|
|
Bakış
Açısı |
Dr.
Hüseyin TOROS
huseyintoros@yahoo.com |
Demokrasi ve İnsan Hakları
21. yüzyılda en moda kelimelerden birisi de insan
hakları ve demokrasidir. Bu kelimeleri anlamak bazen çok zor olmaktadır.
Tıpkı bu günlerde yaşanılan insan katliamlarına, insan hakları
örgütlerinin sessiz kaldıkları gibi.
Bu tür
kelimelerin tam anlaşılması belki de çok zor. Çünkü bakış açısı çok
önemli. Örneğin herhangi bir olaya tanık olanların her biri farklı açıdan
görür olayı ve dolayısı ile farklı yorumlar. Bakış açısı bir bilgi, kültür
ve en önemlisi vicdan meselesidir. Gerçi vicdan da soyut bir kelime.
Objektif olmak çok zor. Yine bir vakıa’nın sonucu avukattan avukata
değişebilir. Savunma ve bakış açısı vakıadan daha önemlidir.
Hayatımızda hep yaşarız. Bazen birilerinin bir tokat
yemesi ile yer yerinden oynar. Bazen be binlerce insan katledilir. Hem de
demokrasi ve insan hakları adına. Bütün dünya da seyirci kalır. Bir söz
vardır. Her horoz kendi çöplüğünde öter diye. Kuvvet ve güç meselesi.
Düşünür durursunuz. İnsan için mi demokrasi ve insan hakları yoksa
demokrasi ve insan hakları için mi insanlar vardır diye. Dünyada dönen
dolaplara baktığınızda ikincisinin daha doğru olabileceği görülür.
Tarih boyu yaşanılan ezilenler ile ezenler dünya durdukça
olacağa benziyor. Olmasına olacakta nasıl az olur onların çaresini aramak
lazım. Güç ve kuvvetin daha insancıl kişilerin elinde bulunması gerekiyor.
Salahiyetli insanların mutlaka çok kültürlü ve bilgili olması kaçınılmaz.
Tarihte belki bir yörede adalet sağlanır iken bazı bölgelerde ise zulüm
işliyordu. Günümüzde ise küreselleşmenin sonucu olarak, büyük ölçekte
zulümlerden bahsetmek daha doğru oluyor.
Ülkemiz ve insanlarımız küreselleşmenin neresinde? Dünya
üzerinde söz sahibi olabiliyor muyuz? Büyük kafalı olup dünya siyasetine
yön verebiliyor muyuz? Sorulması ve çözül üretilmesi gereken bir yığın
konu var. Bilimsel, teknik ve ekonomik ne durumdayız? Ülkemizin bir ilçesi
büyüklüğünde bir ülke bizden önde olabiliyor mu? Biz küçük bir ülkeye bazı
ihaleleri veriyor ve kendimiz yapamıyorsak daha çok ekmek yememiz
gerektiğinin bir göstergesidir bu.
Evet dünyada çok şey oluyor. Olanlar belki de yıllar
öncesinin bir planı. Dünya bir oyuncak ve insanlar oyuncuları. Bu oyuncak
biraz satranca benziyor. Çok ilerisini görüp adımları ona göre atmak
kaçınılmaz durumda. Bu oyunda kemiyet değil keyfiyet ön planda duruyor. Bu
oyunda bilgi ve teknolojide ileridekiler söz sahipliliği yapıyor. Ah
oyunun bir kaç hamle sonrasını görebilsek. Göremesek bile görmek için çaba
göstersek. Çok merak ediyorum 50 yıl sonra çocuklarımız veya torunlarımız
bizim için neler söylececek.
|