(Bu yazı CNBC-e derginin Ocak 2012 sayısında yayımlanmıştır.)
Senaryosunu James Kearns’ın yazdığı John
Q (2002), aynı zamanda aktör, müzisyen ve senarist olan Nick Cassavetes'in
yönetmen olarak imza attığı bir film.
She’s So Lovely, The Notebook, Alpha Dog filmlerinden de tanıdığımız
Cassavetes, bu filmde duygusal boyutu zaman zaman ön plana çıkan politik bir
gerilim sergiliyor. Denzel Washington başta olmak üzere Robert Duvall, Kimberly
Elise, Eddie Griffin, Shawn Hatosy, Anne Hache, Ray Liotta, James Woods ve
Daniel E. Smith’ten oluşan güçlü oyuncu kadrosuyla
John Q, öykü her ne kadar A.B.D.’de
geçse de aslında küresel çapta kapitalist sistemin öngördüğü sağlık
politikalarının insan hayatını nasıl hiçe saydığını, kariyer uğruna
yabancılaşmanın ne denli acımasız bir düzeye geldiğini çarpıcı bir dille
yansıtıyor.
John Q.
Archibald (Denzel Washington) fabrikada çalışan bir işçidir. Karısı Denise
(Kimberly Elise) ve oğlu Michael (Daniel E. Smith) ile ipoteklerin boyunduruğu
altında kıt kanaat geçinmektedirler. Oğul Michael’ın önemli bir kalp
rahatsızlığı olduğu ortaya çıkar. Çok acil kalp nakli yapılması gerekmektedir.
Ancak John Q.'nun maddi koşulları bu nakli karşılamaya elverişli değildir,
üstelik sağlık sigortası da bu ameliyatı kapsamamaktadır. Gereken 250.000 doları
kısa sürede toparlayamayacağını anlayınca hastanenin acil servisindeki insanları
rehin alır. Rehine pazarlığı sürecinde, uzman bir arabulucu (Robert Duvall) ve
şiddet yoluyla her şeyi çözebileceğini düşünen bir polis şefiyle (Ray Liotta)
ile karşılaşır.
Denzel
Washington’ın çarpıcı oyunculuğu ile belleklere kazındığı film, özellikle
baba-oğul diyaloglarının olduğu sahnelerde duygu patlaması yaşatıyor.
John Q, en zor ve çözümsüz koşullarda
bile umudumuzu yitirmemenin önemi üzerine gerilim türünün önemli yapıtlarından
biri. Ancak filmde kahraman yaratma kolaycılığına düşülmeseymiş, daha önemli
başarılar elde edilebilirmiş gibi geliyor.
Suha
Çalkıvik