(Bu söyleşiler 23 Ekim 2005’te NTV.COM.TR'de yaymlandı)

 

SUHA ÇALKIVİK

Duru Tiyatro, ‘Kara Sohbet’te...

 

Duru Tiyatro, bu sezon yine ‘Kara Sohbet’ ile perdelerini açıyor. Emre Kınay'ın kurucusu olduğu tiyatro, ilk oyun olarak farklı bir seçimle seyirciye merhaba diyor. Eser, son yıllarda adından çok söz edilen, Belçikalı yazar Amelie Nothomb'un romanı ‘Kara Sohbet’in aynı adlı oyun uyarlaması. 24 Ekim’de Oyun Atölyesi’nde sahnelenecek olan iki kişilik oyunda Textor Texel'i canlandıran Emre Kınay ve Jérome Angust karakterini canlandıran Arif Akkaya ile görüştük.

 

Duru Tiyatro'da nasıl bir tiyatro anlayışından  yola çıkarak çalışıyorsunuz?

 

Emre Kınay- Geçen sezon 8 Mart 2005’te DURU TİYATRO, ‘Kara Sohbet’ ile Profilo Kültür Merkezi’nde perdelerini açmıştır. Duru Tiyatro her ne kadar adını küçük kızımdan almışsa da adı gibi pür tiyatro, salt tiyatro yapmak amacıyla Arif Akkaya ve Arzu Bigat Baril ile kurduğumuz bir yapı. Amacımız Dünya Edebiyatı’nın seçkin tiyatro eserlerini, özellikle Türkiye’de daha önce sahnelenmemiş ve/veya sahnelenmeye cesaret edilmemiş oyunları seyre sunmaktır. İlk oyunumuz ‘Kara Sohbet’ de bu anlayışla sahnelediğimiz ilk oyunumuz. Oyun, bir roman uyarlaması. Amelie Nothomb’un romanından ekip çalışması ile oyunlaştırdığımız ve dünya prömiyeri Duru Tiyatro tarafından yapılan bir oyun.

 

Arif Akkaya- Nasıl bir tiyatro yaptığımızı veya yapmak istediğimizi söylemek değil, sahnede göstermektir önemli olan bence. Ama üç ayrı kurumdan üç insanı bir araya toplayan şey "dışarıda soluk almak" diyebiliriz. Siyasi baskılardan uzak, özgür çalışma arzusu. Gişe kaygısı gütmeyen oyunları seçmenin ve bunu kabul etmenin zorluğu, oyuncu ve yönetmen olarak kendini değiştirmeyi ve varetmeyi yaşamanın özlemi, beraber karar verebilmenin hazzı, afişini kendin tasarlamanın zevki, çay paralarını ve kirayı denkleştirmenin hüznü. Tiyatroya önem vermeyen toplumda sponsor kapılarının yüzüne çarpmasıyla pes etmeden dizi paralarını harcayan arkadaşın...Yani ilkelerin aslında bu değişen toplum ve sanat düzeyinde "düzeysiz" kalıyor. O zaman da proje bazlı oyunlar ve belli insanlarla çalışmayı düşünüyorsun. Kirlenmiş de olsa saf kalanları safa çekmek için bir heyecan bu. Arzu Bigat’ın (yönetmen) projesiydi üçümüzü biraraya getiren. Burada beraber durmayı becerdiğimizi düşünüyorum. Tabii ki takdir seyredenin, ama daha yolun başındayız yani bu yaşa rağmen duru kalmayı istiyoruz.



 

 

-Amelie Nothomb'un ‘Kara Sohbet’ eseri, Duru Tiyatro 'nun ilk oyunu. Neden bu eseri seçtiniz?

Emre Kınay- Seyircinin ucuza, kolaya alıştırılmasından mutlu değilim. Yapabildiğim kadar bunun karşısında duracağım. Belki bir özel tiyatronun yapmayacağı şeyleri bu yüzden yapacağız. Hem oyun seçimimiz, hem prodüksiyon biçimimiz böyle belirlenecek. Örneğin bu yüzden oyundaki bazı aksiyonel sahneleri filme çektik.  Bu film sahnede yeni bir anlatım biçimine ulaşmamıza yardımcı oluyor. Arkadaşlarımın da benim de söyleyeceklerimiz var, enerjimiz var, yeteneğimiz var. En iyi bildiğimiz yerden, sahneden, bunları seyirciye ulaştırmak istiyoruz. Söylediklerimiz de, dilimiz de farklı olacak. İlk oyun olarak belki çok da bilinçli olarak Amelie Nothomb'u seçişimizin nedeni budur. Belki de içten içe, genç bir tiyatroya da genç ve farklı bir dil kullanan bir yazarın oyunu yaraşır diye düşündük.

Arif Akkaya- ‘Kara Sohbet’ bir roman aslında, ama sanki tiyatro oyunu olmak için yazılmış. Çağımızın kirlenmiş insan sorgulamasını veya hesaplaşmasını hem felsefi hem de insan yanıyla çok iyi tartışıyor, hem de kişilik tartışmasına yeni bir boyut katıyor. Hastalıklı bir çağda, rahatsız insanın bir açılımı sanki. Hangi ülkede olursa olsun farketmeyecek cinsten. Neden bu oyun? Biz bu metni çok ama çok sevdik ve çok heyecanlandık, inandık.

Oyun kişilerine sahnede can katarken nasıl bir yöntem izlediniz?

Arif Akkaya- Masa başında başlayan süreçten itibaren bir kere çok eğlenerek
çalıştık. Doğaçlama çalışmaları ile üçümüz metnin altını araştırıp neler bulabileceğimize baktık. Sonra bunları süzgeçten geçirip (yapamadıklarımız da
dahil) sahnede tartıştık. Özgür alanlar yarattık kendimize, bazen kaybolduk
bazen suyun yüzündeydik. Eksiklerimiz hep oldu ve yönetmenimiz ile onları
toparlamaya çalıştık, hala da çalışıyoruz.

Bu sezon başka hangi oyun ya da oyunları sahneye koymayı düşünüyorsunuz?

Emre Kınay- Duru Tiyatro, 2005-2006 sezonu boyunca Beşiktaş’ta Akatlar Kültür Merkezi ve Moda’da ‘Oyun Atölyesi’ sahnelerinde faaliyet gösterecek. Ayrıca yine bu sezon Georg Tabori’nin yazdığı bir Hitler ironisi oyunu olan ‘Kavgam’ ve ‘Deri Ceket’ adlı oyunlarını sahnelemek düşüncesindeyiz.

 

 

 

 

 

‘Kara Sohbet’ üzerine bilgi

 

Jérome Angust, havaalanında uçağının gecikmeli kalkacağını öğrendiğinde bunun başına ne dertler açacağından habersizdir. Uçak saatinin gelmesini beklerken çantasındaki kitabını açıp okumaya başlar. Yanına yanaşıp onunla zorla sohbet etmeye çalışan densiz adamı önce pek önemsemez. Ne var ki işin rengi kısa sürede değişir. Adının Texel Textor olduğunu söyleyen tuhaf yabancı,onu canından bezdirecek kadar sinir bozucu biridir. Jerome Angust hiç istemediği halde onu dinlemek zorunda kalır. Yaşam öyküsünü anlatmaya başlar. Küçüklüğünde yediği kedi mamalarından tecavüze, cinayetlere kadar yığınla saplantı.. Jérome Angust’u adım adım çileden çıkaran büyük bir işkenceye dönüşür bu sohbet. Amelie Nothomb, her kitabında olduğu gibi, ‘Kara Sohbet’te de gerilimi giderek arttırıyor,olayları mizahla yoğurup hiç beklenmedik bir finale gidiyor. “Kara Sohbet” müthiş bir kara mizah diyalogu sunuyor seyirciye. Oyun, diyaloglardan kurulu olarak yazılmış romanın, hiç değiştirilmeden neredeyse bütünüyle sahneye taşınmasıyla oluşturulmuş. Amelie Nothomb’un bütün kitapları gibi, ‘Kara Sohbet’ de pek çok dilde yayımlanmış ve ‘çok satanlar listesine’ girmiş. Eser, ilk kez Türkiye’de oyun olarak oynanıyor.

 

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yazan:AMELİE NOTHOMB
Orijinal Adı: COSMETİQUE DE L’ENNEMİ
Çeviren:SİNEM YENEL
Yönetmen: ARZU BİGAT BARİL
Oynayanlar: EMRE KINAY - ARİF AKKAYA
Dekor : ALİ YENEL
Işık: KEMAL YİĞİTCAN
Kostüm: DİLARA ENDİCAN
Vtr-Film Reji: EMRE KINAY-VOLKAN DURAN
Vtr-Film Kast: EMİNE ÜN KINAY
Oyunun fotoğrafları Gülay Yiğitcan tarafından çekilmiştir.