|
ÜZÜNTÜYÜ
BIRAK YAŞAMAYA BAK Yazarı: Dale CARNEGİE Yayınevi: Deniz Kitaplar Yayınevi I.BÖLÜM: ‘Sorun Sızdırmayan Bölmelerde Yaşayın’ Başlığının
kullanıldığı bölüm: Burada 1871’yılının baharında Montreal Hastanesi’nde stajyer
tıp öğrencisi olan ve geleceğini, bir de nasıl para kazanacağını düşünüp
üzülen ve daha sonra 11 kelimelik bir sözcüğü okuduktan sonra üzülmeyi
bırakıp kendi adına belirlediği amaç doğrultusunda yapması gerekenlere çalışan
William Osler’in hayatı ve ünlü bir doktor oluşunu anlatır. Osler daha genç ve yalnız bir öğrenci iken nasıl hayatta
yaşayacağını ve zengin olacağını düşünerek çok üzülür ve hayatını kaosa
sokar. Bu arada 11 kelimelik şu cümleyi bir kitapta okuyunca onun hayatı
değişir. Devrinin en iyi doktoru olur. Ve öldükten sonra hayatı iki ciltlik
bir eserde yayınlanır. Bu sihirli söz: ‘Asıl görevimiz uzaktaki belirsiz şeylerle uğraşmak değil
elimizdeki belli olanla ilgilenmektir’. Sözüdür. Osler bu sözün etkisinde kalarak geçmiş hatalarını ve kötü
olayları unutup geleceğe bakmıştır. Ayrıca gelecekle ilgili tüm korku ve
endişelerini bırakmıştır. Böylece kendi deyimiyle ‘Sorun sızdırmayan
bölmeler’ oluşturmuştur. Ve kendi anını, hayatın bulunduğu anı yaşamaya ve elindeki
imkanları değerlendirmeye çalışmıştır. Bu teknikle Osler genç bir asistanken,
Oxford Üniversitesi Tıp Profösörü olmuş, Britanya Kralı ona şövalye ünvanı
vermiştir. Bu konuda Said Nursi hazretleri: ‘Sabrınızı geçmiş ve
geleceğe dağıtmayın’ demektedir. Şeytan insana gelecekte yapacağı işleri çok
göstererek sanki onların hepsini o anda yapacakmış gibi bir ruh sıkıntısı
vermektedir. Bundan dolayı geçmiş ve gelecek, insan olarak bizi ilgilendirir.
Fakat daha gelecek gelmemiş; geçmiş ise bitmiştir. Bizim için önemli olan
şimdiki andır. Onu değerlendirirsek, başarıya ulaşırız. II.BÖLÜM Herhangi bir kötü olay karşısında insanın üzüntüsünü nasıl
yenmesi gerektiği Amerikalı ünlü işadamı ve aynı zamanda Cornegie’nin
öğrencileri olan bu kişilerin hayatlarından örnekler verilerek anlatılır. Herhangi bir üzüntüden kurtulmanın sihirli yöntemini bu
sefer işadamı Willies Corrier’in hayatından anlatacaktır. Bu kişi hava
soğutma sisteminin mucidi ve şu andaki Corrier Klimaları’nı üreten şirketin
sahibidir. Corrier bir şirkette çalışmaktadır. Burada kendisinden gaz
temizleme sistemi kurmasını isterler ve bunun maliyeti şirketin neredeyse
yarı fiyatıdır. Ama başarılı olursa karlı bir iştir. Carrier bu sistemi
uygulamaya başladı. Fakat başarısız oldu. Hem şirket çok büyük kayba uğradı.
Hem de kendi kariyeri sıfırlandı. O, buna çok üzülmüş bir şekilde, yerinden
kımıldayamıyordu. Bu ortamdayken üzüntüyle hiçbir yere varamayacağını
anlayarak üç basamaktan ibaret olan şu yöntemi uyguladı. 1-Olayı inceleyip, en kötü olasılık nedir? Bunu araştırmak. 2-Gerekirse bu en kötü olasılığa hazırlanmak. 3-Sonra sakince zararı azaltmanın yollarını aramak. Bu yöntemle işe eğilen Carrier 20.000 Dolar zarar yerine
15.000 dolar kar elde etti. III.BÖLÜM Üzüntü size ne getirir? Yazar, ‘İşadamları ve yöneticiler işlerinden ve kişilerden
dolayı çok üzülmekte ve bunun etkisiyle genç yaşta ölmektedirler’ diye yorum
yapmaktadır. Mayo Clinic’den doktor Alvarez, ülser ağrılarının sinirsel
gerilimin şiddetine göre arttığını ve azaldığını söylemektedir. Platon, doktorların en büyük hatasının hastaları ile ruhsal
ve fiziksel olarak ilgilenmeleri olduğunu söyler. Platon’a göre ruh ve beden
bir bütündür. Carnegie tıp biliminin gerçeği kabul etmek için iki bin yıl
beklemesi gerektiğini ve buna bağlı olarak da ‘Psikosomatik’ adlı hem ruhsal,
hem bedensel tedavi biliminin yeni geliştiğini söylüyor. Montaigne, Bordeaux’ya belediye başkanı seçildiğinde
‘sorunlarınızı ciğerlerimle değil ellerimle çözeceğim’ demişti. Cornell Üniversitesi Tıp doktorlarından Russel Lecid eklem
hastalıklarının sebebini şöyle açıklıyordu: 1-Ailede geçimsizlik 2-Para sıkıntısının getirdiği üzüntü 3-Yanlızlık ve sıkıntı 4-öfke. Çin Derebeyleri tutsak aldıkları düşman askerlerinin
ellerini ve ayaklarını bağlayarak bir su fıçısının altına koyarlar, oradan
bir delik açarak, tutsağın başına küçük su damlacıkları bırakırlar ve tutsağı
çıldırtana kadar bunlar devam ederlermiş. Doktor A. Carrel ise: ‘Modern şehirlerin kargaşası içinde kendini rahatlatabilen
insan sinir hastalıklarına karşı aşılanmış sayılır’ diyor. Carnegie üzüntü, stres ve iç sıkıntısının verdiği maddi ve
manevi tesirin önlenmesi için yukarıdaki örnekler gibi yaşanmış olaylardan
örnekler vererek insanın kendini üzüntü kurbanı yapmaması gerektiğini söyler.
Yazar, yaşam ve olaylar karşısında insanoğlunun üzülüp,
bunalıma girmesi gibi kötü sonuçların önlenmesi için örnekleri Amerika’da
yaşayan ve Hristiyan olup inancı yarım olan insanlar üzerinde durmaktadır. Halbuki Müslüman olan bir insan Allah’a inanmış, tam
tevekkül etmiş ve kainattaki tüm olayların Allah’ın kudretinde olduğuna
inanmaktadır. Bir sineği O (c.c.)’nun yarattığı gibi, koca bir Güneş’i de O
(c.c.) yaratmıştır. Dolayısıyla herşeyde Allah’ın ve kaderin payı vardır. Said Nursi Hazretleri: ‘İman Tevhidi, Tevhid teslimi, teslim
tevekkülü, tevekkül saadet-i dareyn’i iktiza eder’ sözü bize çıkış noktası
olmaktadır. IV.BÖLÜM Üzüntü veren sorunları nasıl çözebiliriz? Sorunları çözmenin üç ana yöntemini öğrenerek her türlü
üzüntüyle savaşabiliriz. 1-Olayı ve özelliğini kavramak 2-Olayı ve özelliğini çözümlemek 3-Bir karara varıp ona göre hareket etmek. Yazar bu kurallarla üzüntüye ve strese girmiş bir insanın,
ondan kurtulmak için önce olayı incelemesi ve daha sonra çözüm kurallarını
gerçekleştirmesi gerektiğini söyler. Örneklerle ve yaşanmış olaylarla buna
örnek gösterir. Andre Maurois: ‘Kişisel isteklerimize uyan herşey gerçek
gibi görünür; uymayan ise bizi öfkelendirir’ demektedir. V.BÖLÜM İşinizle ilgili sorunların verdiği üzüntünün yarısını yok
etmenin yolu Carnegie, ‘Sizin üzülmenize sebep olan olayı inceleyerek bir
kağıt, kalem alın ve şu soruların cevaplarını yazın’ der: 1-Sorunu inceleyin. Colombia Üniversite dekanı Hawkes’in şu
sözünü hatırlatarak, ‘Üzüntünün yarısı, sorunu yeterince anlamadan çözmeye
çalışmaktan kaynaklanır’ demektedir. 2-Elde ettiğiniz bilgileri yeterince inceledikten sonra
karar verin. 3- Kararınızı verince hemen harekete geçin. Olası sonuçları
düşünüp kuşkuya kapılmayın. 4-Eğer uygulamada herhangi bir kuşku oluşursa şu soruları
cevaplayın: a-Sorun nedir? b-Sorunun nedenleri nelerdir? c-Olası çözüm yolları nelerdir? d-Sizin öğrendiğiniz en iyi çözüm yolu nedir? VI.BÖLÜM Üzüntüyü kafanızdan çıkarmanın yolları Üzüntüye zaman kalmıyor. II.Dünya savaşının en kızgın
zamanında Churchill günde 18 saat çalışırken üzerine aldığı sorumluluktan
dolayı üzülüp, üzülmediği sorulunca ‘fazla meşgulüm, üzülmeye zamanım
kalmıyor’ cevabını vermişti. Doktor Cabott ‘Üzüntünün en iyi ilacı çalışmaktır’ diyor.
Öyleyse üzüntüyü yenmenin birinci kuralı ‘Boş kalmayın acı sizi yutmadan
eyleme başlayın’ VII.BÖLÜM Kuruntuya kapılmayın. En korkunç felaketlere göğüs gereriz fakat parmağımızın
ağrıması gibi küçük şeylere yeniliriz. Harry Vane’nin başının kesilmesi sırasında giyotinin bulunduğu
platforma çıkınca cellattan bıçağı, ensesindeki çıbana dokundurmamasını
istemişti. Dolayısıyla küçük sorunların yaşamımızı zehir etmesine izin
vermemeliyiz. Unutmamak gerekir ki yaşam küçük şeylerle uğraşmaya değmeyecek
kadar kısadır. VIII. BÖLÜM Üzüntülerinizin önemli bir bölümünü yok edecek bir yasa: Olaylar karşısında sakin, dikkatli ve hoşgörülü olmak
gerekir. Sinirlenildiği zaman telaşlanma olayını bir kez ayrıntıları ile
düşünelim. Niçin üzülüyorsun? Üzüntüyü yenecek diğer kural ‘Kayıtlara bakalım, sonra
soralım kendimize’ olasılıklar yasasına göre beni üzen olasılığın gerçekleşme
olasılığı nedir. IX.BÖLÜM Kaçınılmaz olan şeylerle işbirliği yapın. Hepimiz yıllarca hoş olmayan birçok durumla karşılaşırız.
Bunlar başka türlü olamaz. Önümüzde iki seçenek var: Ya onları zorunlu diye
kabul edip alışacağız ya da isyan edip yaşamımızı zehir edeceğiz. William James: ‘Öyle olmasını kabullenin, olayları
kabullenmek, hoş olmayan sonuçları önlemeye doğru atılan ilk adımdır’. Epiktetos dokuz yüzyıl önce ‘Mutluluğun tek bir yolu vardır.
O da irademizin gücünden üstün olan şeylere üzülmekten vazgeçmektir’
demiştir. CARNEGİE bu bölümde yaşamış birçok örnek vererek ve Batıllı
filozoflardan okuduğu kitaplardan öğrendiği hayatla ilgili fikirleri yazmıştır.
Müslümanlıkta Kader İnancı’nın bir nevi açıklamasını
yapmaktadır. Tevekkül eden, olaylar karşısında Allah’a sığınan insan mutlu
olur. Hem de iki saadeti birden elde eder. Hem dünya, hem ahiret saadetini. Böylece diğer kural; ‘Üzüntü sizi yenmeden siz onu yenmek
isterseniz zorunlu şeylerle işbirliği yapın’ X.BÖLÜM Kaygılarınıza ‘Dur’ demeyi bilin. Bir olayın gerçek değerini saptayıp, ona göre davranmak,
zihni rahatlığa kavuşturan en önemli etkenlerden biridir. Bunun için,
‘Üzülmeye neden olan şeyin gerçek değeri nedir? Ve bu olaya ne zamana kadar
üzülmeliyim?’ Bu soruları cevaplayarak üzüntünün insanın hayatını
mahvetmesine izin vermemek gerekir. XI. BÖLÜM ‘Talaş biçmeye çalışmayın’. Geçmişte meydana gelen olaylar, bitmiştir. Bugün artık
onların tesirinde kalmanın hiç bir olumlu tesiri olmayacaktır. Yani ‘Talaş
biçilmez’. Çünkü daha önce biçilmiştir. Geçmiş de öyledir. Olmuş bitmiş
şeylere üzülmeye başlamak talaş biçmeye uğraşmak gibidir. Onun için insanların gözyaşlarını boş yere dökmesinin gereği
yoktur. Tabii ki hepimizin yanlışı, kabahati olmuştur. Olsun! Kim yanlışlık
yapmamış ki Napoleon bile önemli savaşlarının üçde birini kaybetmiştir. Belki
bizim yanlışlarımız Onunkinden daha kötü değildir. XII.BÖLÜM İnsanın huzur ve mutluluk getirecek ruhsal ve zihinsel
yapıya ulaşması gerekir. Bunun için de insan kendini devamlı mutlu
kılmalıdır. Yoksa hem yaptığı işte, hem de insanlarla arasındaki ilişkilerde
başarısız olur. XIII.BÖLÜM ‘Kin tutmanın büyük bedeli’ Shakespeare: ‘Düşmanınız için öyle çok kızdırmayın ocağı.
Çünkü o ocak sizi yakacaktır’ demektedir. Yani kin tutan ve nefret eden
insana bunların çok zararı vardır. Bunun için. ‘Düşmanlarımıza kin
beslemeyelim. Aksi halde onlar verdiğimiz zarardan fazlasını kendimize
veririz. ‘Sevmediğiniz insanları düşünmeye bir dakika bile harcamayın’. |