisi. 5. Gönüllülere maaş tahsisi 6. Araziyi ölçtürmek. 7. Tahrir-i nüfus icrası 8. Kanallar hafri 9. Varidat idaresini te’sis. 10. Kufe, Basra, Cizre, Musul, Fustat gibi şehirler te’sisi 11. Araz-i Meftuha’yı vilayat’a taksim 12. Öşürler tarhı. 13. Nehirden çıkarılan şeylere vergi tarhı. 14. Düşman memleketlerine mensup tacirlerin. İslam
memleketleriyle ticaretine müsaade. 15. Hapishaneler inşaası. 16. Memleketleri devr ü teftiş ile ahalinin ahvalini
istinkah 17. Polis idaresini te’sis ve taharri me’murluğu ihdas. 18. Mekke ile Medine arasında ve muhtelif şehirlerde
yolcular için misafirhane inşaası. 19. Metruk çocukları himaye. Mektepler te’sis ve maaş
tahsisi. 20. Gayri Müslim olsa da bir Arabın esir olarak
kullanılmamasını temin. 21. Hz. Ebu Bekir (r.a.) Kur’anı toplamak için, ikna. 22. Kıyas esasını kabul (fıkıh ve hukukta) 23. Sabah ezanına “es-Salatü hayrun mine’n-nevm’l kabul ve
ilave. 24. Teravih namazının cemaatle edasını kabul. 25. Bir defada vuku bulan talak-ı selaseyi talak-ı bayin
olarak kabul. 26. Sarhoşluk cürmü celdi, a’zami ceza olarak kabul. 27. Satılacak atlardan zekat almak kaidesini kabul. 28. Beni Sa’leb’den cizye yerine zekat ahzi. 29. Evkaf usulünü te’sis. 30. Cenaze namazında dört tekbir almak için Ashabın
ictimaını temin. 31. Camiler de vaaz adetini te’sis, Hz. Ömer’in emriyle ilk
defa vaaz eden Temim’i Dari (r.a.)’dır. 32. İmam ve müezzinlere maaş verilmesi. 33. Hicviye yazmayı men’ ve ceza tatbiki, şiirlerde kadının
isminin men’i. 34. Bikes (kimsesiz) Yahudi ve Hıristiyanlara tahsisat verilmesi. |