|
|
Bakış Açısı |
|
Dr. Hüseyin TOROS huseyintoros@yahoo.com |
|
Seçim Arifesinde
Seçime çok az kala bütün partiler son kozlarını kullanmaya başladılar. 4
Kasım 2002 seçimleri büyük çoğunluk için bir umut olarak görülüyor. Halkın durumu iyi olsaydı
belki bu kadar önemli olmazdı. Bununla birlikte 21. yüzyılın ilk seçimine çok az kala hala sokaklarda eski seçimlerdeki heyecanı göremiyoruz. Çünkü insanlar seçim değil geçim derdinde. Seçim yanında önümüzdeki günlerde ülkemiz için önemli olaylardan birisi de Avrupa Birliğine adaylık gözüküyor.
Yıllardır gelişmekte olan bir ülke durumundayız. Fakat bir türlü gelişmiş
ülkeler arasına giremiyoruz. Her nedense… Gelişmiş ülke olabilmek için Avrupa Birliğine üyelik ülkemiz için iyi bir çıkar yoldur. Çünkü bazı durumlar insanlara bir nimet olarak sunulur. Avrupa Birliğine üyeliği gelişmekte olan ülkeler için bir şans olarak görüyorum.
Bu tür avantajları hepimiz günlük hayatta yaşıyoruz. Örneğin benim ev otobüsten indikten sonra on dakika daha yürümemi gerektiriyor. Fakat genel olarak evimin bulunduğu siteye giden eş dost veya site sakinlerinin arabası ile bu yolu gidiyorum. Bazen çocuklarım hastalandığında yine komşuların imkanlarından istifade ediyorum.
Kendim sahip olmasam da komşularımın sahip olduğu imkanlardan istifade etmem
beni mutlu ediyor.
Avrupa birliğine bizi biraz zor alırlar gibi görünmesine rağmen onların sahip
olduğu sosyal, maddi ve hukuki haklara bizlerde sahip olmak için çaba göstermek
zorunda olduğumuzu görüyorum. Dünya devleri karşısında sömürülmeden durmak
gerçekten çok zor.
Kendi içinde insan haklarını koruyan Avrupa Birliği aynı hassasiyeti başka bir
ülke için asla göstermediğini hepimiz görüyoruz. Seçimlere çok az kala partiler vaatleri sıralamaya devam ediyorlar. Fakat çoğu inandırıcılıktan uzak. Çoğu vaatlerin bir iş planından yoksun olduğunu görüyoruz.
Konuşmamızı ise seçime çok az kala sokaklarda görülen sönük seçim dönemine
rağmen bu seçimde oy kullanım oranının eski seçimlerden yüksek olacağı şeklinde
hem fikir olarak noktaladık. |