İZLANDA YANARDAĞI ve KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİMİ

Dr. Hüseyin Toros

huseyintoros@yahoo.com



Dünyamızın hassas bir yapısı vardır. Onu bir canlı gibi düşünecek olursak sağlığının korunması gerekmektedir. Biz insanlar dünyamızın sağlığına son yüz yıldır isteyerek veya istemeyerek zarar verebilmekteyiz. Bununla beraber dünyanın kendi yapısında meydana gelen yanardağ patlamaları gibi olaylarda başta iklim değişimi olmak üzere bizler için olumsuz sonuçları doğurabilmektedir. Peki, 20 Mart 2010 tarihinde faaliyete geçen İzlanda yanardağı iklimi değiştirecek mi?

20 Mart 2010 da faaliyete geçen ve daha çok lav püskürten İzlanda yanardağı 12 Nisan 2010 tarihinde durmuştu. Yanardağ yakınlarında meydana gelen depremden bir gün sonra 14 Nisan 2010 da İzlanda yanardağı tekrar faaliyete geçti. Yanardağın bu 2. safhasında daha çok kül püskürtmeye başlamasıyla havacılık sektörü, herhangi bir uçak kazasına karşı, Batı Avrupa’da hava ulaşımını durdurdu. Bu durumdan milyonlarca insan olumsuz etkilenirken havacılık ve sigorta firmaları büyük zarar gördü. Hava taşımacılığının, 5 günlük uçuş yasağından sonra, tekrar hizmete girmesiyle mağduriyetler giderilmeye başlandı. Fakat şimdi de insanları yeni bir korku sardı. Acaba iklim değişecek mi?

Bilim insanlarını korkutan yaklaşık 74 bin yıl önce Endonezya da faaliyete geçen Toba yanardağıdır. Yanardağdan atmosfere bol miktarda karbondioksit, hidrojen sülfit ve hidroklorik asit atılmıştır. Konya büyüklüğünde bir alan mağma ile kaplanmıştır. Güney Asya’da 10 cm kalınlığında kül tabakası oluşmuştur. Yanardağın atmosferi kirletmesi sonrası birçok ormanlık alan yok olmuş ve tam bir çevre felaketi hüküm sürmüştür. İklim tarihçilerine göre Toba yanardağı sonrası iklimde büyük değişimler meydana gelmiştir. Dünyamızın sıcaklığı düşmüş ve buzul çağı yaşanmıştır. İzlanda adasında da tarihte birçok yanardağ faaliyete geçmiş ve binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Tarihte yaşanan diğer bazı yanardağların bilhassa sıcaklıkta değişime neden olduğu kabul görmektedir. Büyük yanardağlardan sonra küresel sıcaklığın birkaç yıl süreyle azaldığı gözlenmiştir.


YANARDAĞ İKLİMİ NASIL DEĞİŞTİRE BİLİR?

Dünyamızın sıcaklığındaki değişimler birçok etkene bağlıdır. Yapılan çalışmalar atmosferdeki karbondioksit (CO2) oranı artıkça buna bağlı olarak dünya sıcaklığının da arttığını göstermektedir. Yanardağlardan kül ve lav yanında bizim göremediğimiz birçok gaz ve kimyasal madde çıkmaktadır. NASA’da yapılan çalışmalara göre kükürt dioksit (SO2) kısa süreli iklim değişiminde etkili olabilmektedir. Kükürt dioksit atmosferdeki su buharı ile birleşerek sülfürik asit (H2SO4) minik parçacıkları oluşturabilmektedir. Yanardağdan püsküren kül bulutu ve diğer parçacıklar atmosferin yukarı kısımlarında (stratosfer) çok miktarda sülfürik asit parçacıkları biriktirebilmektedirler. Bu parçacıklar güneşten gelen ışınlarının yeryüzüne gelmesini engelleyerek uzaya geri yansıtmaktadırlar. Bu ise yeryüzü sıcaklığının azalmasına neden olabilmektedir.

Bir ay önce faaliyete geçen İzlanda yanardağının püskürttüğü kül ve diğer parçacıkları, tarihtekilerle karşılaştırıldığında çok küçük kalmaktadır. Yapılan gözlemlere göre yanardağdan kül püskürmesi azalmaya başlamış ve daha çok lav çıkmaya başlamıştır. Yanardağın akıbeti ise tahmin edilememektedir. Uzmanlar yanardağın kül bulutunu yaklaşık 8 km yüksekliğe kadar püskürtebildiğini söylüyorlar. Yanardağdan atmosferin yukarı tabakalarına (stratosfer) yeterince parçacık taşınmadığı görüşündeler. Aşağı tabakalarda (troposfer) kalan parçacıklar zamanla yeryüzüne düşeceklerdir. Dolayısıyla İzlanda yanardağının küresel iklim değişimine etkisinin olmayacağı görüşü hâkim durumdadır. Yanardağa yakın bölgelerde asit yağışları görülebilir fakat ülkemiz İzlanda’ya uzak noktada olduğu için asit yağışları tehlikesi olasılığı çok düşüktür.


DÜNYAMIZIN SAĞLIĞINI KORUYABİLİRİZ

Şunu da unutmamak gerekir ki, vücudumuza giren bir zerre büyüklüğündeki mikrop bizleri etkileyebilmektedir. Aynı durum dünyamız içinde geçerlidir. Dolayısıyla yanardağın hiç etkisi olmayacak demek yanlış olur. Bu tür doğal afetler yanında içilen bir sigara, yemeklerde bırakılan bir pirinç tanesi dünyamızın sağlığını olumsuz etkileyebilmektedir. Şu anki bilim ve teknikle dünyamızı yanardağın olumsuz etkilerinden kurtaramayız. Fakat lüzumsuz bir ışığı söndürerek, damla da olsa boşa akan bir suyu engelleyerek kısaca israfı önleyerek dünyamızın sağlığına büyük katkılar sağlayabiliriz. Bilgilerimiz dahilinde gelecek nesillerin yaşayacağı başka bir gezegen bulunmamaktadır.