Yildizi yükselen ülke
Okuma yazma orani, ortalama yasam beklentisi ve kisi basina gelir düzeyi gibi göstergeleri bir arada dikkate alan Insan Gelisimi Endeksi'nde 1960 ile 1992 yillari arasinda en hizli yükselen 10 ülke arasinda Türkiye de yer aliyor
DIĞER adaylarin gerisinde sayilarak AB üyelik sürecine alinmak istenmeyen Türkiye'yi dünya ülkeleri ile karsilastirinca ilginç sonuçlar ortaya çikiyor.
Türkiye, dünya ülkeleri arasinda yüzölçümü bakimindan 36., nüfus siralamasinda ise 17. sirada geliyor. Dünyada yasayan her yüz kisiden biri Türk vatandasi.
Hem topraklari Türkiye'den büyük, hem de nüfusu Türkiye'den fazla olan ülkelerin sayisi 11'den ibaret: ABD, Brezilya, Çin, Endonezya, Hindistan, Iran, Meksika, Misir, Nijerya, Pakistan, Rusya. Bunlarin yaninda topraklari daha küçük olmakla birlikte nüfuslari Türkiye'den fazla olan bes ülke daha bulunuyor. Almanya, Banglades, Filipinler, Japonya ve Vietnam.
Topraklari veya nüfusu Türkiye'den büyük olan bu 16 devlet arasinda, satin alma gücü paritesi (ppp) açisindan, kisi basina milli geliri de Türkiye'den büyük olan sadece dokuz ülke var. Nüfusu Türkiye'den az ama 50 milyondan büyük diger ülkeler de dikkate alinacak olursa, bu listeye dört ülkeyi daha eklemek gerekiyor: Fransa, Ingiltere, Italya ve Tayland. Nüfusu çok daha az olan ülkeler hesaba katilinca Türkiye siralamada daha geriye düsüyor, ama o zaman da devletlerin dünyadaki ekonomik gücünü göstermeyen bir tablo ortaya çikiyor: Isviçre ABD'nin, Lüksemburg Almanya'nin, Singapur Fransa'nin önüne geçiyor.
Devletlerin gerçek ekonomik gücünü gösteren satin alma gücü paritesine (ppp) göre toplam milli gelir rakamlari dikkate alindiginda Türkiye dünyada 17. sirada.
Genç bir ulus
Türkiye 62 milyonluk nüfusu ile Bati Avrupa ülkeleri arasinda Almanya'dan sonra ikinci sirada geliyor. ABD Nüfus Bürosu'nun tahminlerine göre Türkiye'nin nüfusu 2014 yilinda Almanya'yi geçerek Avrupa'da birinci siraya yükselecek. Sadece 40 yasindan genç nüfus hesaba katilirsa Türkiye bugünden birinci sirada. Nüfus artis hizi, son sayima göre yüzde 1.4 gibi makul sayilabilecek bir düzeye inmis. Türkiye genç ve dinamik bir nüfus yapisina sahip. OECD istatistiklerine göre Türkiye'de 5 ile 29 yas arasindaki gençler toplam nüfusun yüzde 50.6'sini olusturuyor. Avrupa'da ise nüfus durgunluk ve gerileme sürecine girmis. Önümüzdeki 50 yil içinde Bati Avrupa nüfusunda yaklasik 100 milyonluk bir azalma bekleniyor.
Uzun vadeli tahminlerde yanilma payi olabilecegi düsünülse de genel egilimin bu yönde olacagi anlasiliyor. Ayni kaynagin Türkiye'nin komsulariyla ilgili tahminine göre önümüzdeki yüzyilin baslarindan itibaren Yunanistan'in ve Bulgaristan'in nüfusunda azalma, Iran, Irak ve Suriye'nin nüfusunda ise büyük artislar bekleniyor. 21. yüzyilin ortasinda Türkiye ve komsularinin toplam nüfusu Avrupa Birligi'ni geçecek. Türkiye'nin ve Türk devletlerinin toplam nüfusu ise 200 milyona yaklasacak.
Egitim devrimi
Nüfusun sadece sayisi degil, kalitesi de önemli. Bunun baslica göstergelerinden biri egitim düzeyi. 1923 yilinda Cumhuriyet kuruldugunda okuma yazma bilenlerin orani yüzde 10.7'den ibaret. Kadinlarda ise sadece yüzde 4.8. Atatürk'ün en büyük devrimlerinden biri egitim devrimi. 1923'te ilkokul ögrencisi sayisi 341 bin iken 1997'de 8.9 milyona yükseliyor. Nüfus artis hizindan çok fazla. Okuma yazma bilenlerin orani yüzde 82'ye çikiyor. Bilmeyenlerin çogu da 65 yasin üzerindeki nüfus. Diger egitim kurumlarinda da benzer artislar var. 1923'te üniversite ögrencisi sayisi üç binden az. 1997'de ise 1.3 milyona ulasiyor.
Okuma yazma orani, ortalama yasam beklentisi ve kisi basina gelir düzeyi gibi göstergeleri bir arada dikkate alan Insan Gelisimi Endeksi'nde 1960 ile 1992 yillari arasinda dünya siralamasinda yeri en hizli yükselen 10 ülke arasinda Türkiye de yer aliyor.
Yarin: Türkiye'nin ekonomik gücü
|