|
|
Bakış Açısı |
|
Dr. Hüseyin TOROS huseyintoros@yahoo.com |
Kara Kartallar
Yeryüzüne baktığımızda binlerce dili konuşan on binlerce topluluk olduğunu görürüz. Bu topluluklar ise yüzlerce ülkede yaşamaktadır. Yüzlerce ülkeden sadece onlarca sının dünyayı yönlendirdiğini görüyoruz. Akıl ve zeka yönünden toplumlar arasında fark olmamasına rağmen milyarlarca insanı niçin sadece yüzlerce insan yönlendiriyor. Bu soruyu kendi kendimize sorarak cevabı bulmaya çalışmalıyız.
Herkesin tabiatında yatan potansiyel niçin bir türlü uyandırılamıyor. Geçen hafta katıldığım bir kişisel gelişim seminerinde anlatılan bir hikaye içimizdeki potansiyeli hareketlendirebileceğimizi gösteriyor.
Tavuklar topluluğunda bir gün beyaz tavuklar tarlada gezerken bir yumurta bulurlar. Bu yumurtayı kuluçkaya yatan bir tavuğun altına koyarlar. Zamanı geldiğince yumurtalardan çıkan beyaz civcivler arasında bir tanesinin siyah olduğunu görürler. Diğerlerinden farklı olarak dünyaya gelen bu siyah civciv tavukların dikkatini çeker ve bunun eğitimi için ayrı bir önem verirler. Hatta aralarından en tecrübeli olanı bunun uyum sağlaması ve daha iyi yetişmesi için görevlendirirler. Gün gelir bu siyah tavuk ta diğerleri gibi büyür. Topluma çok iyi uyum sağlamıştır. Diğerleri gibi toprakları deşeliyor ve ne bulursa yiyor kısaca gününü gün ediyordur. Bu arada tavuklar ona düşmandan kaçış ve kurtulma yollarını da öğretirler. Bir gün bütün tavuklar bir çukura hızla dolarlar ve bu da gelir. Bütün tavuklar kafasını aşağı sokmuştur. Fakat bu siyah tavuk gelen düşmanı merak eder ve yukarı bakar. Yüksekte bir kuşun kanatlarını gererek uçtuğunu görür. Bu arada arkadaşları kafasını saklamasını isterler ve onların zoruyla bu da saklanır. Düşman tehlikesi geçtikten sonra gizlendikleri çukurdan çıkarlar. Bu siyah tavuğun kafası karışmıştır. Arkadaşlarına sorular sormaya başlar ama bir türlü gerçek cevabı bulamaz. Hala bizim Anadolu da çocukların dünyaya leylekler tarafından getirildiği anlatıldığı gibi. Siyah tavuğun kafası sorularla doludur. Niçin o yükseklerde? Niçin o uçabiliyor? Biz de yükseklerde uçamaz mıyız?
Bilimin gelişmesinde en önemli olgu meraktır. Merak siyah tavuğu düşüncelere sevk eder. Uykudan, yeme içmeden neredeyse kendini keser. Diğer tavuklar çöplüklerde tepeleşirken o sürekli uçma deneyleri yapmaya başlar. Her başarısızlığı onu daha da ivmelendirir. Günün birinde uçmayı başarır ve uçmaya başlar. O artık hürdür. Yükseklerdedir. Bir üst sınıfa geçmiştir. Çünkü o bir kara kartaldır.
İnsanların çoğu toplum ve ailesinin etkisiyle içerisindeki potansiyelin çok azını kullanmaktadır. Toplumları yönlendiren azınlık ise çevrelerindeki tüm olumsuzluklara göğüs gererek başarıyı yakalayanlardır. Küreselleşen dünyada bilgi toplumuna geçişte büyük bir değişimin eşiğinde yarınlar her an yeni başarılı şahısları beklemektedir.