|
SÖZSÜZ
İLETİŞİM
Yazarı : Ken KOOPER
Yayınevi : İlgi
Baskı : İstanbul / 1989 / 268 shf.
Genel Değerlendirme:
“İletişimde yepyeni bir boyut keşfedildi: Vücut Dili! Bilim
adamları, sesin, jest ve mimiklerin, tavırsal iletişim de sözden çok daha
etkili olduğunu söylüyorlar. Artık bu dili siz de kullanabilirsiniz. Böylece
başkalarını yalnız sözlerinizle değil, vücut dilinizle de etkileyecek,
söylenenlerden değil, söylenmek istenilenlerden haberdar olacaksınız.”
Kitapta, insan ilişkilerinde ve yönetimde vücut dilinin
nasıl kullanılacağı, insanların kullandığı vücut dilinin nasıl kullanılacağı,
insanların kullandığı vücut dillerini anlamayı ve ona göre hareket etmeyi
anlatıyor. Günlük hayattan da yaşanmış örnekler veriyor.
Kitabın Artıları:
İnsan yönetiminde vücud dilinin kullanılması hususunda
nadide bir eser. Yazar konuyu bütün yönleriyle çok profesyonel bir şekilde
ele almış.
1. İLETİŞİM VE İŞ HAYATI:
A) İletişimi dört kavramla anlarız:
1. Kişiye değil kişiyle iletişim kurarız: Kızını döven anne
misali
2.İletişim ve bilgi ayrı şeylerdir ; biri eylem, birisi
içeriktir.
3.İletişimin tekrarlanamaz oluşu: Elbiseyi beğenmeyen koca
örneği. Konuşulanlarla yüzümüzün görünümü arasındaki uygunluk. Demek ki fıtri
olmadan inandırıcı olunamaz.
4.Mesajı bütünüyle dikkate almamız: Eline ağzına kapatan
adam yalan söyler
B) Kontrol Listesi Yaklaşımı:
Sözsüz iletişim üç kontrol listesiyle olur.
1. Vücudun konumu ve durumu
2. Göstergeler
3. Vücut hareketleri
- İnsanlar 750 kelimeyle düşünür 150 kelimeyle
konuşurlar. % 80 düşünme kapa-sitesiyle muhatabı iyice dinleyip
inceleyebilir.
- Başarıda vücut % 60, ses % 30, kelimeler % 10
etkilidir.
- Vücudunuz gayenizin, sesiniz ise öneminizin
göstergesidir. Hesap yapan at misali
2.VÜCUDUN BAĞLANTILII KONUMU:
Burada 3 kavram araştırılıyor.
A. Proksemik (Yaklaşmak) B. Göstergeler C. Kinezik
(Hareketler)
1.Egemenlik Alanı:
İlişkilerimizin ölçüsünü belirleyen dört alan vardır:
Mahrem, Sosyal, Kişisel, Genel
Mahrem Alan: 45 cm'ye kadar olan alandır. Buraya
yaklaşılması insanları çok rahatsız eder. Asansördeki gibi.
Kişisel Alan: 30 - 75 cm arasıdır. Çok samimi olmadıkça
kullanılmaz.
Sosyal Alan: 120 - 210 cm arasıdır. Araya masa vb. engel
konur.
Genel Alan: Üç metre ve daha fazladır. Kütüphanede boş yer
denemesi.
- Egemenlik alanının kontrolü için bürolar ve salonlar
dizayn edilebilir.
- Dar yerlerde dinleyiciler tartışmacı ve zor kontrol
edilir olur. Toplantı kısa olur.
- Geniş yerlerde zıtlıklar az olur.
- Sizi kontrol etmek isteyenden uzak, etki edeceğinize
ise yakın durun.
2.Yüksekliğin Gücü: İri yarı
olanlar %12 daha ücretli işe girebiliyormuş.
3.Yürüyüş Biçimi:
Lider bir adım önde yürür. (Sünnet yürüyüş tarzı heybetlidir.) Kuran da
yürüyüşe önem verir.
4.İrilik: Yine de
ufak tefek de olsa sesini yükseltmemek ve acele karar vermemek heybet
kazandırır.
5.Oturma Dinamiği: XX ®
İşbirliği X ® Konuşma X® Rekabet X ® İletişimsiz XOX
- Masaların durduğu yere göre kişilik. Sırtı kapıya veya
duvara dönük olma.
- Dikkatli dinleyiciler önde, sonra ortada, en son yan ve
arkalarda oturur.
- Toplantılarda oturulan yeri, “yıldız ve kalleşi” iyi
belirlemek lazım. Yıldız oradaki en popüler olan, kalleş de sizi
sonradan tenkit edecek olandır. Bu iki tip nasıl olursa herkes olur.
6.Büro Görgüsü: Kimliksiz
insanlar garson, tamirci, sekreter vb. toplantıları bölemez.
3.GÖSTERGELER:
Kişilerin eşyaları, aksesuarları ve çevrelerini incelemek.
Sürekli göstergelere dikkat etmeli. Tablo, araba vb.
Geçici Göstergeler: Giyim
kuşam, hava durum vb. Her insan için günün iyi veya yorgun zamanları
olabilir. Kişiler gece veya gündüz insanı mı dikkat etmeli.
Anlık Göstergeler: Personel
görüşemediği müdür ve bir kavanoz şeker. Telefona mahkum olmayıp kısa kesme.
Anlatılacak şey için iyi bir zaman seçme.
Kişisel Göstergeler: Evler ve
büroların insan şahsiyetini aksettirecek şekilde döşendiğini örneklerle
anlatıyor. Asılan tablolardan masaüstü eşyaları ve kitaplarına kadar herşey
şahsiyet ifade eder.
1.Fiziki Görünüm: Hırslı,
atak, efendi vb. Başarı için giyim stilleri. Bedenin durumu da insan hakkında
bilgi verir. Sohbetten önce aynada kendinize çeki düzen verin.
4.VÜCUT HAREKETLERİ:
Gövde, Baş, Poz, Eller, Bacaklar.
İnsanlarla yüzyüze bakmakla omuz üstünden bakmanın farkı
vardır.
- Baş: Öne
eğikse uysal, arkaya doğruysa kibir, konuşana doğru tasdik. Sorulan
soruya hemen değil bekleyip cevap vermeli. İnsanlar «burnu havada
olandan»nefret ederler.
- Yüz İfadeleri:
Tebessüm kalpten gelmeli. Dar alın teklifsiz, geniş alın güvenlidir.
- Gözler:
Dinlerken gözlere bakın, başka tarafa bakmaktan korkmayın, bu normaldir.
Fıtri olmak önemli.
- Dudaklar: Nötr
yüzlü veya mütebessim olanlar daha çok sevilir.
- Ten: İnce
derili insanlar duyarlı nazik, kalın derili olanlar kontrollü, inatçı ve
samimidir. Rahat yaklaşabilirsiniz. Gergin bir deri güç işareti, yumuşak
mülayimdir.
- Saç Stilleri: Kısa
saç tutucu, asker tıraşı çok tutucudur. Saç ne olursa olsun dağınık
olmamalı ve zarif görünmelidir.
Poz:
- Eğilmek: Ezilmiş, güvensiz, yenik suçlu, korkak,
utangaç.
- Geriye Kaykılmak: Öfkeli, kavgacı, duygusuz, despot,
güçlü, emin, kararlı.
- Yükselmiş Omuzlar: Gergin, endişeli.
- Kare Biçimi Omuzlar: Güçlülük ve sorumluluk gösterir.
Eller: Parmak, avuç içi,
kenarı ve üstü. Elin kenarı ile sert, dışı ile canlılık, içi güven, yumruk
güç gösterir. Koldaki saat bile ses yapmamalıdır.
Ayaklar: Rahat ve açık durmalı.
Sağ ayak biraz önde olmalı.
Hülasa: İlmi sima
diyebileceğimiz sadece kısa bir kanaat veren şu ana kadarki bilgiler şahsın
kültürü, siması, inancı, sosyal konumu, genel durumu vb. külli bir bakış
açısıyla ele alınmalı, insanlar hakkında davranışlarla fikir edinip, genel
durumuyla hüküm vermelidir ki, hata payı az olsun.
5.JESTLERIN YORUMLANMASI:
Sağır ve dilsizler alfabesi, dalgıçların ellerle anlaşması,
otostop ifadesi, nanik hareketi hep bir dildir.
- Dokunma: Bir
saatlik konuşmada dokunma sayıları. San Juan:180 Paris:110 Cainesuille,
Florida: 2 Londra: 0 çünkü burada vücut tabu sayılıyor. Yabancıların
kazara dokunmasının bile ne kadar rahatsız ettiği bedihidir. Dokunma
tarzları sinirliliği, güvensizliği, sabırsızlığı da belirtir.
- Bekleme: Bahşiş,
dua, karateci vb. konsantre anları farklıdır.
- Gerilim: Yumruğu
masaya vurma, enseyi ovma, alnı ovma, gözleri ovuşturma, tırnak kemirme,
iç çekme, bıyık yolma, yüz sıvazlama vb.
- Şüphecilik: Yüzü
kaşıma, kolları çapraz bağlama. Özellikle kolları çapraz bağlama
kapalılık, ilgisizlik ve tedirginlik ifade eder.
- Sinirlilik: Masada
davul çalma, şekil karalama, kağıt yırtma, anahtarlık şıkırdatma, ıslık
çalma, kravat düzeltme, saç düzeltme vb.
- Kendine Güven Ve Üstünlük: Gerinmek, parmakları birleştirmek (örümcek gibi),
elleri beline veya arkasına koyma.
- Hakaret Ve Öfke:
Nanik, dandik, bılı bılı vb.
- Hülasa: Bütün
bunlar iyi bir gözlemci için muhataba ne konuşacağını, ne kadar, nasıl
ve kaç dakika konuşacağını gösteren delillerdir.
6. İŞYERİNİZDE SÖZSÜZ İLETİŞİM:
Asansör gerginliği - Selamlaşmada kaş önce az, sonra fazla
yukarı kalkar, bu tanıma emaresidir. İsimleri unutmadan hitabetmek, el
sıkışmak ve canlı bir şekilde göze bakarak tebessümle yapmak çok önemlidir.
Yalnız hemen gözlerimizi dikmeden muhatabımızın bizi incelemesi için biraz
zaman tanımak lazımdır (3-5 saniye). Eller soğuk ve terli olmamalıdır.
Konuşma:
- Konuşma sırasını almak, muhatabı anlayıp, konuyu
bitirmesini beklemek çok önemlidir.
- Muhatabı dinlerken iyice bitirdiğine emin olmadan
konuşmamalı, hemen cevap hazırlayıp, konuşma biter bitmez devreye
girmemeli, insanlar sözlerini bitirmeden pozisyon değiştirmez ve başka
yere bakmazlar.
- Kontrollü konuşan insanda hafif bir tebessüm olur. Konuşmaya
çok arzulu olmamalı muhatabı anladığımızı mutlak vurgulamalı,
beklemeliyiz.
- İyi bir konuşmacının muhatabı farkında olmadan
hareketleri taklit eder.
Sunuş:
- Başlamadan önce muhataplarla ısınma dönemi olmalı,
konuşurken bütün dinleyicileri taramalı, herkes onunla konuşuyormuş
hissine kapılmalı, çok bakmak rahatsız eder, 5 m. uzaktan 15-20 kişi
kendilerine bakılıyor zanneder.
- Kürsüye sıkı sıkı yapışmamalı. Dinlenilmemenin emaresi
gönüllü bulamamaktır.
- Ayağı titretme, yere vurma, donuk, ciddi ifadeler vb
sıkılma emareleri. Uyutmamalı.
- Büro, resmi toplantı, gayri resmi toplantı salonları
özel dizayn edilmeli.
Hülasa: Nerede olursa olsun
muhatapların hal dilini okuyabilmeli, sözünü kesmeden ve anlayarak, biter
bitmez hemen söze girmeden bekleyerek dinlemeye alışılmalıdır.
7.SOSYAL HAYAT:
- İnsanların davranışları kendilerini ele verir. Uçakta,
otobüste, lokantada, alışverişte tavır ve davranışlar ayrı bir dikkat ve
hassasiyet gerektirir. Neticesinde kul hakkı söz konusudur.
- Lokantaların koltuğu az rahat yapılırsa çabuk boşaltma
imkanı olur. Giyim mağazalarında en iyi ve kaliteli mallar en sona
bırakılır ta ki yol üzerinde müşteri bir şeyler daha alabilsin. Toplu
yerlerdeki satış tuzaklarına DİKKAT şarttır.
8.ETKILI BIR SES GELIŞTIRME:
1.Gerçeği söyleyen, kalpten gelen ses samimi ve rahattır.
2.Kendi iç problemlerini aşamayanlar inandırıcı olamazlar.
(H. E. etkileyiciliği)
Ses Şifreleri: Düşünerek,
“eee” veya “mmm” demeden konuşmak akıcı ve etkileyicidir. Şey ve yaniyi terk
ettirmenin yollarını bulmalı. Duygularımızı gizlemeye çalışırken sözcükleri
karıştırırız.
Sesin Tonu: Fazla
bağırma, sesi düşürme, vurgulara dikkat, içten olma, ses yüksekliği,
rezonansı önemlidir, tempo önemlidir. 150 kelime yerine 30-40 = M. Yılmaz.
Sadece güçlü ve saygın insanlar yavaş ve düşük ses tonuyla konuşmaya cesaret
edebilirler. Sesin tonu, yüksekliği konuya ve duruma göre değişken olmalıdır.
İyi seçilmiş duraklamalar vücut tavırlarıyla desteklenirse etkili olur.
İnandırıcı konuşma mesajın hızı ve akıcılığıyla sağlanır (Sünnet olan tane
tane anlaşılır konuşmaktır. Üstadımızın belagatta anlattığı üslüplar da
dikkate alınmalı). Konuşma ve ses tonunu birilerine tenkit ettirip veya banda
alıp geliştirebiliriz.
Hülasa: Vazifesi hitabet ve
tebliğ olan bu cemaatin her ferdi sünnetteki hitap tarzını, canlı mübelliğ
hocamızı örnek alarak inceleyip kendi konuşma tarzını (ama mutlaka ihlas ve
samimiyete dikkat ederek) geliştirmelidir.
- Kitabın devamında Kennedy-Nixon-Carter-Ford
tartışmalarını mukayeseli olarak anlatıyor.
- Davranışların tutarlı, mantıklı, kendimizden,
taklitsiz, çevreye karşı dikkatli, rahatsız etmeden, mütecessis, nazik,
muhatabı anlayarak, üç düşünüp bir konuşarak, vakarlı ve sevimli vb. bir
çizgiye oturtabilmelisiniz.
- Kendimiz hakkındaki müspet bakışlara “ fihi nazar “
deyip eksiklileri öğrenmeye ve değiştirmeye çalışmalıyız.
- Şahıs, ev, çevre hep düzenli tertipli olmalı,
imajımızın halden ziyade makamımızı temsil etmesine dikkat etmeliyiz.
İnsanların güven ve bağlılığını kazanmaya, kendimiz gibi olmaya,
kendimizi davamıza adamaya, iç problemleri hallederek tutarlı fikirlerle
insanlara yardıma koşmaya azimli olmalıyız.
EK 1. Power dergisi eki olan “Kendinizi Nasıl Yönetirsiniz?
(John Walsh)” isimli kitabın 84 shf özeti.
- Karar alırken basit ve güveniliri aramak yerine birden
fazla ve istişareyle karar almalı.
- Daha makul öneriler getirildiğinde kararlarınızı
değiştirebilmelisiniz.
- İyi yöneticiler her işten sorumludurlar ama en az karar
verirler. Taksim-ül Amal, mesai tanzimi ve iş takibi iyi yapılmalı.
- İyi idareci daha büyük yeni ve atılımcı kararlar
alırken, basit ve rutin kararları alta bırakır.
- Personel karar alıp, iş yapacak, başarılı olacak işte
tavzif edilmeli.
- İnsanlar niyet ve eylemi karıştırırlar. Alınan
kararları takip edecek bir kişi mutlaka olmalıdır.
- İcraatın safhalarını takip edecek rapor sistemi olmalı,
vaatlerden çok teslim tarihleri ve sonuçla ilgilenilmelidir.
- Kriz dönemlerinde yanlış bile olsa hızlı karar almalı
ki kriz yayılmasın.
- Önemli detay veya kozu en sona saklayın. Tam yeri
gelince söyleyin.
- Bir cemaatte hizipler oluşur, bazıları icraate
katılmaz, sorunlar değil kişiler eleştirilirse, sorumluluklar
savsaklanırsa ekibin çalışma problemleri var demektir.
- Çözüm olarak yeni bir planlama, yakınlık-anlayış vb.
yollar denenmeli.
- İdarecinin altında karar alabilen bir fikir heyeti
olmalı, problemleri çözmeli.
- Anlayış göstermek kalbe girmenin en iyi yoludur.
Dinlediğinizi “hımm” falan diyerek, bütün bedeninizle yönelerek yer yer
muhatabı anladığınızı gösteren sorular sorarak ispat edin.
Dinleyemeyecekseniz mutlaka yazılı rapor alın.
- İyi bir dinleyici mütehammil, başka şeyle uğraşmaz ve
düşünmez, anlamaya çalışır, hemen karar vermez, yüzüne bakar, konudan
sapmaz. Dinlemezseniz dinlenmez-siniz.
- Kötü bir toplantıda gereksiz kişiler vardır, altı
kişiden fazlası karar almaya çalışı-yordur, bazıları hiç katılmıyor
öneri getirmiyordur, istenilen şeyler sonraki toplantılara
erteleniyordur, takip edecek kişi görevlendirilmiyordur, telefonlar
açıktır, masa yuvarlaktır. Toplantıya geç kalmalarla gereksiz uzamalar
oluyordur.
- Resmi veya uzun toplantı yerine hızlı karar alan alt
gruplar verimlidir.
Beyin Fırtınası:
1. Buluşlar yapılan yarı saygılı yarı resmi bir ortam oluşur
2.Hiçbir görüş eleştirilmez
3. Yeni fikirler teşvik görür
4. Yönetici teşvikçi ama baskıcı değildir
5. Herkes ciddi-az ciddi fikir öne sürmeli
6. Herkes sırasıyla konuşmalı
7. Fikirler tartışılıp, elenip, seçilmeli
- Yönetici üzerindeki istişare yükünü dağıtmalı, bazı
toplantılara altları göndermeli.
- Toplantının sonuçlanması için yöneticinin biraz cesur
ve patavatsız uzlaştırıcı olması lazımdır.
- İnsanlar bitiş saati belli olmayan, aktif katılımları
sınırlı olan, kendilerini ilgilendiren gündem sayısı az olan, gündem
maddelerinin görüşme süresi belli olmayan, ruzname maddeleri ehemmiyet
sırası belli olmayan toplantılara geç gelirler. Baş:18.27 Bit: 23.02.
diye hassas saatler belirlenmeli.
Yönetici:
1. Gündemi sunmalı
2. Maddeleri takip etmeli
3. İşleyişi kontrol etmeli
4. Gevezeliği, önyargıyı ve ikili diyalogları önlemeli
5. Karşıt görüşleri özetlemeli
6. Sonraki toplantıya kadar etkin çözüm önermeli.
- Yönetici bir psikolog gibi anlayışlı ve adil olmalı.
Fikirlerden etkilenmeli, kabul etmeli, evet diyebilmeli, tartışma
isteyenleri dengeleyebilmeli. Herkesin bir reyi olmalı.
- Toplantıda en başarılı kişi duygu ve tepkilerini
kontrol edendir, ses tonu iyi ayarlanmalı ve gerektiği kadar az ve öz
konuşulmalıdır.
- Fonksiyonunuz olmayan ve ilgisiz konularda izin alıp
ayrılabilmelisiniz.
- Tahrik edici cümle, davranış, fikirleri takmayın,
şövenist olmayın.
- İyi bir iletişim için hemen konuya girin, nedenleri
izah edin, ne yapılacağını, planınızı aktarın, beklentilerinizi
söyleyin. Yazı ve söz açık, basit, mantıklı ve öz olmalıdır.
- Çalıştığınız insanların doğum, ölüm, hastalık vb.
anlarını iyi takip edin.
İyi Bir Konuşma:
1. Makale üslubuyla olmaz, akıcı olmalı
2. Fazla edebi ve şatafatlı olmamalı
3. Kısa cümleler ve örnekler olmalı
4. Netlik ve üslubun çekiciliği
5.Kağıttan okumamak
6. Hızlı konuşmamak
İyi Bir Yazı:
1. Ne tür bir yazı olduğu belli olmalı
2. Başlıklar ve içindekiler olmalı üst ve alt
başlıklar olmalı
4. Cümleler kısa, öz, açık olmalı
5. Noktalama işaretleri düzgün olmalı
6. Paragraflar kısa olmalı
7. Genelleme yapılmamalı
8. Sonuçlar net ifade edilmeli.
Netice:
İslam fıtrat dini, Kur'an fıtratı yaratanın kelamı ve
fıtratın fihristesi Hz. Ahmed (sav) canlı Kur'an ise şahsi, ailevi ve içtimai
nihai hüküm verecek, söz kesecek mutlak davranış tarzları, kusursuz anlayış
ve ifade, gönüllere girme en güzel şekilde Sultanımız (sav) hayatına dercedilmiştir.
O (sav) 'nun hayatının tetkik etmeli, Kur'an'ı hayata hayat
yapmalı, Avrupa'lının afakta delillerini bularak enfüse yöneldiği şu dönemde
enfüsteki hakikatlerden yola çıkarak Kur'an'ı asrın idrakini söyletmenin
temsilcileri olabilmeliyiz.
|