Amaç


II- AMAÇ:

Her düzeyde eğitim giderek daha pahalı bir faaliyet haline gelmekte ve bütün ülkelerin bütçelerini zorlamaktadır. Bu nedenle verim sorunları ön plana çıkmaktadır. Eğitimde verim tanımlanması güç bir kavramdır. Örneğin bir kurumun bütçe ve mezun sayılarına dayanarak hesaplanabilen mezun mühendisin maliyeti kolay bir metrik olmakla beraber yetersiz olduğu da açıktır. Bu ölçü lise mezunu bir kişinin mühendis olması, yetişmesi için gerekli her şeyin yüksek öğretim kurumunda verildiğini varsayar. Bu büyük ölçüde geçerli olmakla beraber, ayrıca kitaplık kullanımı, öğrenci/öğretim üyesi, öğrenci/öğrenci etkileşimi, laboratuvar, ödev ve benzeri çalışmaların yararları gibi kolay hesaplanamayan etkenler de bulunmaktadır.

Bu açıdan eğitim araçları olarak

ve nihayet düşünülebilir.

 Etkin bir eğitim düzeni için gerekli diğer unsurlar arasında, öğretim üyesi/öğrenci oranının yüksek olması ve yukarıda belirtilen unsurların çok miktarda ve kolay erişilebilir bir şekilde bulunmasını sayabiliriz. Değerlendirilmesi zor bir etken olan motivasyon, çok önemli olmakla beraber, tartışma dışında bırakılmıştır.

 Yardımcı araçlar (bir kez hazır olduktan sonra) çoğaltma maliyeti düşük eğitim malzemesidir (birkaç yüzbin TL. mertebesinde). Öğretmen temini ise, insan unsuruna büyük yatırımlar gerektiren, zamana bağlı, ve çözümü çok zor bir problemdir.

Öğretmenin

görevlerinden birincisi kitap/video/CD-ROM ile, sonuncusu ise test usulü sınavlarla bir ölçüde kolaylaştırılabilir. Ancak diğer ikisi sadece sınıfta karşı karşıya gelme, veya uzaktan erişimli, interaktif sistem ile gerçekleştirilebilir.

 Yukarıdaki görüşler ışığında Uzaktan Eğitim Ağı, öğretim üyesi açığını kısa dönemde önemli ölçüde kapatabilecek, ve yetersiz kadrolu üniversitelerimizdeki eğitim kalitesini iyileştirebilecek bir yaklaşım olarak düşünülmeli, fakat yüz yüze öğretim üyesi/öğrenci diyaloğunun tümüyle yerini alacak bir eğitim tekniği olarak düşünülmemelidir.

 Öğretmen temininde güçlük genellikle iki "uç" alanda görülür:

 1- Öğrenci sayısının çok olduğu konular (mühendislik ve fen bilimleri eğitiminde matematik, fizik v.b.; öğrenci/öğretim üyesi oranının çok yüksek olması)

 2- Uzmanlık konuları (Öğretmen adedinin az olması)

 Bir mühendislik dalının temelini oluşturan ortak konuları verecek öğretim üyeleri genellikle daha kolay bulunur. Bu derslerde kabil olduğu hallerde yüz yüze eğitim tercih edilmelidir.

Bu uygulama verici durumda olan üniversitelerdeki derslerde fazla bir değişiklik gerektirmeyecektir. Derslerin bu işe uygun şekilde donatılmış sınıflarda verilmesi, dersi veren öğretim üyesinin dersi her bakımdan daha dikkatli planlaması, hazırlaması ve vermesi, bu şekilde verilen derslerde araya deney, demonstrasyon, bilgisayarla simülasyon v.b. destek unsurlar katılması, verilen derslerin çekiciliğini ve etkinliğini arttıracak, yararlı hususlardır. Bu şekilde verilen derslerin alıcı taraftaki üniversitelerin öğrencileri için kredili dersler arasında tanımlanması, ara sınavlar, ödevler ve yarıyıl sonu sınavlarının dersi veren öğretim üyesinden de destek alınarak hazırlanıp alıcı eğitim kurumundaki genç öğretim üyeleri tarafından yapılması ve değerlendirilmesi gerekir.

 Laboratuvar olanağı yetersiz olan yahut bulunmayan alıcı üniversitelerin öğrencilerinin, yaz aylarında verici üniversitenin laboratuvarlarından yararlanmalarını sağlayacak düzenlemeler yapılabilir.

Uzaktan eğitim ağı üzerinden bu şekilde verilen derslerin iyi hazırlanmış ders notları veya kitapları ile desteklenmesi gerekir. Bu da verici taraftaki deneyimli öğretim üyelerinin kitap yayını etkinliğini teşvik edecek yararlı bir unsurdur.