YOKSUL ADAM ve ALTINLAR

 

Bir zamanlar karısı ve dört çocuğu ile birlikte yaşayan yoksul bir adam varmış.  Adam sabahtan akşama kadar çalışır ve evine yorgun argın dönermiş.  Hep birlikte sessizce yemeklerini yedikten sonra adam lirini çalar, karısı şarkı söyler, çocuklar da dans ederlermiş.  İşte böyle mutluluk içinde yaşar giderlermiş.

 

Onlara komşu bir zengin yaşarmış.  Bu zengin her gece yoksul komşusundan gelen kahkahaları ve mutluluk seslerini duyar ve

 

          - “Neden ben de bu sabahtan akşama kadar didinip duran ama akşam karısı

              ve çocuklarıyla birlikte kahkahalarla gülebilen adam gibi mutlu

              olamiyorum?”

 

diye merak eder dururmuş. 

 

Günün birinde karar vermiş zengin adam:

 

          - “Ona biraz para vereceğim, bakalım ne yapacak?”

 

 Ertesi gün yoksul adama gitmiş ve demiş ki:

 

- “Senin ne kadar dürüst bir adam olduğunu bildiğimden sana yeni bir iş

    başlatman için bin altın vereceğim.  Zengin olursan verdiğim parayı bana

    geri ödersin.  Yok zengin olmazsan parayı sana bağışlamış olurum.”

 

Yoksul adam:

 

- “Sevgili kardeşim teşekkür ederim.  Bu parayla ailemi daha iyi yaşatacak

    birşeyler yapmaya çalışacağım.”

 

deyip parayı kabul etmiş. 

 

Zengin adam gidince yoksul adam parayla ne yapacağını düşünmeye başlamış. 

 

- “Bir dükkan mı açmalı?  Parayı bankaya mı yatırmalı?  Yoksa bir tarla mı

    almalı?”

 

Akşam çökmüş ve lirini çalmak istememiş.  Karısı şarkı söylememiş.  Çocuklar dans etmemişler ve onlar kendi aralarında konuşurlarken yoksul adam sinirlenmiş.

 

Ertesi gün ne işe gitmek istemiş, ne de evden dışarı çıkmış yoksul adam.  Bütün gün evde oturmuş ve düşünüp durmuş. 

 

Karısı endişelenmiş ve

 

- “Neyin var kocacığım?  Niye böyle düşüncelisin?”

 

diye sormuş. 

 

Yoksul adam:

 

- “Birşeyim yok.  Düşünceli de değilim.”

 

diye cevap vermiş.

 

Karısı onu güldürmeye çalışmış ama o karısından susup bir kenarda oturmasını istemiş.  Bir akşam geçmiş.  İkinci ve üçüncü akşam da geçmiş; zengin komşu evden ne liri duymuş, ne bir şarkı, ne de dans eden çocukların sesini.

 

Sabah olunca yoksul adam zengin komşusunun kapısını çalmış ve ona demiş ki:

 

- “Kardeşim, altınlarını geri al.  Ne onları, ne de onların getirdiği sorunları

    istemiyorum.”

 

O andan itibaren yoksul adamın evinden lirin, şarkıların ve dans eden çocukların sesleri tekrar duyulmaya başlamış ve ertesi sabah adam yeniden işine gitmiş.

 

c d