(Bu yazı, 15 Ocak 2007’de yayımlanmıştır)

 

Suha ÇALKIVİK

 

Sundance Film Festivali başlıyooor!

 

Robert Redford’un öncülüğünde kurulan Sundance Enstitüsü’nün düzenlediğibağımsız sinema’nın kalesi Sundance Film Festivali, 18-28 Şubat tarihleri arasında Utah, Park City’de gerçekleştirilecek.

 

 

Tabulara cüretkâr yaklaşımı, savaşlara ve silahlanmaya karşı duruşu, insanlığın dertlerini bağımsız bir anlayışla dile getirmenin savunuculuğunu yapan Sundance Film Festivali, (normalde 8000 kişilik nüfusu olan) mütevazı Park City kasabasında onbinlerce seyirciyi ağırlarken, dünya sinemasına da yön veriyor.

 

 

Her yıl Utah, Park City’de yapılan ve bağımsız sinema için en önemli perde olan Sundance Film Festivali, zengin programı ve ilkleri ile bu yıl da kendini geliştirdi. Sorumsuz anne-babalar ve aykırı ilişkiler üzerine filmlere de odaklanılması, kimi sinema yazarlarına garip gelse de, 2007 Sundance Film Festivali, -her yıl olduğu gibi- genel tema olarak, dünyada neler olup bittiğine yoğunlaştı.

 

 

Bu yılın temalarını değerlendiren festival yönetmeni Geoffrey Gilmore, “Bence insanların sorunlu kişisel hayatlarını irdeleme  döneminden yeni bir döneme geçiş başladı. Bu dönemde, insanlar kendi çevrelerinin aslında o kadar da iyi, doğru bir yer olmadığını, dünyanın göründüğünden daha sorunlu bir yer olduğunu anlamaya başladılar” yorumunu yaptı.

 

Brett Morgen’ın Chicago 10” belgeseli ile 18 Ocak gecesi açılışı yapılacak festivalde, ertesi gün gösterimi yapılacak ilk uzun metraj prömiyer filmi, ünlü oyuncu Sarah Polley’nin yönetmenliğini yaptığı Kanada yapımı “Away From Her”. 28 Ocak’ta festivalin kapanış gecesinde ise, Nelson George’un “Life Support” filmi gösterilecek.

 

Bu festivalin olgunluga ulaşması, ünlülerin boy göstermeyeceği anlamına gelmiyor, haberciler de bu ünlüleri görüntülemek için yine yoğun çaba gösterecek. Dünya prömiyerleri arasında John Lennon suikastine bir bakış atan “Chapter 27” olacak, Samuel L. Jackson; iki dünya prömiyeri filmle Sundance’de. Rod Luire’nin ‘Resurrecting The Champ’ adlı filminde Jackson sokaklarda yaşayan eski bir boks şampiyonunu canlandırırken, Craig Brewer’inBlack Snake Moan” filminde ise bir blues şarkıcısını oynuyor. Michael Douglas, yönetmen Mike Cahill’in dünya prömiyeri yapacak olan “King Of California adlı filminde psikiyatri tedavisi gören ve hastaneden çıktıktan sonra kızına bir yerlerde İspanyol altınlarının gömülü olduğuna inandırmaya çalışan bir babanın hikâyesinde izlenebilecek. Philip Seymour Hoffman ve Laura Linney, yönetmen Tamara Jenkins’in “The Savages” adlı filminde iki kardeşi canlandırırken;  Kevin Kline, Marco Kreuzpaintner’ın “Trade” adlı filminde fuhuş işlerine bulaşmış bir polisi oynuyor. Ayrıca, Jake Paltrow’un yönettiği, Penelope Cruz ve Gwyneth Paltrow’un oynadığı “The Good Night” filmi de festival programında yer alıyor.

 

Bu filmlerden bazıları belki de bu festivalden sonra pek çok ödüle kavuşacak. Geçtiğimiz yıl Sundance’te iz bırakan “Little Miss Sunshine” ve “Half Nelson” filmleri, ödül töreninden sonra yıl içinde pek çok yerde ödül almıştı. Ayrıca Sundance’e katılan 15 belgesel film, Akademi Ödülleri’ne aday olmuştu.

 

Programı hazırlayanlar, bu yılki festivalin sosyal sorumluluklara dikkat çeken filmlere yer verdiğini belirtiyorlar. Bu filmlerden bazıları James C. Strouse’un “Grace is Gone” John Cusack’in Irak’da ölen asker eşinden sonra hayata devam etmesini anlatıyor. Gina Kim’in çeşitli kültürlerle bezenmiş “Never Forever” ve Adam Bhala Lough’un kenar mahallelerde yaşanan şiddet ve silahlanmayı konu alan “Weapons” filmi.

Park City’de gece yarısı kuşağında Gregg Araki’nin “Smiley Face”, David Wain’in “The Ten” ve Crispin Hellion Glover’ın “It is Fine! Everything Is Fine” filmleri gösterilecek.

 

Gilmore, ‘New Frontier’ kuşağına katılacak (yeni öncü) yönetmenlerin bu yıl sanat ve teknolojiyi daha yoğun harmanlayarak, deneysel çalışmaların önünün açılacağına inandığını belirtiyor.

 

Bir başka popüler yenilik ise, çoğu dramatik filmin, daha önce belgesel nitelikte eserler veren yönetmenler tarafından yapılması. Bunlara örnek verilecek yönetmenlerden Chris Smith (“The Pool”), Nick Broomfield (“Ghosts”), George Ratliff (“Joshua”) ve Jeffrey Blitz (“Rocket Science”) belgesel yapımlardan dramatik alana kaymışlardır, ama bunun tersi bir örnek de gerçekleşmiş, Robinson Devor “The Zoo” filmiyle dramatik yönetmenlikten belgesele geçiş yapmıştır.

 

Programda iki özel filmin gösterimi de yapılacak; New Line Cinema’nın kurucusu ve ortak başkanı Bob Shaye tarafından yönetilen bir bilim kurgu fantezi filmi olan  “The Last Mimzy” ve de  Lauren Thierry’nin yönetmenliğinde otistik bir çocuğun annesinin yaşam mücadelesini anlatan “Autism Every Day”.

 

Sundance Film Festivali’ne gelecek olan sinemacılar arasında, Tamara Jenkins, Hal Hartley, Rory Kennedy, Tom DiCillo, Steve Buscemi, Justin Lin, David Gordon Green, Jessica Yu ve Tommy O’Haver yer alıyor.

 

Program yönetmeni John Cooper “Kesinlikle keşfetmeyi seviyoruz. Fakat bu yıl eski filmlerin yeni yüzlerini de konuşacağız” derken, Gilmore, “ Film yapımcıları bildikleri filmlerin yeni yüzlerini gördüklerinde şaşkınlık geçirebilirler” yorumunu yaptı.

 

 

 

 

 

Sundance’den rakamlar:

Geçen yıl katılan seyirci sayısı:

52,850

 

Festivalin 23 yılında gösterilen toplam film sayısı:

3,783

 

 

2007 Sundance’de izlenecek toplam film sayısı:

196

 

2007 Sundance’e katılmak için başvuran film sayısı:

7,732

 

Dünya prömiyeri yapılacak film sayısı:

85

 

Kuzey Amerika prömiyeri yapılacak film sayısı:

24

 

Birleşik Devletler’de prömiyeri yapılacak film sayısı:

12

 

Kısa ya da uzun metraj filmleri olan toplam kadın sinemacı sayısı:

51

 

Bu yıl Festival ile ilk kez çalışan yapımcı sayısı:

35

 

Bu yıl Sundance’de gösterilecek en uzun süreli film:

“Flying: Confessions of a Free Woman” toplam 353 dakika

 

Bu yıl Sundance’de gösterilecek en kısa süreli film:

“t. o. m.”  toplam 3 dakika

 

Uluslararası katılım:

ABD dışındaki ülkelerden programa alınmak üzere 1.435 uzun metraj filmin başvurusu yapıldı,  45 tanesi seçildi.

Birleşik Devler dahil olmak üzere toplamda 3.287 başvuru yapan filmden 125 tanesi programa alınmak üzere seçildi.

 

ABD dışındaki ülkelerden programa alınmak üzere 1.513 kısa metraj filmin başvurusu yapıldı,  28 tanesi seçildi.

Birleşik Devler dahil olmak üzere toplamda 4.445 kısa film başvurusundan, 71 tanesi programa alınmak üzere seçildi.

 

 

Toplam 1.362 belgesel film başvurusundan, 42 tanesi programa alınmak üzere seçildi.

(856 başvuru ABD’den, 506 belgesel ise ülke dışından olmak üzere)