|
ETKİLİ
KONUŞMANIN ÇABUK VE KOLAY YOLU Yazar : Dale CARNEGIE Yayınevi : Sistem Yayıncılık BİRİNCİ KISIM: TEMEL BECERİLER EDİNMEK “Ayağa kalkıp konuşamaya çağrıldığım zaman; öylesine
çekingen, öylesine korkmuş oluyorum ki saydam düşünemiyorum;
yoğunlaşamıyorum, ne söyleyeceğimi unutuyorum.” Bu sözler tanıdık değil mi?
Bu kitap yukarıda ki sorunların üstesinden etmeniz için hazırlandı. Size bu
kısımda dört yararlı noktadan bahsedilecek. A) Başkalarının Deneyiminden Yararlanmak Merhum David M. Goodrich, Goodrich Company’ nin yönetim
kurulu başkanı, bir gün iş yerime geldi. Hayatı boyunca katıldığı
toplantılarda korkmadan bir konuşma yapamadığından bahsetti. Gelme sebebini
de şöyle açıkladı; benim özel hesaplarımı tutan bir muhasebecim var, her
sabah büromdan geçerken boynunu yere eğer tek kelime söylemden geçerdi. Şimdi
omuzları dik, güleryüzlü ve selam vererek geçiyor. Öğrendim ki değişikliğinin
sebebi sizin kursunuza gitmesiymiş, onun için buradayım. Mr. David üç aylık
kurs sonrası bir toplantıda üç bin kişinin önünde teklemeden onbir dakika
konuşabildi. B) Amacınız Sizden Önce Gelsin Hemen her konuda, sizi, konuya tutkunuz kurtaracaktır. Bir
konuda kaygılıysanız ona ulaşırsınız. Şimdi, dinleyicilerin konuşmak için
sizi çağırdığını düşünün. Kendinizi güvenle öne çıkarken görün, siz başlarken
oda üzerine çöken sessizliği dinleyin. Anlatırken seyircinin sizi dikkatle
dinlediğini duyumsayın. Toplantı bittiği zaman dinleyicilerden kimilerinin
kutlamalarına ve taktir sözcüklerini duyun. İnanın bana, bu, kendi içinde
büyüleyicidir ve asla unutulamayan bir coşkudur. C) Aklınızı Başarıya Verin Julius Sezar, Gal’den Manş’a yelkenlileriyle geçip
lejyonlarını şimdiki İngiltere’ye çıkardığı zaman başarısını garantiye almak
için savaşçılarını Dover’ in kalker uçurumları kenarında durdurduğu; ve onlar
altmış metre aşağıdaki dalgalara bakarken kızıl yangın alevlerine gemilerini
bitirdiğini gördüler. Böylece onlara kalan; ilerlemek fethetmek ve
başarmaktı. Bu ölümsüz Sezar’ın ruhuydu. Dinleyici korkunuzu yenmek için yola
çıktığınızda sizinkiler de neden öyle olmasınlar ? Olumsuz düşüncelerinizin
her parçasını ateşe verin ve kendinizi başarmaya kilitleyin. D) Her Fırsatta Pratik Yapın Konuşma fırsatı her yerde vardır. Örgütlere konuşma
gerekseyeceğiniz görevlere gönüllü olur. Yalnızca bir öneriyi desteklemek
için de olsa halk toplantılarında ayağa kalkıp fikrinizi savunun. Konuşma,
konuşma ve yine konuşma yapmadan, nasıl bir ilerleme yapacağınızı
bilemezsiniz. Bernard Shaw Güzel konuşmayı paten öğretmeye benzetmiştir.
Defalarca budala durumuna düştükten sonra ayağa kalkıp tekrar denemek işin
sırrıdır İKİNCİ KISIM ÖZGÜVENİ GELİŞTİRMEK A) Topluluk İçinde Konuşma Korkusu Üzerine Gerçekleri
Öğrenin Topluluk içinde konuşma korkunuzda tek olmadığınızı
aklınızdan çıkarmayın. Bir anda gelen korkunun belli bir bölümü faydalıdır.
Bir çok profesyonel konuşmacı, bir anda gelen korkuyu hiçbir zaman
yitirmedikleri konusunda bana güvence vermişti. Toplum içinde konuşma
korkumuzun başlıca nedeni, yalnızca alışık olmamamızdandır. B)Özel Olarak Hazırlanma “Kusursuz hazırlık” derken konuşmanızı ezberlemeyi
kastetmiyoruz. Konuşmamızı kelime kelime ezberlersek, dinleyicilerimizle
karşılaştığımız zaman belki de unutacağız Unutmasak bile ezberlenmiş bir konuşmayı belki de mekanik
bir biçimde sunacağız. Çünkü yüreğimizden değil belleğimizden konuşmuş
olacağız. Ayrıca düşüncelerimizi önceden derleyip toparlamamız, onlar
hakkında olgunlaşıncaya kadar düşünmeliyiz. Konuşmamızı düzene soktuktan sonra
ilk önce arkadaşlarımıza ve etrafımızdakilere yinelememiz bizi acemilikten
kurtarır. C) Kendinize Güvenin Kendinizi konunuzun önemine inandırmalısınız. Konuşmanızı
yaparken dikkatinizi altüst edebilecek olumsuz uyarılardan uzak tutun.
Örneğin dilbilgisi yanlışları yaptığınızı ya da ortasında bir yerdeyken
birdenbire konuşmanızın sonuna geldiğinizi düşünmek, güveni başlamadan yok
edebilecek bir yanılsamadır. Öteki konuşmacıların ne dediklerine yoğunlaşın,
dikkatinizi onlara verin anlık korkunun işlemesine olanak vermeyin. Kendinize
konuşma kararlılığı verin ve bu konuşmayı yapmak için dinleyicilerden daha
nitelikli olduğunuzu düşünün. Kendinizi en yüksek noktanıza çıkarın, dosdoğru
dinleyicinizin gözlerine bakın ve her biri size borçluymuş gibi güvenle
konuşmaya başlayın. ÜÇÜNCÜ KISIM KOLAY VE ETKİLİ YOLDAN ETKİLİ KONUŞMAK A) Baştan Sona Deneyim Ya Da İncelemeden Söz Etmeyi Hak
Ettiğiniz Konuda Konuşun Yaşamın onlara öğrettikleri konusunda konuşan konuşmacılar
dinleyicilerinin dikkatini sürdürmekte asla başarısız olmazlar. Onlar
haberlere susamışlardır onlara baş yazı vermek, havada uçan terimlerle
bahsetmek sıkıcı olur. Örneğin özgürlük uğrunda savaşılacak kadar kutsal bir
şey midir?Bunu anlatırken felsefi ilkelerin yerine canlı hikayeler -mümkünse
bizim yaşadıklarımız-kullanılmalıdır. Konuşmalarınızda konularınızı
tabanınızdan seçmeye gayret edin. Gençlik yıllarınız, hobileriniz, ilerlemek
için gayretleriniz özel bilgi alanlarınız her zaman dinleyici bulacak
konulardır. B)Konunuz Hakkında Coşkulu Olun Burada, topluluk içinde tartışılacak nitelikte olduğunuz
sandığınız konuların uygunluğunu saptayacak bir soru var: Eğer biri kalkar
bakış açınızın yanlış olduğunu söylerse, konuşmayı savunma konumu içinde aynı
içtenlikle sürdürebilir misiniz?Yapabilirim diyorsanız sizin için doğru
konuyu seçmişsiniz demektir. C)Konuşmanızı Dinleyicilerinizle Paylaşmaya İstekli Olun Konuşma iyi hazırlanmış olabilir; konuşmacıyı coşturan bir
konuda olabilir; ama tam başarı için başka bir etken, konuşmanın onun anlatım
biçimiyle verilmiş olması lazım. O, dinleyicilerine söylediklerinin onlar
için önemli olduğunu duyumsatmak zorundadır. Ünlü her halk konuşmacısında
satıcılık, vaizlik vardır. Etkili konuşmacı kendine değil dinleyiciye
odaklanmıştır. Konuşmasının başarılı yada başarısız olduğuna kendininkinde
değil, onu dinleyenlerin yüreklerinde ve kafalarında karar vereceğini bilir İKİNCİ BÖLÜM: KONUŞMA, KONUŞMACI ve DİNLEYİCİ DÖRDÜNCÜ KISIM: KONUŞMAYA HAK KAZANMAK A) Konunuzu Sınırlayın Konunuzu bir kez seçince, atılacak ilk adım kapsamak
istediğiniz alanı belirlemek ve sınırlarını hemen saptamaktır. Açık alanları
kapsama yanlışına düşmeyin. Beş dakikadan az sürecek kısa bir konuşmada,
bütün bekleyeceğimiz bir yada iki ana noktaya değinmektir. Otuz dakikanın
üzerinde, daha uzun bir konuşmada, dört ya da beş ana düşünceden daha çoğunu
kapsamayı deneyen az konuşmacı daha başarılı olur. B) Yedek Gücünüzü Geliştirin Yüzeyde seken bir konuşma yapmak olayların dibini kazan bir
konuşma yapmaktan daha kolaydır. Ama kolayı alırsanız dinleyici üzerinde az
etki bırakmış olursunuz. Konunuzu sınırladıktan sonraki adımınız konuyu daha
iyi kavrayabilmek için kendinize sorular sormaktır.” Buna neden inanıyorum?
Olay nasıl olmuştu?” gibi sorular dinleyicinizi dik oturtacak ve dikkatlerini
toplayacaktır. C) Konuşmanızı Açıklayıcı Örneklerle Donatın Konuşmalarınızı insancıllaştırın. Başarıdan bahsedecekseniz
soyut kavramları ağzınızda gevelemeyin. onlara sizin başardıklarınızdan
bahsedin. İsim olarakta bahsedebilir ya da gerçek şahıslara isim takabilirsiniz
Mr. James..vb. Ayrıntılarınızı atlamamaya çalışın ve ayrıntılarla ilgili
yeterince bilgi verin. Yeterince bilgi verip vermediğinizi Ne zaman? Nasıl?
Niçin? Nerede? ve Kim? sorularını sorarak
öğrenebilirsiniz. D)Tablolar Çizmenin Alışılmış Somut Sözcüklerini Kullanın Dinlenmesi kolay olan konuşmacı, gözlerinizin önünde yüzen
görünümler hazırlayan konuşmacıdır. Bulanık, basmakalıp renksiz simgeler
dinleyiciyi uyuklamaya hazırlar. Atasözlerinin de görsel etkiye dayandığını
hatırlatmakta fayda var. “Tilki gibi kurnaz”, “Taş gibi sert” BEŞİNCİ KISIM: KONUŞMAYI DİNLEYİCİLERLE PAYLAŞMAK A)Sizi Dinleyenlerin İlgi Duyduğu Terimlerle Konuşun Kendinize, konunuzun, dinleyicilerinizin sorunlarını
çözmekte ve amaçlarına erişmekte onlara yardımcı olacak hangi bilgileri
içerdiğini sorun .Sonra onlara bunu göstermek için ilerleyin ve onların tam
ilgisini kazanın. Bir muhasebeciyseniz ve “vergi vergi iadenizden elli doları
nasıl kurtaracağınızı göstereceğim” gibi birşeyler söyleyerek başlarsanız
ilgiyle dinleyecek dinleyiciler elde edeceğiniz kesindir. B) Dürüst, İçten Değerlendirme Yapın Dinleyiciler bireylerden olmuştur ve bireyler gibi hareket
eder. Açıkça eleştirilen dinleyici bundan hoşlanmaz. Yaptıkları övgüye bir
şeyi değerlendirdiğinizi gösterin ve yüreklerine girmek için bir pasaport
kazanın. “Buradakiler şimdiye kadar seslendiğim dinleyicilerin en
anlayışlısı” gibi cümleler dalkavukça olduğundan dinleyicide kızgınlık
yaratır. C)Kendinizi Dinleyiciyle Özdeşleştirin Olabildiğince hızlı ilk cümlelerde, seslendiğiniz grupla
dolaysız bir karşılıklı ilişki belirtin. Konuşması istenen kişi olmaktan
kıvanç duyduğunuzu belirtin. Seyircilerle iletişim yollarını açmanın başka
bir yoluda dinleyicilerinizden bir kaçının ismini bilin. Bu şekilde
dinleyicilerle diyalog oluşturmuş olursunuz. D)Dinleyicinizi Konuşmanıza Ortak Edin Biraz gösteri yaparak her sözcük üzerinde durmasını
sağlayabildiğiniz bir dinleyici oldumu hiç?Bir noktanın açıklanmasında
seyirciden yardım isterseniz ilgide dikkate değer bir artış olacaktır.
Dinleyici olduklarının farkına varılması dinleyenleri mutlu eder. Bunun
içinde onlara soru sorulması en güzel yoldur. E)Kendinizi Olduğunuzdan Aşağı Gösterin Dinleyiciyi kendine düşman etmenin en iyi yolu, kendinizi
onlardan üstün gördüğünüzü ortaya koymaktır. Öte yandan, alçak gönüllülük
güven ve iyi niyet esinler sizi sevdirir. Özür diliyor gibi olmadan alçak
gönüllü olabilirsiniz. Amerikan televizyon dünyasının ustası olan ED SULLIVAN
kendini daima acemi gördüğü için uzun süre ayakta kalabilmiştir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: HAZIRLIKLI VE DOĞAÇTAN KONUŞMAK ALTINCI KISIM: BİLGİ VERİCİ KONUŞMASI YAPMAK A) Zamanınızı Düzenine Uydurmak İçin Konunuzu Sınırlayın Ana konunuzu sıkı tutun. Konudan konuya atlamayın. Bir
turiste yarım saat içinde İstanbul’u gezdirmek nasıl imkansızsa kısa zamanda
da konunun tüm ayrıntılarını işlemek imkansızdır. Kısa zamanda yapılan geniş
zamanlı konuşmalar bulanık, kabataslak ve utandırıcı olacaktır. B) Düşüncelerinizi Zincirleme Düzeni Hemen hemen bütün konular zamana, yere ya da özel sorunlara
dayalı olarak mantıksal bir sıra kullanarak geliştirebilir. Bu sıralama
örneğin, geçmek zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman altında düşünülebilir.
Yer sıralamasında, düşüncenizin bir merkeze ve ondan dışa doğru gitmeye
düzenlersiniz. Kimi konular zincirleme bir yapıya sahiptir. Devlet
yönetiminin kademe kademe açıklanmasını gibi… C) Amaçlarınızı Edindiğiniz Gibi Birer Birer Sıralayın Konuşmanın dinleyicilerinizin akıllarında düzen içinde
tutulmasının en yalın yollarından biri, yolda yürürken yaptığınız gibi önce
bir noktayı ve sonra bir başkasını alarak planlı bir biçimde sürdürmektir. “
İlk amacım budur … ” “ Özel olarak …” “Daha sonra …” gibi kelimelerle
konunuzu sıraya sokun D) Alışılmışla Alışılmamışı Karşılaştırın Kimi kez kendimizi, ne demek istediğinizi açıklamak için boş
yere çabalar durumda bulursunuz. Ne yapmalı ? Onu dinleyicilerinizin
kavradığı bir şeyle karşılaştırın. Örneğin katalizörü tanımlıyorsunuz.
Kendisi değişmeden başka maddelerde değişikliklere neden olan bir maddedir.
Bu çok yalın bir ifadedir. Ama başkalarını yumruklayan deviren dürtükleyen ve
hiç kimseden bir fiske bile yemeyen bir küçük çocuk gibidir desek daha açık
olur. E) Görsel Yardımcılar Kullanın Eski bir Japon atasözü der ki “Bir kez görmek yüz kez sözünü
duymaktan iyidir”. Öyleyse Amaçlarınızın Açıkça resmetmek için
düşüncelerinizi görselleştirin. Bir şekil kullanıyorsanız görmeye yeter
büyüklükte olmalı. Bir yandan konuşuyor, bir yandan da şekil yapıyorsanız
çiziminiz hızlı olmalı YEDİNCİ KISIM: İNANDIRMAK İÇİN KONUŞMAK A) Güveninizi Ona Yaraşarak Kazanın Özellikle, konuşmamızın amacı inandırmaksa,
düşüncelerimizin, içtenlikle inan - maktan gelen içsel bir sıcaklıkla ortaya
çıkması gerekir. Başkalarını inandırmaktan önce kendimiz inanmış olmamız
gerekir. Başka hiçbir nitelik bu temel niteliğin yerini alamaz. B) Bir Evet Yanıtı Alın Becerikli konuşmacı başlangıçta bir kaç evet yanıtı alır.
Böylece dinleyicilerinin doğrulayıcı doğrultuda hareket etmelerini psikolojik
olarak başlatır. Bu çok istene evet yanıtlarını alabilmek için önce ortak bir
uyuşma tabanı bulmak lazımdır. Ne denli geniş ve acı ayrımlar bulunursa
bulunsun her tartışmada konuşmacının herkesi üzerinde buluşmaya
çağırabileceği ortak bir uzlaşma tabanı vardır. C) Bulaşıcı Bir Coşkuyla Konuşun. Dinleyicilerin akıllarında karşıt düşüncelerin doğması
olasılığı, konuşmacı düşüncelerini duyarlı ve bulaşıcı coşkuyla sunduğu zaman
çok daha azdır. duygular soğuk düşüncelerden çok daha güçlüdürler. Henry Ward
Beecher “ Cemaat uyuyakaldığı zaman yapılacak tek birşey vardır; değneği
sivri bir yer gösterici bulmak ve onunla vaizi dürtmesini sağlamak.”
demiştir. D) Dinleyicinize Sevgi Ve Saygı Gösterin İnsan kişiliği sevgi ve saygıya dayanır. Her insan, içinde
değerli, önemli, saygın olma duygusu taşır. Bunu yaralarsınız kişiyi sonsuza
dek yitirirsiniz. O nedenle bir insanı sevip saydığınız zaman onun da sizi
sevip saymasını sağlamış olursunuz E) Dostça Başlayın Onur insan doğasının özyapısal bir özelliği olduğu için bir
kişinin onurunu karşımıza almak yerine yanınıza almak akıllıcadır. Bunun için
düşündüğümüz şeyin karşıtımızın zaten inandığı birşeye çok benzediğini
söyleyebiliriz. Böylece onun onurunu kırmadan fikrimizi kabul etmesini
sağlayabiliriz. SEKİZİNCİ KISIM DOĞAÇTAN KONUŞMA YAPMAK A) Doğaçtan Konuşturma Alıştırmaları Yapın Oldukça önemli oranda öz denetimine sahip, olağan zekalı
biri kabul edilebilir, çoğu kez parlak bir doğaçtan konuşma yapabilir. Bu
yeteneğinizi şu şekilde geliştirebilirsiniz.: Küçük kağıtlara değişik konular
yazın ve karıştırın. Sonra kura çekerek çıkan konular hakkında konuşmaya
çalışın. Bunu grup halinde yaparsanız daha faydalı olur. Bu şekilde ayakta
düşünebileceğinizi öğrenmiş hem de hazırlıklı konuşmalar yaptığınız zaman
daha korkusuz olursunuz B) Hemen Bir Örneğe Girin Neden ? Şu üç sonuç için: (1) Kendinizi bir sonraki cümleyi
düşünme zorluğundan bir anda kurtulursuz çünkü deneyimler doğaçtan konuşma
durumunda bile kolay anımsanırlar. (2) Konuşmanın etkisine girecek ve ilk
anın tedirginliği, size konunuza ısınma fırsatı vererek yok olacak. (3)
Dinleyicinizin dikkatini bir anda toplayacaksınız. C) Güç Ve Canlılıkla Konuşun Kendinizi konuşmanızın içine aldırmazlıkla atınız. Bu
doğaçtan konuşan biri için kuşkusuz başarıyı getirecektir. El ve kol
hareketleriyle konuşmayı akıcı yapmaya çalışınız. Bu seyircinin dikkatini
çekecektir D) Şimdi Ve Burada İlkesini Kullanın Doğaçtan konuşma yapmak zorunda kalırsanız, konu üretmek
için başvurabileceğiniz üç kaynak vardır. İlki dinleyicinin kendisidir.
Dinleyicilerinizden onların kimler olduklarından ve neler yaptıklarından
bahsedin. Gerçek bir örnek verin. İkincisi özel olaydır. Kuşkusuz toplanmayı
gerektiren koşullar üzerine uzun uzadıya konuşabilirsiniz. Bir yıl dönümü
müdür, bir yıllık toplantı, siyasal ya da yurtseverce midir ? Sonuncusu
dikkatli bir dinleyiciciniz varsa sizde önce başka bir konuşmacının söylediği
özel bir şey için sevincinizi onu genişleterek ortaya koyun E) Doğaçtan Konuşma Yapmayın Doğaçtan Konuşma Sunun Bir toplantıda küçük bir ön hazırlık yapabilir ve kendinizi
herhangi bir anda çağrılma olasılığına karşı uyanık tutabilirsiniz. yorum ya
da önerilerinizle katkıda bulunmanızın istenebileceğini düşünüyorsanız, öteki
konuşmacılara çok dikkat etmelisiniz. Düşüncelerinizi birkaç yoğunlaştırmaya
hazır olmaya çalışın. Zamanı geldiğinde, aklınızdakini, yapabildiğiniz,
ölçüde planlı biçimde söyleyin. Görüşleriniz araştırılmış olmalı .Onları
kısaca verin ve oturun. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: ETKİLİ KONUŞMANIN YADSINMASI DOKUZUNCU KISIM: TANITIM KONUŞMACILARI ÖDÜLLERİN SUNULMASI
VE KABULÜ A) Ne Diyeceğinizi Bütünüyle Hazırlayın Tanıtım konuşması kısa da olsa hemen hemen her zaman bir
dakikayı aşar, dikkatle hazırlanmak ister. Önce gerçeklerinizi
toplamalısınız. Bunlar şu üç ayrıntının merkezini oluşturacaktır: Konuşmacının
anlatacağı konu, onun bu konu üzerinde konuşma yeterliği; ve adı. Tanıtıcı
olarak göreviniz konuşmacının konu başlığını doğru olarak vermeyi ve
seyircinin ilgisini onun üzerine çekmeyi gerektirir. Kesinlikle konu hakkında
tahmin yürütmeye kalkmayın bu bir ayıp sayılır. En yoğun araştırma gerektiren
konuda konuşmacının yeterliliği konusudur. Onun kim olduğunu araştırmalı
ailesinden veya yakın çevresinden bilgi almalısınız. En önemliside,
konuşmacının adının kesin olması ve kendinizi onun söyleyişine alıştırmış
olmalısınız. Değişik ad ve ünvanları varsa en uygunu araştırılmalı ve
başkalarıyla karıştırılması engellenmeli. B) K-Ö-K Kuralı 1.K, Konuyu gösteriyor. Tanıtımınıza konuşmacının
konuşmasının tam başlığını verin. 2.Ö, Önemi belirtiyor. Bu aşamada, konuyla özellikle
ilgilenen grup arasındaki alana yardımcı olun. 3.K, Konuşmacı demektir. Konuşmacının çarpıcı niteliklerini
özelliklede konusuna ilişkin olanları sıralayın ve son olarak net şekilde
adını verin. C) Coşkulu Olun Bir konuşmacıyı tanıtırken yöntem, konunun tam olduğu kadar
önemsenmesidir. Dostça davranmaya çalışmalı ve nedenli mutlu olduğunuzu
söylemek yerine konuşmanızı içtenlikle cana yakın yapmalısınız. Tanıtımınızı
sonda konuşmacınızın adını duyururken bir doruğa çıkarma duygusuyla yaparsanız,
tahmin etme duygusu artmış olacak ve dinleyici konuşmacıyı daha bir Coşkulu
alkışlayacaktır. Bu da konuşmacıyı yapabileceğinin en iyisi için uyarır. D) SUNMA KONUŞMASINI İYİCE HAZIRLAYIN Bir sunma konuşması yaptığınız zaman, onu kabul edene
gerçekten önemli biri olduğu güvenini vermeliyiz. O belli bir başarı
kazanmıştır. Saygıya değerdir. Ona bu onuru vermek için buradayız.
Söyleyeceğimiz kısa ama titiz olmalıdır 1)Ödülü niçin verdiğinizi anlatın. 2)Onurlandırılan kişinin hayatından grubu ilgilendiren bir
kaç şey söyleyin. 3)Ödülün nedenli hak edilmiş olduğunu ve grubun ödülü
kazananla ne denli aynı duygular içinde olduğunu anlatın. 4)Onurlandırılanı kutlayın ve gelecek için herkesin iyi
dileklerini iletin. E)Kabul Konuşmasında İçten Duygularınızı Dile Getirin Bu, sunma kısmından da kısa olmalı. 1) Gruba içtenlikle candan bir “teşekkür ederim” deyin. 2) Size yardımcı olanlara, yardımcılarınıza ya da ailenize
saygılarınızı belirtin. 3) Ödülün sizin için anlamını anlatın. 4) Gönül borcunuzu bir daha ileterek son verin. |