• F-117 Gece Kartali nasil düsürülebildi ? (2001)

    NATO’nun Kosova operasyonu sirasinda stealth öezellkilerine sahip bir F-117 ucaginin düsürülmesi konusunda her ne kadar hicbiri resmen dogrulanmis olmasada bircok teori ortaya atildi.
    Ben burada, uzman cevrelerin en gercege yakin olarak gördügü bir aciklamayi aktarmak istiyorum.
    Gercektende sözkonusu aciklamanin bir resmen dogrulanmadigi kaldi.
    Kisacasi asagidaki Ingiliz bilgi servis kaynaklarindan derlenmis aciklama, gercekleri yansitan en mantikli teori.

    Eski Yugoslavya üzerinde, NATO operasyonunun baslamasinin ücüncü günü, Sirp ekollü Yugoslavya Devlet Televizyonu, bir F-117A ucaginin enkazini göstermeye baslayinca bircok cevre soguk dus almisti.
    TV ekranlarinda bile enkazin video kayidi en fazla iki defa izlendiginde bile, ucagin düsürülmüs olmasi varsayimi düsüncesi kacinilmazdi.

    NATO ise ucagin düstügünü inkar edemeyecegini anlayinca, konu hakkinda su resmi aciklamayi yapti:
    „ Ana hava üssü Holloman Air Base olan, 8. Fightersquadron filosuna ait, 806 kuyruk numarali bir F-117A ucagi, 27 Mart 1999, Cumartesi günü, saat 20.38 sularinda, teknik bir ariza sebebiyle, Belgrad’in yaklasik 40 km batisinda düsmüstür“.

    Bilindigi gibi „Gece Kartali“ ‚nin pilotu Yüzbasi Dale Zelco, ucak düsmeden kendini firlatmayi saglamis ve kisa sürede özel bir arama/kurtarma helikopter timi tarafindan basarili bir operasyonla kurtarilmisti.

    Su bir gercektirki NATO, bu hava operasyonlari esnasinda ucak ve pilot kaybini asgari seviyede tutmaya gayret göstermistir.
    Bu genelde, her hava/kara/deniz muharebeleri sirasinda güdülen bir gayedir fakat, birtakim askeri kayiplarin kalkülasyonunun taktik ve stratejik muharebelerde daima yapilmasi, kacinilmaz bir husustur.
    Adi gecen Kosova NATO operasyonunu özellikle Rus ve Cin muhalefeti yüzünden BM bazinda vize alamadigi icin, NATO kayiplarinin kendi saflarinda dahi tartismalara yol acma potansiyli kacinilmazdi.

    Durum böyle olunca, en tehlikeli ve önemli görevler, bu tür tehlikeli görevleri yerine basari ile getirebilecek, özel kabiliyetli F-117A Night-Hawk, Tornado-ECR ve B-2 Spirit ucaklarina verildi.


    Bilindigi gibi „stealth“ özelliklerine sahip F-117A ucagi burada taktik bombardiman görevlerinin bir kismini devraldi ve bu ödevlerin basari ile üstesinden geldi.
    Bu ucagin klasik radarlara tespit ve teshisinin yapilmasi pratikte cok zor/veya mümkün degildir.
    Nitekim F-117, yukarida bahsettigim 27 Mart 1999 tarihine kadar cok basarili sortiler gerceklestirerek, önemli sabit tesis ve askeri hedefleri etkisiz hale gertirme icrasinda bulundu.

    Düstümü, düsürüldümü „hayalet“ ucak ?

    Bugün itibariyle biliniyorki, ucak kesin olarak düsürülmüstür. Bunu tüm kaynaklar resmen olmasada dogrulamaktadir. Hatta ucagin biraz sonrada deginecegim gibi, hangi silah ve ucakla düsürüldügü bile kanitlanmistir, fakat burada tartisma olasiligi yaratan konu, ucagin düsürülüp düsürülmedigi degil, nasil düsürüldügüdür. Bu bir tesadüfmüdür, nasil cereyan etmistir bu trajedi ?

    Yanitlar:

    Ne yazik ki 806 nolu F-117A „Gece Kartali“ nin kaderini talihsizlik degil, bir Fransiz subayi belirlemistir.
    Bu subay Rusya tarafi icin calisan bir askeri ajan olup (para herseyin kapasini acar), F-117A Night-Hawk ucaginin ucus rotasini ve o günkü tahrip etmesi gereken hedefini belirtmistir.
    Bu bilgilerde zaman kaybedilmeden degerlendirilip, Moskova üzerinden süratle zaten istihbarat beklentisi icerisinde olan Belgrad’a aktarimlistir.
    Bu sayede Yugoslav savunma uzmanlari özel bir savunma plani hazirlama firsati elde etmislerdir.
    Elbette bu söz konusu özel plan icin Ruslar’dan teknik ve taktik nitelikli destek ve yardim alindigi süphesi yüksek orandadir, fakat önemli olan savunma planini Yugoslav, Rus veya iki ülkenin ortak, kimin hazirladigi degil, bir NATO köstebegi Fransiz subayi istihbarati dogrultusunda hangi önlemler alindigidir ?

    Evet, savunma planinin ana unsuru, kisa sürede üc adet klasik, eski Sovyet yapimi P-12 radar istasyonunun devreye sokulmasini kapsiyordu.
    Stealth özellikli ucagin isinim yansimasini daha iyi algilayabilmak icin, bu eski tip radar sensörlerinde kücük capta modifikasyonlar yapildi.
    Ayrica savunma plani, yine F-117A ucaginin radar yansimasindan sonra, bu ucagi bertaraf etmek icin güdümlü hava/hava füzeleri ile donatilmis, bugün icin demode sayilan MiG-21 „Fishbed“ ucaklari saldirisini öngörüyordu.

    Yine plan kapsaminda bu üc radar istayonu, hedefin bulundugu Nikinci askeri üssü cevresindeki degisik pozisyonlara yerlestirildi. Burada her radarin bulundugu noktadan, diger radarin yansittigi ve ucagin kendi ekosunu geometrik stealth dizayni sayesinde baska yöne
    gönderdigi isinim dalgalarini algilamasi saglandi.

    Ve nihayet 27 Mart 1999, Cumartesi günü 806 kuyruk nolu ucak belirlenmis saatinde üssünden havalandi ve hedefi olan Nikinci askeri tesisine yöneldi.
    Ucak hemen radar ücgeni tuzagina düstü ve algilandi. Bu teshisin ardindan ayni sularda Budyanovici yakinlarinda havada görevini bekleyen MiG-21 ucagina beklenen vur emiri verildi.
    MiG-21‘nin koordinasyonunu yer personeli saglandi ve bu sayede MiG-21, F-117‘ye arkadan yavasca sokuldu.
    Sizan bilgilere göre Fishbed, Nighthawk ucagina o kadar cok yaklasabilmis ki, F-117‘nin teshisi MiG-21 ucagi tarafindan optik olarak dahi yapilmis.
    Burada o gece meteoroloji durumlarinin iyi olmasi ve ayin dolunaya yakin olmasi, Sirplar lehine büyük rol oynamis.
    Bilinen su ki F-117 pilotu böyle bir saldiriyi kesinlikle beklemiyormus ve aniden böyle tatsiz bir sürprizle karsilasinca ne yapacagini sasirmis.
    Burada MiG-21 pilotu iki adet hava/hava güdümlü füzesi, muhtemelen R-60 (AA-8 Aphid), ateslemis.
    Füzelerden bir tanesi hedefi iskalarken, öbürü hedefin sol motoruna isabet etmis.
    Daha sonra MiG-21 pilotu ucagin dahili silahi olan makinali top atesini acmis.
    Night-Hawk pilotu ucagini pike yaparak ve yere dogru dalarak kurtarmaya calistiysada, bu seferde yere cok yaklastigi icin bir yer/hava füze bataryasinin radarlarina takilmis.
    Ucaga son darbeyi vuranda bu hava savunma bataryasinin füzesi olmus. Burada adi gecen batarya füzesinin üzerinde bazi tartismalar yapildi, Kub/SA-6 Gainfull mu, yoksa Newa/SA-3 Goa füzesimi diye ?
    Sonucta önemli olan demin de bahsettigim gibi ucagin neyle degil, nasil düsürüldügüdür.
    F-117, Nikinci askeri üssüne 7 km, Budjanovici kasabasi yakinlarina cakildi.
    Pilot basinda da belirttigim gibi kendini firlatmayi basararak, parasütle atlayarak kurtuldu.
    Cok riskli bir operasyon kapsaminda özel bir tim tarafindan pilot o tehliklei bölgeden kisa sürede kurtarildi.
    Bu kurtarma operasyonuda bize NATO’nun en tehlikli bölgelerde dahi özel arama/kurtarma operasyonlari gerceklestirebilecegini gösteriyor.

    806 nolu ucagin kaybi bugüne kadar bir muharebe esnasinda kaybedilen ilk ve son F-117A ucagi oldu.
    Burada cesitli faktörler iyi degerlendirilip, profesyönelce bir plan hazirlanmis. Uzmanlarin yillardir, bir stealth ucaginin klasik eski radarlarla tespitinin teorik olarak mümkün oldugunu söyledigini biliyorduk.
    Burada bu teori üstelik de zor sartlar altinda kisa sürede hayata gecirilip, pratiktede ispatlanmistir.
    F-117 ucagi eski ve demode sayilan MiG-21 ucagina yem olmustur.
    Bildigim kadari ile F-117‘nin dahili mühimmat bölümünde kendini savunma amacli Sidewinder gibi bir füze o gece yoktu. Zaten son görevide bunu o gece gerektirmiyordu, fakat bir hava/hava füzesi o gün olsaydi bile, arkadan ve asagidan acilan atese karsi bu füzelerle de sansi olmayacakti Gece Kartali’nin.
    Burada tekrar altini cizmek istiyorum. Yukarida bahsettigim Yugoslav P-12 radarlari ve MiG-21 ucagi 60‘li ve 70‘li yillarin teknolojisini icermektedir. Burada akillara yerlesen sual, ileride durumun modern radar ve ucaklarla neye dönüsecegidir ?

    Stealth:

    Bilindigi gibi „stealth“ ucaklarinin klasik radarlara yakalanma ihtimali düsük/yok denecek kadar az, veya radar kesitinin asgari capta olmasi, cesitli faktörlerin daha henüz konstrüksiyon/imal asamasinda göz önünde bulundurulmasindan kaynaklanmaktadir.

    Günümüzde safkan „stealth“ teknolojisi iceren ve seri imalati yapilmis veya yapilacak ucaklar arasinda: taktik av/bomardiman F-117A Night-Hawk, stratejik bombardiman B-2 Spirit ve taktik av/bombardiman F-22A Raptor ucaklarini gösterebiliriz.
    Steath ucaklarina Reagan’in demode oyuncagi „kemik“ lakapli B-1B Lancer ucagini dahil etmiyorum.
    Yalniz safkan olmasada kismi stealth özelliklerine sahip B-1B’nin en kayda deger özelliklerinden birisi, „swing“ kanatlari sayesinde, Air Force’un en süratli stratejik bombardiman ucagi olma ünvanina sahip olmasidir.
    Cem’inde bahsettigi gibi Izmir’deki ucus gösterilerine de istirak etti bu kemik lakapli ucak.

    Stealth teknolojisi teorisi her ne kadar eskilere dayansada ilk defa 70‘li yillarda pratikte ele alnimis bir projedir.
    Genel presnipler su özellikleri icermektedir:

    - Ucagin gövde, kanat ve kuyruguna, radar ve optik cihazlarla tespitini minimuma indirecek kismen 45 derece acilik geometrik dizayn verilmesi.

    - Ucagin gövde, kavat ve kuyruk konstruksiyonlarinda radar isinim dalgalarini emen RAM (Radar Absorbent Materilas) materyallerinin kullanimi.

    - Ucagin aerodinamik yapisini düsürmek icin, kanat/gövde altinda yakit ve silah podu tasinmamasi ve bu tür yüklerin gövde icine, dahili bülüme alinmasi.

    - Ucaktan yapilan telsiz ve elektromanyetik frekans/dalgalarin asgari seviyeye indirilmesi.

    - Ucus esnasinda ucak motorlarinin asgari seviyede gürültü cikarmasi.
    Günümüzde artik radar teknoloji gelistirimine hiz verilmektedir. 10-15 sene sonra sadece gelismis ülkeler degil, gelismekte olan devletlerde de klasik radar tesislerinin yerini, günümüzün tehliklerine karsilik verebilen daha modern tesknolojik radar tesisleri alacaktir.
    Yani hava/yer hedeflerine karsi taktik bir F-22 veya F-117A gidip, hedefin tepesine (veya yakinindan) bomba yagdirip, geri dönecek ve bundan kimsenin ruhu bile duymayacak diye birsey olmayacaktir.
    Burada sürekli ön plana cikarilan konu bir ucagin radar kesitidir. Yani kim kimi daha önce tespit ve teshis edecektir konusudur. Buda hayati önem tasiyabilecektir. Örnegin bir F-22, dahili mühimmat bölümü disinda silah tasiyamayacaktir, buda tasidigi mühimmat kapasitesini düsürecektir. Dahili kapaklar acildigi zaman ise radar kesiti daha da büyüyecek ve daha önceden tespit edilebilecektir.
    Bu konuda ileride, dünayin en pahali ucagi olma özellgine sahip B-2 Spirit ucagi yüksekten uctugu icin daha avantajlidir.
    Bildigim kadari ile EF-2000 Typhoon II. Block ucaklari icin, F-22 örneginde oldugu gibi, dikey yönde hareketli türbin projesi (vector technology) halen gelistirilmektedir ve bir 5 sene sonrasina yetistirilmesi calisilmaktadir.
    Ayni projede Stealth konusuna ise klasik bazda, ikinci planda önem verilmektedir (RAM) gibi.