GİRİŞ


I- GİRİŞ:

Türkiye Avrupa ülkeleri arasında en genç nüfusa sahip olan ve nüfus artış hızı en yüksek olan ülkedir. Bu genç nüfus her düzeyde iyi eğitilebildiği takdirde gelecek için büyük bir potansiyel, iyi eğitilemediği takdirde ise büyük bir sorun kaynağı olacaktır. Bu nedenle her düzeyde eğitimin yaygınlığını ve kalitesini arttırmak, bunun için her olanağı seferber etmek gerekir. Eğitimin yaygınlığının ve kalitesinin arttırılması yalnızca derslik, laboratuvar v.b. yatırımlara daha fazla kaynak ayırılsa da sağlanamaz. Bu maddi yatırımlar ancak sayı ve nitelik bakımından yeterli düzeyde bir eğitim kadrosu ile yararlı kılınabilir.

 Türkiye'nin, bazı üniversitelerimiz de dahil her düzeydeki eğitim kadroları sayı ve nitelik bakımından yetersizdir. Bu durumun düzeltilmesine bugün karar verilse bile sonuç yıllar sonra alınmaya başlayacaktır. Geçecek zamanı iyi değerlendirmenin bir yolu, bilişim teknolojileri alanında son yıllarda ortaya çıkan gelişmelerden yararlanmaktır. Yeterli sayıda ve global standartlarla uyumlu düzeyde öğretim kadrolarına sahip üniversitelerde verilen derslerin uydu v.b. ortamlar aracılığı ile yayınlanması, ve bu yayınların yeterli öğretim kadrolarına sahip olmayan üniversitelerin öğrencileri tarafından, oralardaki yetişmekte olan genç öğretim üyeleri ile birlikte izlenmesi ve derslere uzaktan katılınabilmesi bugünkü teknolojik olanaklarla mümkündür. Yarın bu olanaklar daha da genişleyecektir.

 Bu konuda İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından, ülkemizdeki gelişmiş üniversitelerde verilen derslerden gelişmekte olan üniversitelerin etkileşimli olarak yararlanmasını sağlamak amacı ile bir proje hazırlanmış ve bu proje UNESCO'nun 25 Ekim 1995-16 Kasım 1995 tarihleri arasında Paris'te yapılan 28. Genel Konferansında uygun görülerek fizibilite çalışmalarının desteklenmesine karar verilmiş, ve aynı zamanda projenin kapsamının Kafkasya ve Orta Asya cumhuriyetleri ile Doğu Avrupa ülkelerini de kapsayacak şekilde genişletilmesi tavsiye edilmiş bulunmaktadır. UNESCO tarafından desteklenen fizibilite çalışmaları çerçevesinde, 26-29 Mart 1996 tarihleri arasında, NTU'dan Prof. G. Johnson ve UNESCO'dan Dr. D. Lakhder ile İTÜ'de yürutülen çalışmalarda projenin altyapı ve işletme stratejisi bakımından esasları ele alınmış, ve daha sonra 20-27 Nisan 1996 tarihleri arasında İTÜ tarafından Proje Yürütücüsü olarak görevlendirilmiş bulunan Doç. Dr. Melih Pazarcı, NTU'yu ziyaret ederek altyapı ve işletme ayrıntıları hakkında bilgi almış ve yerinde incelemelerde bulunmuştur.

 Ön fizibilite çalışmaları sonucu uygulamanın, ülke kalkınması için öncelikli mühendislik alanları ile başlatılması yararlı görülmüş ve ilk önce İTÜ, ODTÜ, ve BÜ Üniversitelerinin kaynak (verici) üniversiteler olarak çıkış noktalarını oluşturacağı ve ülkemizdeki tüm diğer üniversitelerin erişebileceği bir eğitim ağı planı oluşturulmuştur. Bu proje kapsamında, ilk aşamada sesli etkileşimle, yani uzak sınıflardaki öğrencilerin dersi veren öğretim üyesine soru sorabilmeleri ve tartışmalara sesle katılabilmeleri ile yetinilmektedir. Daha sonraki aşamada buna görüntü olanağı da eklenerek etkileşimin canlılık düzeyi arttırılabilir.

 İTÜ'de yürütülen bu çalışmalar, Rektörlüğün 9 Nisan 1996 tarihli yazısı ile YÖK'e bildirilmiş, ve 28 Mayıs 1996 tarihli YÖK yazısı ile çalışmaların uygun görüldüğü belirtilmiştir. Buna paralel olarak, YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz'ün daveti üzerine, İTÜ temsilcisi olarak Doç. Dr. Melih Pazarcı ve ODTÜ temsilcisi olarak Prof. Dr. Murat Aşkar'ın katılımları ile 21 Haziran 1996'da Ankara'da, Prof. Dr. K. Gürüz başkanlığında yapılan toplantıda projenin mümkün olan en kısa süre içinde uygulamaya konulabilmesi için, ilgili üniversitelerin temsilcilerinin katılımı ile, konuyu çeşitli yönleri ile irdeleyen ve somut öneriler getiren bir raporun hazırlanarak YÖK Başkanlığına sunulması talimatı verilmiştir.