Cisimlerin sadece bu özelliğinden dolayı bile takip edilmeleri, gözlenmeleri kolaylaşır. Gelişmiş algılama sistemlerine sahip olanlar istedikleri an istedikleri yerin görüntülerini kayıt edip, analiz ederek bilgi sahibi olurlar. İletişim teknolojileri sayesinde bir caddeden geçen insanları saymak veya takip etmek, alınan verilerin bilgisayarlarda hızla incelenerek yorumlanması ile mümkündür. Toros dağlarının eteğindeki bir çobanın koyununun kuzulaması, Anadolu’nun kırsalındaki bir çiftçinin hasat mevsimi elde edeceği ürün miktarı öğrenilebilir. Ege veya Akdeniz kıyılarındaki bir yangın daha büyümeden fark edilebilmektedir. Gökyüzünde kameralar sürekli olarak bizleri gözetlemektedir. Bu hareket yanlış veya doğru bu tartışılabilir. Fakat gerçekler asla balçıkla sıvanamaz.

    Birileri bizi gözetlerken kullandığımız elektronik cihazlardan da istifade edebilirler. Örneğin kullandığımız bir cep telefonu veya kullandığımız bilgisayarlar sayesinde ne yazıp çizdiğimiz, nelerden hoşlanıp nelerden hoşlanmadığımız, ne düşüncede olduğumuz hep takip edilebilir. Yakında sanal kimliklerin devreye geçmesi ile birlikte çok daha ayrıntılı bilgiler birileri tarafından hep gözetlenecektir. Bundan kaçmanın yolu da yoktur. Bu gerçeği herkesin bilmesi ve hayatını buna göre düzenlemesi ve bir an önce bilgi ve iletişim araçları konusunda uzmanlaşması gerekmektedir. Toplum olarak bilgi çağında yarınlarda kendimizi dünya üzerinde iyi bir yerde görmek istiyorsak buna hazırlıklı olmamız gerekir.