(22 Ağustos 2005’te yayımlanmıştır)

 

Suha Çalkıvik

 

 Kocaeli, artık kocaman bir sahne

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, geçen hafta Gebze'nin Balçık Köyü'nde 'TIR Tiyatrosu' projesinin ilk ürünü olan 'Savaş Düşlerimi Çaldı' adlı çocuk oyununu sahneledi.

 

Tiyatronun Genel Sanat Yönetmeni Ragıp Savaş göreve geldiğinden bugüne kadar, kente yeni yerleşik sahneler kazandırıldı, değerli tiyatro sanatçıları davet edilerek reji ustalıklarından yararlanıldı ve sonuçta seyirci sayısında önemli bir artış sağlandı.

 

İZMİT - Tiyatronun Genel Sanat Yönetmeni Ragıp Savaş göreve geldiğinden bugüne kadar, kente yeni yerleşik sahneler kazandırıldı, değerli tiyatro sanatçıları davet edilerek reji ustalıklarından yararlanıldı ve sonuçta seyirci sayısında önemli bir artış sağlandı.

Ragıp Savaş ile 'TIR tiyatrosu' ve yeni tiyatro sezonu üzerine konuştuk.

 

 

Böyle bir "TIR tiyatrosu" yapmak bütün tiyatrocuların hayalinde olan bir şey. Daha önce sanıyorum "kamyon tiyatrosu" olarak yapıldı. Ama bu kadar kapsamlı, bu kadar büyük bir araç yapıldı mı, bilmiyorum. Tabii bunda amaç, 'ilk olmak' değil. Önemli olan bunun yapılmasıydı. Keşke bütün tiyatroların olanağı olsa da, birçok "TIR tiyatrosu" aracı, birçok yere ulaşabilse. 150-200 milyar liraya yakın maliyeti olan bir proje. Bu benim çok eskiden, Bakırköy Belediye Tiyatroları'ndan beri hayalimdi. Sayın Belediye Başkanımız Bülent Karaosmanoğlu da bu projeye inandı. Hiçbir sponsor almadan bu projeyi yapmamı özellikle rica etti. Yani, belediyenin ve tiyatronun ortak projesi olarak gerçekleşti. Bu araç 13,60 m. boyunda. 2,25 m. eninde. Kulisi, soyunma odaları, dinlenme odaları olan bir araç. Tamamen benim tasarımımdır. Çok dahiyane bir tasarım değil elbette, ama sahne portal ağzı genişliği 8,60 m.; kapak hidrolik olarak açılıyor. Açıldığı zaman sahne gerisinden sahnenin ucuna kadar 4,60-5 metreye yakın bir derinliği sözkonusu. Yani, 40 küsur metrekare sahnesi var. Ciddi bir sahne olarak değerlendirilebilir. Şu anda 'Savaş Düşlerimi Çaldı' adlı bir çocuk oyunu oynuyoruz. Ama tabii ki amaç, önümüzdeki senelerde büyük oyunlarını da TIR'a monte etmek. Hatta TIR'ın şartlarına uyabilecek şekilde oyunları seçip TIR'a monte etmek ve TIR için bir tane de gölge oyunu hazırlıyoruz. Amacımız, bu araçla oyunlarımızı yurtdışı festivallere de gönderebilmek.

-TIR tiyatro, sezon boyunca ilin diğer köylerini dolaşacak mı?
Hava şartlarına ve toprağın durumuna bağlı bu. Kış şartları zorlamadığı sürece, çok soğuk olmayan, kuru bir hava olursa aracımızı bir takım yerlere gönderip oyun sergileyeceğiz. Biz bu projeye başlamadan önce bütün köy alanlarına ekibimizi gönderdik. Köyleri özellikle seçtik. Mesela 28 nokta var. Her noktada ortalama 5 köy biraraya geliyor. Yani, merkezi olarak bir köy seçtik. 28 x 5 ciddi bir rakam. Sadece çocuklar gelmiyor, büyükler de en az onlar kadar ilgi gösteriyor. Belki 20 bini de geçecek bir seyirci hedefimiz var. Oyunlardan önce çocuklara yönelik sağlık taraması yaptırıyoruz. Çeşitli hediyeler dağıtılıyor çocuklara. Sonra da oyunumuz başlıyor. Oyunlarımız saat 20:00-20:30 gibi başlayacak.

-Yerleşik sahnelerinizden söz eder misiniz.
İlk yapılan bina Yahya Kaptan'dır. İzmit'in biraz dışında 550 kişilik bir salonumuz var; 15 dakika uzaklıkta bir yerleşkede. Çok güzel, büyük bir bina. O binada bir de sinema salonu vardı, atıl durumdaydı. Biraz kapasitesini arttırıp orayı 180 kişilik bir hale getirdik ve oda tiyarosu yaptık. Şu anda tadilatı devam ediyor. Ayrıca, İzmit'in tam merkezinde Halk Eğitim Merkezi var. 1940 yılından kalma çok güzel bir tiyatro binası. Çok güzel tasarlanmış. Akustiğine kadar çok ince düşünülmüş, balkonlu, Beyoğlu'ndaki tiyatrolar gibi, Taksim Sahnesi gibi bir yer. Orayı 2 ay gibi kısa bir sürede tadil ettik ve 450 kişi kapasiteli çok güzel bir salon haline getirdik. Yahya Kaptan yerleşkesi biraz bizim BBT gibi. BBT uzun zamandır Ataköy 7-8-9'uncu kısmın tiyatrosu gibi oldu. Yanlış bir şey bu. Tiyatrolar genişlemeli. Bunu hissettiğim için bu sahneyi tadil ettim ve 2 ay içinde açtım. Hedefe ulaştık. İzmit'in merkezinden hatta Derince, Yarımca tarafından çok insan gelmeye başladı. Süleyman Demirel'deki seyirci dışında İzmit'in merkezindeki seyirciyi de tiyatroya getirmeyi başardık. Çünkü insanların yürüyerek gelebildiği bir tiyatro orası, çok da avantajlı bir yerde. İkinci sahnemiz de Halk Eğitim Merkezi olmuş oldu. Bunun dışında oda tiyatrosu var bu sene. Süleyman Demirel'deki büyük sahne var. Hakikaten ciddi büyüklükte bir sahne. Şu anda 4 sahnemiz var. Gebze'de şu anda kaba inşaatı bitmiş olan, 1,200 kişilik bir kültür merkezi var. Orası da Kocaeli Şehir Tiyatroları'na bağlanacak. Rotasyonlu olarak, kadromuzu da biraz genişleterek 5 sahnemizde oynamaya gayret edeceğiz.

 

-Yeni sezonda repertuarınızda hangi oyunlar var?
Atandığımda benim 2 tane yeni projem vardı. Biri 'Yaşar Ne Yaşar, Ne Yaşamaz', Ali Düşenkalkar sahneye koydu. Kenan Işık süpervizörlüğünü yaptı. Halk Eğitim sahnemizde 'Rumuz Goncagül'ü oynadık. Onu da Prof. Nurhan Karadağ sahneledi. Bunlar dışında bir de Şinasi Ekincioğlu'nun 'Hoşu'nun Utancı' adında çok güzel bir çocuk oyunu yaptık. Büyük bir prodüksiyon oldu. Dekoru, kostümü, ışığına kadar çok büyük bir oyun. Çocuklar kadar büyükler de ilgi ile izliyorlar. Geçen yılın sonunda, Nisan ayında provalarına başladığımız oyunumuz var. Şakir Gürzumar, Brian Clark'ın 'Karar Kimin?' adlı oyununu sahneye koydu. Ötanazi hastası bir heykeltraşın hikayesi. 4,500 kişi seyretti. Çok başarılı bir oyun oldu. Görsellikten çok oyunculuğa dayalı bir metin. Onun için bu dört hafta biraz pişmesi için oynattık arka arkaya. 4 hafta oynadığı için onu bu senenin oyunu olarak sayabilirim. Şu anda Gürcistan Rustaveli Tiyatrosu'ndan misafir bir yönetmenimiz var. Moliere'in 'Tartuffe'ünü sahneliyor. Şu anda provaları devam ediyor. Robert Sturua vasıtasıyla böyle bir şeyi başlattık. Robert Sturua ile BBT'de 'Antigone'yi sahneye koyduğunda tanışmıştık, onunla dostluğumuz var. Kendisine teklif ettim ancak çok yoğun; 3 senelik programı belli şu anda. Gia Antadze'yi tavsiye etti. 1 Ekim'de Moliere'in 'Tartuffe'ü ile açacağız perdelerimizi. Cüneyt Çalışkur geçen yıl provalarına başladı. Paul Kember'in "Tımarhane" adlı oyununu sahneleyecek. Türkiye prömiyerini biz yapıyoruz. Tımarhaneye çekim yapmaya giden ekibin içinden birkaç deli çıkması ile ilgili güzel bir güldürü. Sanıyorum Kasım sonu Aralık başı gibi prömiyer yapacağız. Onun dışında bir gölge oyunumuz var, o hazırlanıyor. İkinci yarıya bir tane de çocuk oyunu hazırlanacak. Bir de Halk Eğitim Merkezi'ne Murat Karasu bir proje hazırlayacak. 25 Ekim'de provalarına başlayacağız. Şu anda 4-5 oyun üzerinde karar vermeye çalıyoruz. Orası için 6 kişilik falan, çok lokal, çok gezebilecek, belki Türk tiyatrosuna uyarlayabileceğimiz bir oyunun provalarına başlayacak. En güzel haberlerden biri de Uluslararası Tiyatro Olimpiyatı ve Festivali birlikte yapılıyor. Festival komitesine başvurduk. Bir proje sunduk. Onu Cüneyt Çalışkur yapacak. Kesinlikle açıklanmasını istemediği için açıklama yapamam. Kendisi oyunlaştırıyor. Bu proje ile 2006 Uluslararası Tiyatro Festivali ve Olimpiyatı'nda Kocaeli Şehir Tiyatrosu da perde açacak. Bu da bizim için çok önemli. Festival oyununun hazırlıkları şimdiden başladı; zira, çok büyük, çok kalabalık bir yapım. Mayıs ayına, sezonun kapanışına kadar şu anda takvimde gün gün, saat saat her şeyimizi yazdık. Programımız belirli şimdiden.

-Geçen bir yılda ekibinizle, oyuncularınızla kaynaştınız mı?
Başta problemler oldu. Bu konulara pek girmek istemiyorum. Ben tiyatro yapıyorum, sanatçıyım. İzmit'e siyaset yapmak için değil, tiyatro için gittim. 65 binden aldığım seyirciyi 92 bine çıkardık, tiyatro adına bu, İzmit'te büyük bir artış. Bunu tiyatro olarak, ekibimizle uyum içinde, hep birlikte yapıyoruz.