Promise me this / Bana Söz Ver
Balkanlar’ın Fellini’si olarak gösterilen Emir Kusturica’nın yönettiği Zavet / Promise me this / Bana Söz Ver (2007) adlı
film,
Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışmıştı. Yönetmenin, Rade
Marković’in hikâyesinden uyarlayarak Ranko Bozić ile birlikte
senaryosunu yazdıkları yapıt, Mack Sennett
ve Buster Keaton gibi komedi ustalarının izinde, yeryüzü sirkinde çekilmiş bir hiciv gösterisi.
Tsane, büyükbabası ve inekleri Cvetka’yla bir
tepede yaşar. Komşuları Bossa ve
öğretmeni dışında köyün tek sakinleri onlardır. Bir gün dedesi, genç adama, ölmek üzere olduğunu
söyler ve
delikanlıdan ona bir söz vermesini ister: Üç tepe aşıp en yakın kasabaya
gidecek ve ineklerini satacaktır. Eline geçen parayla önce bir ikona, ardından
gerçekten çok arzuladığı bir şey satın alacak, son olarak da kendine bir eş
bulup onu eve getirecektir. Tsane kasabaya varınca verdiği sözün ilk ikisini
hemen yerine getirir ve Jasna
adlı güzel bir kızla karşılaşır.
Emir Kusturica’nın bütün filmlerinde olduğu
gibi, orkestra hiç susmaz. Balkan havalarının coşkusu, filmin ritmine yansır. Zihni
Sinir tarzında neşeli buluşları olan dedenin elinden düşürmediği game boy’la
oynaması, elmalarla dolu havuzda yıkanan kadın, atletizm yarışlarında ilk üç
sırayı paylaşan Rus sporcuların madalya töreninde duygulanışı, karaoke
yarışmasındaki ilginç tipler, televizyonda Taxi
Driver filminin final sahneleri seyredilirken verilen tepkiler, sirkte top
atışıyla fırlatılan roket adamın film boyunca havada uçması gibi unutulmaz sahneler,
Freudçu benzetmeler ve gerçeküstücü anlatım teknikleri taşıyor.
Nato’ya, Avupa Birliği’ne ve A.B.D.’ye yönelik
güncel politik taşlamalara da yer verilen filmde, evrensel sorunlar
sergileniyor. Kötülerin başını çeken mafya patronunun en büyük hayalinin, ‘İkiz
Kuleleri, New York’tan Sırbistan’a taşımak’ olması, mükemmel bir mecaz örneği. Kurgunun
hızı ve müziğin coşkusuyla, şiirsel havayı her dakika soluduğumuz filmde
romantik ve komik ögeler oldukça dengeli serpiştirilmiş. Kusturica’nın
gerçeküstücü bir anlayışla barok atmosferi bir karnavala dönüştürdüğü film,
onun ustalığının da bir kanıtı.