Bu yazı www.ntv.com.tr Kültür Sanat sayfalarında yayımlanmıştır.

 

http://arsiv.ntv.com.tr/news/320646.asp

 

Suha Çalkıvik

 

 

Fatih Akın, İstanbul’un seslerini Cannes’a taşıyacak

 

Bu yılki Cannes Film Festivali’nde, bağımsız sinemanın ustaları 20 filmle boy gösterirken, yönetmen Fatih Akın’ın son projesi de yarışma dışı özel bölümde gösterilecek.

 

24 Nisan 2005 —  Geçtiğimiz yıl başarıları ile adından söz ettiren yönetmen Fatih Akın bu yıl aynı zamanda, Cannes Film Festivali’nin uzun metrajlı film dalında oluşturulan uluslararası jüri üyeliğine de seçilmiş bulunuyor.

‘Crossing The Bridge - The Sound of Istanbul’ adı ile gösterilecek olan belgesel filminin Türkçe adını yönetmen Fatih Akın, ‘İstanbul Hatırası’ ya da ‘İstanbul’u Dinliyorum’ olarak telaffuz ediyor.
Filmin özgün müziklerini besteleyen Alexander Hacke, İstanbul’un kültürel kökenlerine, seslerine yapılan bu yolculuk sırasında başrol oyuncusu aynı zamanda.
Yönetmen Fatih Akın’ın ‘İstanbul’un seslerindeki gizemi arayışı’ olarak özetlenen yapımda, Baba Zula, Duman, Replikas, Erkin Koray, Ceza, Mercan Dede, Selim Sesler, Siya Siyabend, Aynur, Orhan Gencebay, Müzeyyen Senar ve Sezen Aksu gibi sanatçı ve toplulukların ürettikleri müziklerin rotasıyla İstanbul’un marjinal yaşamları ve sokakları üzerinden bir yolculuğa çıkılmış. Alman avantgarde müzik grubu ‘Einstürzende Neubauten’in 20 yıldan fazla süredir bir üyesi olan Alexandre Hacke, İstanbul ve İstanbul sesleri ile Fatih Akın’ın ‘Duvara Karşı’ filminin müziklerini hazırlarken tanışmış. İstanbul’da olduğu süre içinde deneysel müzik grubu Baba Zula ile tanışan sanatçı bir süre sonra topluluğa bas gitarist olarak katıldı. Alex Hacke müzikle deneyler gerçekleştirmeyi ve müzik stilleri koleksiyonu yapmayı seven bir sanatçı. Gruba katılırken de sadece bas gitarını değil, tüm dünya ülkelerinden egzotik sesleri kaydettiği ‘magic mike’ını da kapsayan mobil müzik stüdyosunu yanında getirmiş. Hacke yaptığı işi ‘sokak kayıtları’ olarak tanımlıyor ve nerede olursa olsun profesyonel kayıtlar gerçekleştirebiliyor.
İstanbul’daki müzikal çeşitliliği koleksiyonuna katmaya karar veren Hacke, bunu Batılı kulaklara, Türk müziğini mümkün olan en geniş yelpazeyle sunabilmek için yaptığını söylüyor. Elektronik seslerden, rock ve hip hop’a, Klasik Türk Müziği’nden arabeske kadar...

 

Duvara Karşı’nın yönetmeni Fatih Akın ise Alexandre Hacke’ye kamerasıyla eşlik ederek bu proje için İstanbul’un renkli müzik sahnelerinin portrelerini çekmiş.
Kendine merkez olarak Büyük Londra Oteli’ni seçen Alexandre Hacke ile birlikte, buradan her gün İstanbul’un yabancı, canlı, çelişkili, baştan çıkarıcı köşelerine doğru yola çıkarak, binlerce yüze sahip bu koca şehirden izlenim, ses ve doku toparlamışlar. Bu tıka basa dolu bagajla eve döndükten sonra sıra geldi tüm biriktirilenleri dünyanın geri kalanıyla paylaşmaya.

92 dakikalık yapım, Haziran ayının ilk haftasında sinemalarda gösterime girecek. Berlin’de kazandığı büyük başarıdan sonra, yönetmenin ‘Duvara Karşı’ adlı filmi şu sıralar ABD’nin birçok eyaletinde gösterimde.

Kaynak: Filmin resmi internet sitesi
http://www.soundofistanbul.de/