Yarınlarımızı emanet edeceğimiz çocuklarımızın eğitimi, sadece bir devlet görevi değil; hepimizin ortak sorumluluğudur. Ülkemizde yaklaşık 20 milyon öğrenci devlet okullarında eğitim görüyor. Bu devasa sistemin işleyişi için harcanan kaynakları bilmek, bize “Bir şey yapabilir miyim?” sorusunu sordurmalı. Çünkü küçük bir adım, büyük bir dönüşüm başlatabilir.
Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesi üzerinden yapılan hesaplamalar çarpıcı bir gerçeği ortaya koyuyor:
Bu, devletin her bir öğrenci için yılda 200 bin TL’lik bir yatırım yaptığı anlamına geliyor.
Ortalama özel okul ücretleri de 150–250 bin TL arasında değişiyor. Bu demektir ki, çocuğunu özel okula gönderen bir aile, aslında devletin üzerinden 200 bin TL’lik bir yükü kaldırmış oluyor. Bu, özel okul tercihi yapan velilere bir teşekkür borcumuz olduğunu gösteriyor. Onlar, farkında olmadan kamu bütçesine büyük bir katkı sağlıyor.
Atalarımız “İki ölç, bir biç” demiş. Bugün bu söz, veri odaklı yönetim anlamına geliyor. Kurumlar, okullar ve ülkeler, varlıklarını (insan, bina, bütçe, teknoloji) en verimli şekilde yönetmek zorundadır. Nesnelerin İnterneti (IoT) ile enerji tasarrufu, yapay zekâ ile kişiselleştirilmiş eğitim ve büyük veri ile kaynak planlaması artık lüks değil, zorunluluktur. Çünkü sürdürülebilir bir gelecek, ancak akıllı yönetimle mümkün olur.
Varlık denince akla ilk gelen insan kaynağıdır. Türkiye’nin en büyük şansı genç ve dinamik nüfusudur. Selçuklu’dan, Osmanlı’dan miras kalan kadim kültür ve değerlerimizi, Türkiye Yüzyılı’nın teknolojisiyle birleştirdiğimizde, çocuklarımız:
Bu vizyon, sadece bir hayal değil; stratejik bir zorunluluktur.
Veliler olarak sıklıkla “Okul yönetimi her şeyi halletsin” diye düşünülür. Ama gerçek şudur ki; küçük bir kırtasiye ihtiyacı, bir ampul değişimi, bir boya badana bile okul yönetiminin elini kolunu bağlayabilir. İşte buraya %2,5 katkısı giriyor:
Yıllık 200 bin TL’lik maliyetin sadece %2,5’i $\mathbf{= 5}$ bin TL demektir.
Bu 5 bin TL, okulunuzda neler yapabilir:
| Kullanım Alanı | Örnek |
|---|---|
| Acil İhtiyaçlar | Fotokopi makinesi toneri, projektör ampulü, spor malzemesi |
| Bakım-Onarım | Sınıf kapısı tamiri, lavabo musluğu değişimi |
| Öğrenci Destek | Maddi zorluk çeken bir öğrencinin kırtasiye, forma, yemek masrafı |
| Eğitsel Etkinlik | Bilim fuarı, teknik geziler vb. |
Okul müdürüne esnek bütçe sağlamak, hizmet kalitesini anında yükseltir.
Bu fonun sağlıklı işlemesi için şeffaflık esastır:
Güven varsa, katkı artar.
Eğitim, tek başına kimsenin üstesinden gelebileceği bir iş değildir. Geleceği inşa etmek için 6 ana paydaş bir araya gelmelidir:
Basın burada kilit rol oynar. İyi örnekler ne kadar çok haber olursa, o kadar çok okul bu modele geçer. Güzellikler paylaşıldıkça çoğalır.
Yeni fikirler her zaman kolay kabul görmez. Bir Anadolu masalı bunu çok güzel anlatır:
Bir çoban, koyunlarını otlatırken uzaktan kurt görür. Horoz öterek tehlikeyi haber verir. Köpek havlar, çoban uyanır, kurt kaçar, koyunlar kurtulur.
Ama akşam olunca? Horoz "Uykumu bozdu" diye kesilip çobana ikram edilir. Tarih boyunca uyandıranlar, çoğu zaman kurban edilenler olmuştur.
Ancak yine de durmamalıyız. Doğru bildiğimiz fikirleri paylaşmaktan vazgeçmeyeceğiz.
5 bin TL, tek bir veli için büyük bir rakam olmayabilir. Ama imkanı olan 100 veli x 5 bin TL = 500 bin TL demektir.
Bu para, bir okulda onlarca proje kaynağı olabilir, ihtiyacı olanlara burs olabilir ve bir nesli daha güçlü yarınlara hazırlayabilir.
Küçük bir tohum, zamanla koca bir orman olur.
Haydi, okulunuzu dönüştürmek için %2,5’lik adımınızı atın. Çocuklarımız, geleceğimiz, bunu hak ediyor.