Suha Çalkıvik
Tiyatronun ‘Sevdalı Bulut’undan perde!
Dünyaca ünlü Tiyatro adamı Mehmet Ulusoy, 7 Haziran Salı günü, Paris’te hayata veda etti. 1942 yılında İzmir’de doğan sanatçı, Liseyi bitirdikten sonra Ulvi Uraz'ın Dost Oyuncular Topluluğu'nda sahneye çıktı. 1963' te Sorbonne Üniversitesi Tiyatro Bölümü'ne devam etti. Bir süre Roger Planchon, Giorgio Strehler gibi yönetmenlerle ve BerIiner Ensemble'de çalıştı. 1968-1971 arası Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) topluluğu ve Devrim İçin Hareket Tiyatrosu'nda oyunculuk ve yönetmenlik yaptı.
1971'de yeniden Paris'e gitti. Theatre de Liberte'yi (Özgürlük Tiyatrosu) kurdu ve yönetti. Çeşitli yazarlardan sahneye uyguladığı Gelecekten Destanlar (Legendes a venir, 1972), Nâzım Hikmet'ten uyarladığı Sevdalı Bulut (Nuages amoureux, 1974) gibi oyunların yanı sıra Brecht, Fo, Gogol gibi yazarların yapıtlarını da repertuvarına kattı. Sahneleme tekniğindeki sınırsız yaratıcılıktaki düş gücü, toplum gerçeklerine yönelişindeki şiirsellik, çarpıcı mizansen uygulamalarıyla Avrupa tiyatro çevrelerine kendini kabul ettirdi. Fransa'da Macbeth (1977), Benerci Kendini Niçin Öldürdü (1980), İhtiyar Adam ve Deniz (1984), Prometheus (1986), İnsan Manzaraları (1987), Kongo'da Bir Mevsim (1989), Kulisler (1990) Ortadirek (1991). Türkiye'de ise Kafkas Tebeşir Dairesi (1978) ve Sevdalı Bulut (1992) gibi yapıtları sahneye koydu. Sanatçının ülkemizde yönettiği son oyunlar, Antalya Devlet Tiyatrosu'nda 'Topor Parti' ve İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda 'Benerci Kendini Niçin Öldürdü’ idi.
Uzun süredir Paris’te tedavi gören sanatçının son projesi, İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda önümüzdeki sezonun açılışında sahnelenecek olan Erasmus’un ünlü ‘Deliliğe Övgü’ eseri idi. Mehmet Ulusoy, provaları devam etmekte olan bu oyunun çalışmalarını tedavi gördüğü hastaneden dahi telefonlarla takip etmekteydi. ‘Benerci Kendini Niçin Öldürdü’ oyununda rol alan sanatçılar Celal Kadri Kınoğlu ve Kürşat Alnıaçık, geçtiğimiz gün yayımlanan söyleşimizde “bir tiyatro dehası” olarak niteledikleri Mehmet Ulusoy’un “son nefesini verinceye kadar tiyatro yapacağını” belirtmişlerdi.