TELLi
KAVAK |
|
İnsanın hayattan daha çok sevdiği nedir, nedir ölümden daha çok korktuğu? Fakirin sahip olduğu nedir, nedir zenginin ihtiyacı? Huzur bulmuş
insanın aradığı nedir?
Gariban ne
harcar,
savurgan ne
biriktirir?
Ve herkes mezara ne götürür? |
|
Hiçbir şey. |
Yazık ,
gençliğin defteri dürüldü gitti! |
Hayatın o
taze baharı güz oldu gitti! |
Adına
GENÇLİK denilen şey var ya, |
Anlamadım
ki; ne zaman geldi, ne zaman gitti!? |
ÖMER HAYYAM |
|
|
Bir Ayrılık
Gününde
|
|
Ne gariptir şu ayrılık günleri bir dosttan da, düşmandan da ayrılsan nedense bir tuhaf oluyor insan. derin bir sızı giriyor içeri son bir defa bakarken caddelere, dükkanlara, evlere, kahvelere. hatıra yüklü kervanlar, geçiyor dolu dolu
gözlerinin önünden. bu son yadigar mı bir ayrılık gününden ne unutulmaz zamanlar geçiyor ağır ağır biz
farkında değilken, gökler masmavi, yapraklar yemyeşilken. sen istediğin kadar unutulmaz de bu son dakika, bu vakitsiz yağmur unutulur azizim unutulur başka ne yapılır böyle bir günde kapanan bavul, çivilenen sandık ve sonra kuru bir "Allahaısmarladık" |
|
|
|
|
Özlemek
Güzeldir Özlüyorsa
Özlenen Beklemek
Güzeldir Gelecekse
Beklenen |
|
Bir dostun ki, Seninle ağlamış gülmüş. Bir sabah gazeteyi açarsın ki Ölmüş ! |
|
Kalkın ey ehli vatan dediler hep ayağa kalktık, Bir de baktık yerimize oturmuşlar Biz ayakta kaldık. |
OKUL GÜNLERİ
|
|
|
Olur da hatırlarsan o günleri, Kalbinde derin bir
hüzün, Dudaklarında hafif
bir gülümseme, Yad edersen bizleri Hatırladıkların; iyi
ve güzel şeyler olsun. |
|
Dersen ne çabuk
geçmiş okul günleri, İçinde duygu
fırtınaları, Gözlerinde birkaç
damla gözyaşı, Düşünürsen bizleri, İçin; buruk bir
sevinçle dolsun. |
|
MUSTAFA ÖZCAN |
En uzak mesafe ne
Afrika’dır, |
CAN YÜCEL |
Görmediğim
bir bambaşka durum var
Sizin
Şehrin kızlarında savcı bey Yaklaşanı
ta yürekten vururlar Kan
kokuyor gözlerinde savcı bey Gayeleri
gönül kırmak dal gibi Bakışları
çifte faul bal gibi Ülkeler
fethetmiş bir kral gibi Gurur
dolu pozlarında savcı bey Kaş
yaparken, göz çıkarır elleri; Çok
silahtan tesirlidir dilleri Hayret
ettim, bir tuhaf ki halleri Poyraz eser yüzlerinde savcı bey
Derviş olup
çıktım tığsız, tebersiz
İlk
görüşte avladılar habersiz Pişirdiler
beni tuzsuz, bibersiz Kebap
oldum közlerinde savcı bey Bölüştüler
gönlüm ile aklımı Davacıyım,
ara benim hakkımı... Bir
yol göster... haklımıyım, |
KUŞ
HATIRALARI
|
|
|
Benim çocukluğumda
soframıza kuşlar konar Rüyalarımıza melekler
uğrardı. Kapımızdan yoğurtçu
Bahçemizden ishakkuşu Kalbimizden yeni
şarkılar geçerdi Kışın bir sobamız olurdu Sobanın yanında kedimiz Kedinin önünde yün
yumağı Bir hayat bilgisi
fotoğrafı gibiydik. Yerli malı kullanan Yurdunun üç tarafı
denizlerle çevrili Kuru üzüm incir fındık Tütün çay kahve
kavun-karpuz yetiştiren Karşılığında Çamaşır makinesi radyo
ve otomobil alan Bir toprağın fertleri.. .... Özlerdik. Memleketteki halamızı İnce doğranmış bir dilim
pastırmayı Yurttan sesler korosunu Akşam komşuluklarını Radyo tiyatrolarını Sabah ezanını Kalaycıyı bozacıyı Münir Nurettin şarkılarını Orhan Boran
yarışmalarını Kandil gecelerini Duvarlarımızın
sarmaşıklarını ... ve hayatı Ben Çorbalardan tarhanayı Yemeklerden kurufasulyayı Sigaralardan Harmanı Belki bunun için sevdim. Yollar bozuk musluklar
bozuk Ziller bozuk paralar
bozuk Ama adamlar sağlam idi. Top oynardık İp atlar kedi kovalar Taşlarla birbirimizin
başını yarar Mahalle savaşları
çıkarır Gece olunca da tutar
babalarımızın elinden Yazlık sinemalara gider Sadri Alışık Vahi Öz Belgin Doruk Cüneyt
Arkın seyreder Olimpos gazozları içer Güler eğlenir bağırır
çağırır Dönerken yıldızları
sayardık Sıkı çocuklardık. ... ... Ben Fenerbahçeyi
amcam Vefayi tutardı. Konya tahıl ambarı
Mersin muz cennetiydi. Taksimden Fatih’e
troleybüs kalkar Şişhanede mutlaka raydan
çıkardı. Vallahi hayat zor ve
fakat çok matraktı. Muammer Karaca’nın adına
bir tiyatro binası yoktu Bizzat kendisi vardı. ... Geceleri bekçimiz Gündüzleri sütçümüz Bizim kadar zayıfta olsa Nohuta makarnaya alışmış da
olsa Sarman adında bir
kedimiz Ceplerimizde kırık misketlerimiz Çamur bulaşığı ellerimiz ve gülümseyen bir
yüzümüz Göstermekten
utanmayacağımız bir içimiz Bir araya gelerek çektirebileceğimiz
Bir aile fotoğrafımız
vardı. Bir sabah bütün iyi
şeylerin Ayvansaray iskelesinden Hayal ülkesine doğru
demir alan Bir şirket-i hayriye vapuru gibi Aramızdan ayrıldığını
gördük. ... Ne harman sigarası kaldı
geriye Ne Olimpos
gazozu Ne Sadri
Alışık.. |
|
.... İBRAHİM SADRİ |