|
Yazar : Quentin de la BEDOYERE Yayınevi : Rota Baskı : İstanbul / 1995 / 220 shf. İNSANLAR VE SORUNLAR Sorun çözme yeteneği yöneticiliğinin mihenk taşıdır.
Sorunlar yöneticinin işinin sürekli bir parçasıdır. O yalnızca doğru bir
çözüm bulma değil, insan faktörünü hesaba kattığı için başarılı olacak tek
çözümü bulma gereksinimindedir. Ama ne yazık ki, insanlar bu konuyu
sistematik bir yöntem ile ele almadıkları için genellikle görevi iyi yerine
getirememektedirler. Oysa böyle yöntemler vardır ve gerekli beceriler edinmek
isteyen yöneticiler bunları etkili bir şekilde kullanabilirler. Hastalık olmasaydı doktorlara, suç olmasaydı polislere
gereksinim duymayacağımız gibi, iş yaşamının gündelik malzemesi olan sorunlar
olmasaydı yöneticilere de gerek olmazdı. Şefimizin güzel bir sözü vardı: “
Şimdiye kadar bir satıcıydım; başarın kendi özelliklerine bağlıydı. Ama artık
durum çok farklı, başarın başka insanların özelliklerine bağlı.” Bu öğüt çok işe
yaradı. Sorunlara sistematik yaklaşım için şunlar gerekir: -Sorunu olan kişinin bakış açısından sorunun nasıl göründüğü
üzerine yönetici ile o kişinin ortak bir anlayışa ulaşması. -Sorunun kaynaklarını bulmak ve neyin değiştirilmesi
gerektiği saptamak için yapılacak bir araştırma. -Gerekli değişiklikleri yapmak için pratik ve ölçülebilir
amaçların saptanması. -Amaçlara ulaşılıp ulaşılmadığını gözleyerek geri besleme
alma. Benjamin Franklin Yöntemi: Franklin yaşam tarzının bazı yönlerini değiştirmek istiyordu.
Değiştirmek istediği onüç alışkanlık saptayıp bunların her birine bir hafta
ayırdı. Yanında sürekli bir defter bulundurarak, her gün başarılarını buna
kaydetti. ama kendisinin de vurguladığı gibi, her hafta yalnız bir tek
alışkanlık üzerine duruyordu-diğerlerini kendi başlarına değişmeye
bırakmıştı. Onüç haftanın sonunda listeye baştan başladı. Benjamin Franklin yöntemi yararlı olacaktır. Bir arkadaşla
ya da küçük bir grupla birlikte çalışmak en iyisidir. Yöneticiler bu noktada
daha avantajlıdır, ama sistematik bir yöntem kullanıp gerekli becerileri
alıştırma yaparak kazanmadıkça onlar da büyük bir olasılıkla başarısızlığa
uğrayacaklardır. Daadi Modeli Genellikle sorunu olan kişinin kabul ettiği amaçlara
ulaşılabilmesi için gerekli kaynaklara sahip bulunduğundun emin olmak
gerekir. Böylece, aşağıdaki gibi beş aşamalı bir model elde ederiz. Bu ,
kitap boyunca izlenen temel model budur. Dinleme-Araştırma- Amaç saptama-Destekleme-İzleme=DAADİ 1-Dinleme: Yönetici durumu sorunu olan kişinin bakış açısından
görebilmek için onu dinler. 2-Araştırma: Yönetici ile sorunu olan kişi bu surunun gerçek
doğasını anlamak için neyin değiştirilmesi gerektiğini saptamak üzere sorunu
araştırırlar. 3-Amaç Saptama: Bu değişikliği gerçekleştirebileceğine
inandıkları somut ve ölçülebilir amaçlar üzerinde anlaşırlar. 4-Destekleme: Sorunu olan kişinin saptanan amaçlara
ulaşabilmesi için gereksinim duyduğu destekler sağlanır-ek eğitim gibi. 5-İzleme: Amaçlara ulaşılıp ulaşılmadığını ve sorunun
çözülüp çözülmediğini anlamak için , sürecin nasıl geliştiği izlenir. Yöntem sorunlara çözüm bulunmasında yöneticiden çok sorunu
olan kişiye ağırlık verdiğinden, elemanlar çabucak, kimsenin kendilerini
kaşıkla besleyemeyeceğini öğreneceklerdir. Kendi karar ve eylemlerinin
sorumluluğunu kendileri taşımak zorundadırlar. Böylece elemanlar gelişir,
onların omuzlarındaki yönetici de giderek yükselir. DAADİ sistematik olma ve süreç içinde geribesleme sağlama
kriterlerini karşılar. Yöntem yapay yada insanlık dışı değildir, çünkü onu
kullanan insanın kişiliğinin can vereceği bir iskeletten başka birşey
değildir. Model, katı olmak şöyle dursun , yöneticiye nerede olduğunu
göstereceği için, ona çok daha büyük bir özgürlük tanır. Ortaya çıkabilecek
ikincil sorunların da gerektiği gibi ele alınmasını ve her aşamanın başarıyla
tamamlanıp tamamlanmadığının kontrol edilmesini sağlar. Model, sorunu olan doğal olarak bu soruna çözüm bulmak
istediğini varsaydığından ve ona çözüm bulmakta yardımcı olma amacını
taşıdığından, manipülatif olmaktan çok uzaktır. Model sorunun çözülmesi için gerekenden daha fazla zaman
harcamasına neden olmaz. Etkisiz yöntemler kullanmanın neden olacağı zaman
israfını önler. Yöneticinin amacı aynı zamanda elemanlarına sorunları daha
iyi çözmeleri için yardımcı olmaktır. DAADİ, sistematik bir yöntem ortaya
koyması, yararlı becerileri eylem içinde göstermesi ve personeli kendi
karalarının sorumluluğunu almak üzere cesaretlendirmesi bakımından
yararlıdır. NEDEN DİNLEME? Çoğu yönetici iyi dinlemenin kendi işinin bir parçası
olduğunu bilir ve bu beceriye sahip olduğunu düşünür yada umar. Ama bu
göründüğü kadar kolay değildir. İyi dinleme, sorunları etkili bir şekilde
çözmenin temelidir-durumu sorunu olan kişinin gözüyle görmeye yardımcı
olmakla kalmaz, yöneticinin gerçek bir yardımda bulunması için gereken güveni
de tesis eder. Aslında hepimiz normal olarak bunu yaparız: Söylenenleri dinleyip duygularımıza ve yargı gücümüze
başvurarak, aldığımız enformasyonu işlemeye başlarız-tepkimizi ortaya
koyarak, işe yarayabileceğini düşündüğümüz kararlar formüle ederiz. Bu ise
söylenenleri dinlemediğimizi gösterir-çünkü dinleme, söylenenleri anlamayı ve
konuşan kişi gibi hissetmeyi gerektirir. Bunları yaparken aynı zamanda
tepkimizi ortaya koymamız ve durumu kendi terimlerimizle çözümlememiz mümkün değildir.
Kendi bakış açımızı bir tarafa bırakıp başka birinin bakış açısını benimsemek
kolay değildir. Bu doğal da gözükmez. Konuşan kişi sizden kendisine
katılmanızı beklediğinde, kendinizi onun yerine koymak çok daha güçtür. Dinlemenin Önemi: -Sorunu olan kişiyle yönetici arasında, sorunun işbirliği
içinde çözülmesi için gerekli ilişkiyi kurar. -Durumun gerçekliğinin bir parçasını oluşturan, sorunu olan
kişinin duygularının anlaşılmasını ve bunlara gereken önemin verilmesini
sağlar. -Sorunu olan kişinin gerçek kaygılarının ifade edildiğinden,
yüzeysel duygularla yetinilmediğinden emin olunmasını sağlar. -Sorunu olan kişiye kendi kafasındaki karışıklıkları düzene
sokması için yardımcı olur. -Sorunu olan kişiye, bu sorunu çözmek için yapılması gereken
değişikliklere açık olma konusunda yardımcı olacak duygusal koşulları
hazırlar. DİNLEME BECERİLERİ: Tam dinleme, sohbetlerdeki dinlemeden bütünüyle farklı bir
yaklaşım gerektirir. Onun için birkaç beceriyi edinmek lazımdır: Özellikle
dinleyenin gerçekten anladığını gösteren ve konuşana da söylediklerini gözden
geçirme fırsatı veren yansıtıcı özetler yapma yeteneği. Sözsüz iletişim
becerilerine sahip olmak önemlidir. Tam dinlemede dinleyicinin fiziksel tutumu da değişiktir.
Kimisi arkasına yaslanır, kimisi de bütün dikkatini verebilmek için öne
eğilir; fakat her durumda sakin ve rahattır. Konuşana bütün söylediklerinin
büyük bir dikkatle dinlendiği mesajını vermek gerekir. Yer ve zamanın
söylemek istediklerini söylemesine uygun olduğunu bilmesi de gerekir. Dinleyicinin eşit taraflardan birini oluşturduğu sohbetlerin
tersine, Dinleme aşaması yöneticinin bilgi alan kişi konumunda olmasını
gerektirir. O yüzden köklü bir tutum değişikliği gerektirir ve bunun ilk
işareti de dinleyicinin fiziksel duruşundaki değişikliktir. Dinleyici,
konuşanın kendini baskı altında hissetmeden, rahatça ifade etmesini
sağlayacak şekilde kalmayı bilmelidir. Dinleyici, karşısındaki kişinin sözlerini özetleyerek, onun
söylediklerini ve duygularını anladığını göstermelidir. Bu özetler, konuşan kişinin söylediği şeyler üzerinde tekrar
yoğunlaşmasını ve bunları değiştirmesini yada genişletmesini sağlar. İyi özetler, Dinleme aşamasının doğal duraklama anlarında
yapılmalıdır. En son yapılan özet, konuşan kişinin bu özeti onaylaması
halinde araştırma aşamasına geçilmesini sağlayacağı için önemlidir. Sözel olmayan iletişim, dinlemenin önemli bir parçasıdır; bu
konudaki beceriler geliştirmelidir. İyi dinleme, sorun çözme sürecinin bütün aşamalarında
geçerlidir. Bu becerilerin korunması ve geliştirilmesi isteniyorsa, düzenli
olarak pratik yapılmalıdır. 5-NEDEN ARAŞTIRMA? Dinlemeyi araştırma izler. Bu aşamada, ortaya çıkan duygu ve
olgulara bir anlam kazandırılmaya çalışılır. Hedef, çözülmesi gereken sorun
yada sorunların özüne ulaşmaktır. Durumu değiştirmek için saptanacak amaçlar
da bu aşamada ortaya çıkmaya başlar. Bu bölümde araştırma aşamasının amacı ve
ilkeleri ele alınacaktır. Gelecek bölümde ise bu konudaki pratik teknikler
açıklanacaktır. Dinleme aşamasının nerede sona erip Araştırma aşamasının
nerede başladığını saptamak her zaman kolay değildir. Araştırma aşaması, yöneticinin sorunu olan kişinin durum
hakkındaki tutum ve duygularını tam olarak anlamasıyla ve doğru olup
olmadığını görmek için bu anladığı şeyi sorunu olan kişiye tekrarlamasıyla
başlar. Araştırma aşamasının amacı, istenen değişikliğin
gerçekleşmesini sağlayacak amaçlar saptamak üzere sorunun özünü ortaya
çıkarmak için durumu incelemektir. Araştırma birlikte yürütülmelidir. Üreticinin bu aşamadaki
rolü asıl olarak, sorunu olan kişinin bu sorunu inceleyip gerçeği
keşfetmesine yardımcı olacak bir çerçeve sağlamak ve ona rehberlik etmektir.
Sorunun gerçek kaynağı derinlerde yatıyor olabilir. Akla gelen ilk çözüm, sorunu
olan kişiyi memnun etse bile hemen kabul edilmemelidir. Sorunu kaynağının kim
yada ne olduğunu saptamak önemlidir. Sorunu olan kişi kendi sorumluluğunun
derecesini ve doğasını kendisi keşfetmelidir. Çözümün sorumluluğu her zaman
sorunlu kişide değildir. Ama bu kişi etkili bir çözüm bulunmasının
sorumluluğunu üstlenebilir. Sorun çözümü bir “suçlama”oyunu değil,
bir”değişiklik yapma”oyunudur. 6-TEMEL ARAŞTIRMA BECERİLERİ: Araştırma, süreci temel oluşturan altı temel becerinin
kullanılmasını gerektirir: anlayışı geliştirip açıklığa kavuşturacak yaratıcı
sorular; konuşanın kastettiği derin anlamı yansıtan yorumlayıcı özetler;
mevcut durumda önem taşıyan duyguların araştırılması; sorunu olan kişiye
kendini somut olarak ifade etmesi için yardımcı olmanın yolları; seçilmesi
mümkün eylem çizgilerinin sonuçlarının test edilmesi; konuyla ilgili
enformasyonun verilmesi. Bu bölümde bu konulara değinilmiştir. Bazı yöneticiler duyguları araştırmaktan çekinse de,
duygular sorunların hem ortaya çıkması hem de çözülmesi açısından kritik bir
önem taşır. Dolayısıyla , duyguların nasıl araştırılacağının bilinmesi,
sorunların etkili bir şekilde çözülmesi bakımından önemli bir beceridir. Bu
teknik, gerekli güven ortamının tesis edildiğinden emin olunmadan
kullanılmamalıdır-iyi dinlemenin bu konuda çok yardımı olacaktır. Araştırılan
duygular her zaman sorunla ilgili olmalıdır. Yöneticinin karşısındaki kişi
“bunun konuyla ne ilgisi var”diye sorduğu zaman bu ilgiyi ortaya koyabilmesi
gerekir. Yönetici bu noktada araştırmasını genellikle mahrem sayılan bir alana yönelttiğinden, sorunu olan kişiye karşı
duyarlı ve saygılı olmalıdır. Sorunu olan kişiler çoğu zaman duygularını
ifade etmekte güçlük çektikleri için, yöneticinin onlara bu konuda yardım
etmeye hazır olması gerekir. Duygular belli kesinlikle teşhis edilmedikçe, sorunun
çözümünde hangi rolü oynayacaklarını tahmin etmek kolay değildir. Sorunu olan kişiye söyleyeceklerini somut bir şekilde ifade
etmesi için yardımcı olmak çok önemlidir. Şikayetleri kesin bir şekilde ifade
etmeye çalışmak, bazen bunların hiç de önemli olmadığını anlaşılmasını
sağlar. Bazı durumlarda da , somut olma çabası sorunun ameliyat masasına
yatırılarak daha etkili bir şekilde araştırmasını sağlar ve bundan sonra
atılacak adımları ortaya çıkarır. Sorunu olan kişiler kimi zaman somut
konuşmayı güç bulurlar ve bu sürece karşı direnirler. Yönetici, sorunu olan
kişinin geçmişte yaptıklarını yada gelecekte yapacaklarını gerçeklikle
karşılaştırmasını sağlamak için sonuç testine başvurur. Bu test, sorunu olan
kişiden çok şey beklediği için ancak olumlu bir sonuç vereceğinden emin
olduğu zaman kullanılmalıdır. İnsanlar yapmayı düşündükleri birşeyi sonucunda
nasıl hissedeceklerini hayal etmeyi güç bulacaklarından, sorunu olan kişiye
bu konuda yardımcı olunmalıdır. Yönetici sorunu olan kişiye konuyla ilgili bütün bilgileri
verdiğinden emin olmalıdır. Bu bilgiler, şirketin politikaları ve yapısı,
yönetsel kararlar, genel enformasyon yada başkalarının sorunu olan kişi
hakkında ne düşündükleri gibi konularda olabilir. Bütün bunlar güçlü yöntemlerdir. Yönetici bunlardaki
becerisini geliştirmek için pratik yapmalıdır. Normal bir iş gününde bunları
ayrı ayrı uygulamak için çeşitli fırsatlar çıkacaklardır. 7-BAŞKA ARAŞTIRMA BECERİLERİ: Araştırma aşamasında kullanılan becerilerle ilgili birkaç
yöntemin , sorunun önemli noktalarını saptamakta yararlı olduğu görülmüştür. -Kalıplar: Ele alınan yada bunlarla geçmişte yaşanan bazı
olaylar arasında ortak bir yön bulunduğu tarafların dikkatini çeker. Bunun
araştırılması, sorunun ortaya çıkmasında bir davranış kalıbının rol
oynadığını gösterebilir. Böylece bir tek faktör değiştirilerek sorunun bir
çok yönünü düzeltmek olanaklı hale gelir. -Varsayımlar: Sorunu olan kişiler hepimiz gibi, yaşam
hakkında, genel olarak insanlar hakkında ve tek tek kişiler hakkında
varsayımlar yaparlar. Bazen bu varsayımlar yanlış yada uygunsuzdur,
dolayısıyla sorunu ortaya çıkmasına katkıda bulunurlar. Sorunu olan kişi
kendi varsayımlardan haberdar olmayabileceği için yönetici bunları bulmakta
ve araştırmakta yardımcı olmalıdır. -Başvuru Çerçevesi: İnsanların kendi başvuru çerçevelerinden
uzaklaşıp sorunu farklı bir bakış açısından görmeleri güçtür. Sorunu olan
kişi kendini bu sorunla ilgili diğer insanların yerine koyduğunda , durumu
daha iyi anlayacaktır. Bunun bir başka yoluda, farklı bir bağlamda ortaya
çıkan benzer bir sorunu düşünmektir. Böylece sorunu olan kişi işle ilgili
konularda yargı verme tarzını değiştirebilir. -Tutarsızlıklar: Yönetici, araştırdığı malzemede bazı
tutarsızlıklara rastlayabilir. Bunlar , söylenen iki şey arasında , sorunu
olan kişinin söyledikleri ile yaptıkları arasında yada iki davranış arasında
olabilir. Bunların araştırılması, sorunun önemli öğelerini ortaya
çıkarabilir. -Anlamlı Unutkanlıklar: Söylenmeyen şeyler bazı söylenenler
kadar etkili olabilir. Sorunu olan kişinin önemli bir noktadan hiç söz
etmemesinin sebebi bazen o konuyu bütünüyle unutmak istemesi , bazen de
utangaçlıktır. Yönetici hangi unutkanlıkların üzerine gitmesi ve bunu nasıl
yapması gerektiğine karar vermelidir. -Anlamlı Değinmeler: Sorunu olan kişiler daha önce
açıklamadıkları anlamlı bir noktaya değinerek , ortaya bir ipucu atabilirler.
Böyle yaparken genellikle, yöneticinin o ipucunu yakalayıp üzerine gitmesini
umarlar. Böylece, gayretkeşlik yapmak istemedikleri halde o bilgiyi vermek
zorunda kalmış olacaklardır. Bunlar, elde sorun açısından önemli olduğunu
yalnızca yöneticinin anlayabileceği anlamlı ama bilinçsiz değinmelerden ayırt
edinmelidir. -Birden Fazla Görüşme: Görüşme zamanın kısıtlı olması birden
fazla görüşmeyi gerekli hale getirebilir. Bunu bazı avantajları vardır:
Taraflar konuyu daha ortamlarda birkez daha düşünme fırsatı bulurlar ve
araştırmaya devam etmek için ev ödevlerini yapabilirler. Yöneticinin yaptığı
görüşmelerle ilgili notlar alması iyi olur; bu notlar ona hem daha
konuşulanları anımsatacak hem de sonraki görüşmeye hazırlanmasına yardımcı
olacaktır. -Kağıt ve Kalem: Araştırılacak çok fazla malzeme varsa
tarafların birlikte çalışarak bir diyagram hazırlamaları yararlı olabilir.
Böylece sorunu kuş bakışı görerek öğeleri bütünlükleri içerisinde değerlendirebilir
ve dolayısıyla dikkatlerini yöneltmeleri gereken daha önemli alanları kolayca
saptayabilirler 8-ARAŞTIRMA-SENTEZ: -Araştırma aşamasının yapısı, hipotezler oluşturma süreci
etrafında kuruludur. Bu hipotezler ilk başta kabul yada reddedilmeye ve gözden
geçirilmeye bütünüyle açıktır. -Araştırma aşaması ilerledikçe, konuyla ilgili olgular
saptanıp incelenir. Bu, önceki hipotezlerin değiştirilmesine yada yenilerini
oluşturulmasına götürür. -Yönetici, olguları aydınlatabilmek için daha önceki
bölümlerde açıklanan beceri ve yöntemlere gereksinim duyar; bu arada
tarafların sorun üzerinde bir ekip olarak çalıştıkları işbirliği ortamını
kurmasını gerekir. Amaç bir suçlu bulmak değil sorunu çözmektir. -Araştırma aşaması, sorunun çözülmesi için kimin yada neyin
değişmesi gerektiği belirlenene kadar tamamlanmış olmaz. 9-AMAÇ SAPTAMANIN İLKELERİ: -Amaç saptama , sorunun anlaşılmasını o sorunun çözülmesi
için eyleme geçmeye dönüştüren aşamadır. -Yöneticiler, eyleme yönelik bu aşamayı hoş karşılamakla
birlikte bazen bunun özel bir dikkat gerektirmediğini, hatta kendi kendine
hallolacağını düşünürler. -Amaçların başarıyla gerçekleşmesi için, SGGD
(somut-gerçekçi-gözlenebilir-değerli) kriterlerine uymaları gerekir. -Amaç saptama, hem yöneticinin hemde sorunu olan kişinin
düzenli bir şekilde çalışabileceği, bilinçli bir süreç olarak ele
alınmalıdır. -İnsanoğlunun, uygun gibi görünen ilk amaca sarılma eğilimi
vardır. Sorunları çözmeye çalışan yönetici, en iyi amaçları bulmak için
çeşitli alternatifleri araştırmalıdır. -Çoğu zaman amaçlar arasında bir hiyerarşi gözetmek gerekir:
Sorunu çözülmesini sağlayacak bir ana amaç ve buna ulaşılmasını sağlayacak
araçlar gibi düşünülebilecek olan alt-amaçlar vardır. Bunlara ulaşmak içinde
alt-amaçlara gerek duyulabilir. Bir çok sorunun çözümü için, bir amaç
stratejisine sahip olmak önem taşır. Bu noktada diyagram kullanmak yararlı
olabilir. -Stratejinin oluşturulması, amaçlar ve alt-amaçlar için bir
sıra zaman sınırı saptamasıyla tamamlanır. Mesela Napolyon’un kış ortasında
bomboş bir Moskova'ya girdiğinde aldığı gibi, zamanlama stratejinin önemli
bir parçasıdır. 10-İŞE YARAR AMAÇLAR SEÇMEK: -Sorunun çözülmesi için hangi amaçlar yada alt-amaçlar
seçilmiş olursa olsun, bunların SGGD kriterlerine uyması gerekir. Bu testi
geçemeyen amaçlar ya değiştirilmeli yada bir tarafa bırakılmalıdır. -Amaçlar somut olmalı, yani hem yönetici hemde sunucu olan
kişi sonuçta neyin elde edileceğini açık seçik bilmelidir. Sorunu olan
kişiden neyin beklenebileceği, amaca ulaşıp ulaşmadığı ve ne zaman ulaşıldığı
da açıkça görülebilir. -Seçilen amaçlar geçerli olmalıdır, yani bunlar sorunu olan
kişinin ulaşamayacağı hedefler olmamalıdır. Sorunu olan kişiler bazen
heyecanlarına kapılıp fazla hırslı amaçlar seçerler. Bazen de amaç gerçekçi
olduğu halde gerçekleşmesi için başka adımlar atılması, yani alt-amaçlara
ulaşılması gerekir. Çok sayıda amaç aynı anda ele alınmamalıdır. En iyisi,
her seferinde bir yada iki amaçla ilgilenmek, gerisini sonraya bırakmak.
Birden fazla amaç seçildiği zaman, bunların hangi sıra içinde ele alınacağını
saptamak önemlidir. Bu sıra kendiliğinden belli olmuyorsa, ilk ele alınacak
amaç olarak, sorunu olan kişiye başarı zevkini tattıracak ve kolay bir amaç
seçilmelidir. Sorunu olan kişi, amacı yanlış seçilmesi yada istenen sonucun
vermemesi yüzünden başarısızlıkla karşılaşmaya hazır olmalıdır. Amaç kendi içinde gerçekçi olsada, sorunu olan kişi onu
gerçekleştirecek kapasitede olmayabilir. Amaca ulaşmayı kolaylaştıran ve
güçleştiren faktörlerin bir tablo halinde düzenlenmesi yararlı olacaktır. Bu
tablonun düzenlenmesi sonucunda, sorunu olan kişiye ek bir yardım sağlanması
yada stratejinin değiştirilmesi düşünülebilir. -Amaçlar gözlenebilir olmalı, yani bunlara ulaşıp
ulaşılmadığını anlamanın bir yöntemi bulunmalıdır. Bu sorunu olan kişi
başarısını görerek motive olmasını sağlar. Başarıyı değerlendirmenin yolunu
bulmak güçte olsa, yılgınlığa kapılınılmamalıdır. Başarıyı mümkün olduğunca
ölçebilecek bir yöntem bulmak, hiç yöntem olmamasından daha iyidir. -Amaçlar değerli olmalı, yani nihai olarak kabul edilmeden
önce sağduyunun mihenk taşına vurularak sonuçta elde edilecek şeyin
gösterilen gayrete değeceği görülmelidir. 11-AMAÇLAR VE ÖDÜLLER: Amaç saptama sürecine uygulamadan önce , ödüllerin başlıca
özelliklerini özetlemek yararlı olacaktır: -Çeşitli ödüller vardır ve kişinin bunlara verdiği öncelik
koşullara ve kendi mizacına bağlıdır. -Ödüller olumlu ya da olumsuz olabilir.;olumlu bir ödül ona
yol açan davranışı güçlendirir, olumsuz bir ödülse zayıflatır. -İnsanlar davranışla ödülü arasında bir çağrışım ilişkisi
kurarak, belli bir şekilde davranmayı (yada belli bir şekilde davranmaktan
kaçınmayı) öğrenirler. Bunu çoğu zaman bilinçsiz yaparlar. İnsanlara ödüller
vererek, belli bir şekilde davranmayı öğrenmelerini sağlamak mümkündür. Bunu
öğreten de yaptığı şeyin bilincinde olmayabilir. -Ödüller içsel yada dışsal olabilir. İçsel ödül davranışın
kendisinden kaynaklanır ve, dolayısıyla, hemen hemen her zaman mevcuttur;
dışsal ödülse başka bir yerden gelir ve sürekli olması koşullara bağlıdır. -Ödülle güçlendirilmeyen davranışlar zamanla unutulur. -Ödül dengesinde zamanın büyük bir önemi vardır; insanların
önemli fakat uzun vadeli ödülleri daha önemsiz fakat kısa vadeli ödüllere
feda etmesi, çok rastlanan bir durumdur. Genel bir kural olarak, insanlar elde etmeyi umdukları
yararın büyüklüğüne göre davranırlar. Ne varki yararların doğası ve birbirlerine göre büyüklükleri
sağduyu ile verilen yargılara her zaman uymaz. Bu genel kural sorunları çözerken önem taşır, çünkü yararlar
arasında uygun bir denge oluşmasını sağlayacak amaç ve alt-amaçlar formüle
ederken kullanılabilir, böylece amacın gerçekleşmesine yardımcı olur. Söz konusu genel kural, verimi düşüyor gibi görünen bazı
davranışların açıklanmasını kolaylaştırabileceğinden araştırma aşamasından da
yararlıdır. Sorunu olan kişilerin şirket yada grup kültürlerinden
etkilendikleri unutulmamalıdır. Bu kültür bazen, verimi düşüren davranışları
ödüllendirebilir. 12-DESTEKLEME Destek , sorunu olan kişinin amaçlarına ulaşmak için
gereksinim duyabileceği yardımdır. -Sorunu olan kişinin seçilen amaçların ulaşabileceğinden
emin olmak önemlidir. Yardımcı kartları gibi araçlar bu konuda işe
yarayabilir. -Sorunu olan kişiye sağlanacak desteğin bir kısmı, görüşme
dışında verilebilir; eğitim için özel görüşmeler, başka kişilerle yapılacak görüşmeler,
örgütlenmede değişik yapma, vb. -Mümkün oldukça sorunu olan kişi gerekli yardımı kendi
bulmaya ve düzenlemeye teşvik edilmeli, böylece bağımsızlığı
güçlendirilmelidir. -Kullanılacak yöntem yada yapılacak hazırlıklar birden fazla
kişiyi ilgilendiriyorsa, sorun çözme becerileri yararlı olacaktır. -Sorunu olan kişi bir amaç üzerinde düşünürken ortaya çıkan
bazı güçlükler yeni bir küçük sorun oluşturur; bunlar için DAADİ sürecinin
baştan itibaren uygulanması iyi olur. -Yönetici sık sık , sorun çözme sürecinde kendi kullandığı
becerileri sorunu olan kişiye öğretmek durumunda kalacaktır-iyi dinleme,
başvuru çerçevesini değiştirme, prova sözsüz iletişim, vb. -Bu eğitimi iyi verebilmek için yöneticinin şu çerçeveyi
akılda tutması gerekir: açıklama, gösterme, deneme eleştirme. 13.İZLEME: Bir antrenörün atletlerini en yüksek standartlarla
eğittikten sonra girdikleri yarışları kazanıp kazanmadıklarına aldırmaması
garip olurdu. İzleme aşaması, bunun yanında, stratejinin başarılı bir şekilde
tamamlanmasını sağlamak bakımından da önemlidir. Buna üç şekilde yardımcı
olur. -Yöneticinin sorunu olan kişinin başarılarını onaylaması
onun için değerli bir ödül oluşturur ve sorun çözülene kadar yoluna devam
etmesi için cesaret verir. -Yöneticinin sorunu olan kişiye stratejinin uygulanması
boyunca rehberlik yapmasını sağlar. Yönetici önceki amaçların gerektiği gibi
tamamlandığından, sonraki amaçlar için de yeterli desteğin verildiğinden emin
olur. - Eğer bir amaca gereken zamanda ulaşılmamışsa, ya da o
konuda hiçbir girişim yapılmamışsa, bunun sebepleri bulunur ve önlem alınır.
Birden fazla alt-amaç söz konusu olduğunda, izleme aşaması
önceki amaçların tamamlandığını görüp sonraki amaçlar için destek sağlamayı
olanaklı kılar. -İzleme aşaması DAADİ yönteminin eyleme yönelik olduğunu
açıkça gösterir. Alınan sonuçlarda hem yöneticinin hemde sorunu olan kişinin
sorumluluğu vardır. Süreç tamamlandığında sorunu olan kişi sorumluluklarını üstlenmeye
hazır değilse, yöneticinin yapabileceği bir şey yoktur. Sorunu olan kişi
kendi tavrının sonuçlarıyla kendisi yüzleşecektir. -DAADİ gibi yönetim süreçleri gerçekçi bir gözle
görülmelidir. Yöntem yanılmaz değildir ve etkililiği yöneticinin onu çalışma
yaşamı içinde kullanırken göstereceği başarıya bağlıdır. Ama DAADİ sürekli
geribesleme sağlar ve buda becerilerin gitgide gelişmesi anlamına gelir. 14-DAADİ: YÖNETİM İÇİN BİR AMAÇ Bu bölümde DAADİ süreç ve becerilerinin başka amaçlarda
kullanılmasını bazı yolları üzerinde durulacaktır. Günlük yönetimde DAAD becerileri -İyi dinleme, bir teknik olmaktan daha öte bir
şeydir-İnsanlara karşı saygının bir ifadesidir. Elemanların motivasyonunu
yükseltmek ve yeterli enformasyon almak için sürekli kullanılmalıdır. -Empati, yani durumu başka birinin bakış açısından görebilme
yeteneği, geliştirilmeli ve uygun olan her yerde kullanılmalıdır. Bu yetenek
yöneticinin yararlı tepkiler göstermesine yardımcı olur. Yönetici kendini dinlemeyi ihmal etmemelidir. Böylece kendi
tutum ve duygularını fark eder ve bunları yapıcı bir şekilde kullanmayı
öğrenir. DAADİ ve şefle ilişkiler: -Şefiniz bir sorunun çözümü için yardıma gereksinim
duyduğunda, DAADİ yöntemini kullanmamız gerekir. Şefinizin sizinle bir sorunu varsa , onunla görüşmenizi
DAADİ sürecine sokmaya ve bunun için uygun becerileri kullanmaya
çalışmalısınız. Bu şefinizin siz yada durum hakkında duygularına gerekli
ağırlığı verirken, tartışmayı sorunun nesnel bir şekilde ele alınmasına doğru
yönlendirecektir. DAADİ nin küçük gruplarda kullanılması: -DAADİ iki kişi arasındaki çatışmaları gidermekte
yararlıdır. Bu durumda taraflara süreci birlikte gerçekleştirmeleri için
yardımcı olunmalıdır. Bütün güçlüklerin ortaya çıkarılması gerekli olduğu
için, yöneticinin önce tarafları ayrı ayrı dinlemesi yararlı olacaktır. Sorun çözmek için bir araya gelen gruplarda , DAADİ
becerileri grubun uyumlu çalışması için yararlıdır. Başkanın çalışma
sırasında gruba bu becerileri öğretmesi, uzun dönemde zamanın iyi
kullanılmasını sağlar. -DAADİ süreci küçük değişikliklerle, sorunların grup halinde çözülmesi konusunda bir çerçeve işlevi görebilir. Başkanın bu andaki konumu grup için açık olmalıdır. |