Elveda verimli topraklar, hoş geldin beton yığınları

 

 

Bakış Açısı

Dr. Hüseyin TOROS

huseyintoros@yahoo.com

Elveda verimli topraklar, hoş geldin beton yığınları

 

  19-21 Ekim 2005 tarihleri arasında yapılan bilimsel bir sempozyum nedeniyle Mersin'de bulundum. Bildirimi sunarken katılımcılarla paylaştığım bazı konuları sizinle de paylaşmak istiyorum. Mersin'de verimli topraklar üzerine yapılan binalardan ve yok olan narenciye bahçelerinden her Mersinli gibi bende duyduğum rahatsızlığı dile getirmeye çalışacağım.
 

  Elektrik Mühendisleri Odası ve Mersin Üniversitesi'nin ortaklaşa düzenlediği 3. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sempozyumu ve Sergisi
YEKSEM2005 aldığı beğeniyle bu tür etkinliklerin üniversite, gönüllü ve sanayi kuruluşlarının ortaklaşa çalışmasıyla ne kadar güzel yapılabileceğini ispatladı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. 1977 yılından beri Mersin'de görebildiğim çarpık şehirleşmeyi bu tür bilimsel etkinliklerde birçok katılımcı ile paylaşmak fırsatını buldum.
Aynı şekilde 1994 yılında yapılan Enerji ve Çevre Sempozyumunda sunduğum, Çukurova'da Artan Sanayileşme ve İklim'e Etkisi isimli bildiride de konuyu gündeme getirme fırsatı bulmuştum. Türkiye'nin en büyük illerinden biri olan Mersin şehir merkezinde son 30 yılda narenciye bahçelerinin yerini yavaş yavaş yüksek binaların aldığını, sahil şeridine ileride ne büyük sorunlar getirebileceği düşünülmeden binaların dikildiğini görmekteyiz. Farkına varmadan bindiğimiz dalı kesmekteyiz.
 

  Mersin'in sahip olduğu güzelim Toros dağı etekleri aslında şehirleşme için büyük bir nimettir. Dolayısıyla kıyıdan 5-10 km uzaklıktaki Toros eteklerinin acilen araştırılıp imara açılması çözüm olarak gözükmektedir. Toros etekleri aynı zamanda çok güzel bir görünüm de arz etmektedir. İyi bir yapılaşma ile deniz manzarasından çok daha fazla kişinin faydalanması sağlanabilir. Mersin'de acilen, Büyükşehir Belediyesi ve Üniversite işbirliği ile çok ciddi bir yerleşim planı hazırlanabilir. Tarıma daha az verimli Toros eteklerine yapılacak binaların mükemmel olması için iklimlendirme dahil çok iyi etüt edilmesi gerekmektedir. Binaların çevreye duyarlı, meteorolojik şartlara uygun düzenlemenin yapılması önemli olmalıdır. Şehir imar yerleri düzenlenirken Jeoloji, Meteoroloji, Çevre mühendisleri gibi diğer ilgili meslek gruplarından ehil bir grubun oluşturulması kaçınılmazdır.

 

  Plan ve proje hazırlandıktan sonra yine Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin yapacağı örnek bir site ve bunun akabinde çok ciddi bir kamuoyu oluşturularak yerleşimin yeni alanlara kaydırılması sağlanabilecek ve böylece verimli topraklar kurtarılabilecektir. Kamuoyu oluşturulurken de zorlanılmayacağı kanaatindeyim. Çünkü;


1- İklim senaryoları göstermektedir ki gelecekte buzulların erimesi sonucu deniz seviyelerinde yükselmeler oluşacaktır. Bu durumdan en çok etkilenecek bölgede Akdeniz kuşağıdır.


2- 2004 yılında dünya gündemine oturan Tsunami neticesinde sahillerin harabeye dönüştüğünü hepimiz hatırlıyoruz. Aynı durum sahilimizde şuan dolgu topraklar üzerinde inşa edilmiş binalarda oturmanın ne büyük tehlikeler doğurabileceğini göstermektedir.
 

3- Yine tarihi kaynaklara baktığımızda bölgenin 3 büyük deprem yaşadığını söylüyor. Bütün bunlar Toros dağı eteklerinin yaşamımızı idame yönünden ne büyük önem taşıdığını göstermektedir.
 

  Günümüzde en önemli konulardan birisi verimliliktir. İş, üretim, planlama, hizmet, tüketim, enerji, zaman gibi kavramlar yanında bir evin, mahallenin ve şehrin düzenlenmesinin çok büyük bir önemi vardır. İster birey olsun isterse en üst makamdaki yöneticiye herkesin verimliliği göz önünde bulundurması kaçınılmazdır..