(Bu yazı, CNBC-e dergisinin Aralık 2012 sayısında yayımlanmıştır)

The Party

The Party (1968) filmi, yönetmen-senarist Blake Edwards’ın usta aktör Peter Sellers ile Pembe Panter serisiyle başlattıkları ortak üretim sürecinin ne denli başarılı olduğunun kanıtıdır. The Party, sessiz-sözsüz sinema döneminin komedi filmlerine bir saygı duruşudur aynı zamanda. Düşme, kovalamaca, pasta savaşları ve çevreye verilen zarar üzerine kurulu espirileri ve belli bir kalıba dayalı doğaçlamalardan oluşan Slapstick tarzı dediğimiz komedi filmleri ile parodi ve bazen grotesk abartı içeren mizahi bir sinema anlayışı olan Burlesque türün 1960’larda yeniden buluşmasıdır The Party.

Blake Edwards'ın yazıp yönettiği filmde Peter Sellers'ın canlandırdığı Hrundi V. Bakshi karakteri, Hollywood'da başarılı olamamış sakar bir figürandır. Hint asıllı Bakshi, son oyunculuk denemesinde film setinde koca bir kaleyi kaza sonucu havaya uçurunca kovulur ve işsiz kalır. Ünlü bir Hollywood yapımcısının evindeki sosyete partisine bir yanlışlık sonucu davet edilir. Bakshi, unutulmaz bir parti gecesi yaşatacaktır.

Filmin hemen hemen tamamı tek bir mekânda geçmektedir. Alt metinde, sınıfsal dışlanma ve aşağılama, makinleşme sürecinin getirdiği yabancılaşma, olabildiğince az diyalogla sergilenmiştir. Parti mekânında filmin finaline doğru sabun köpüklerinin gitgide yükselerek tüm evi kaplamasıyla mükemmel bir metafor yaratılmıştır. Filmin önceden yazılmış senaryosunun sadece 56 sayfadan ibaret olması ve çekimler sırasında oyuncuların doğaçlamalarıyla üretilmiş olması, müthiş bir başarıdır.  Hint aksanıyla İngilizce konuşan Sellers’ın oyunculuk gösterisine, Henry Mancini’nin unutulmaz müzikleri eşlik etmiş ve sinema tarihinin en önemli komedi filmlerinden biri olan The Party doğmuştur. Biz de filmi üretenlerin önünde saygıyla eğiliyoruz.

Meraklısına not: Bu filmin ülkemizde neden Tatlı Budala ismiyle gösterime sunulduğuna anlam vermek zor.

Suha Çalkıvik