Yığınlar içinde yalnız kalanlar

Dr. Hüseyin Toros, huseyintoros@yahoo.com
 

Büyük şehirlerde dev binalar yükseliyor. Caddeler ve sokaklar kalabalıktan yürünemeyecek derecede dopdolu. Artan araç sayısı sebebiyle yollar araçlara yetmiyor. Bilgi ve iletişim teknolojileri hızla ilerliyor. Çalışma saatleri azalıyor, gelirler artıyor. Bu durum pekçok kesim yanında yarınlarımızı yani çocuklarımızı olumsuz etkiliyor. Çocuklarımıza sorumluluk duygusunu yerleştiremediğimiz ve hatta pek çok işlerini onların yerine de biz yaptığımız için çocuklarımıza iş kalmadı anlayacağınız. Kalabalıklar içinde yalnız bir nesil. Onları mutlu edemiyoruz. Peki, çocuklarımızı mutsuz eden sebepler nelerdir? Hiç kafamızı yoruyor, hatalarımızı telafi yollarını arıyor muyuz?

Mutsuz gençler çözümü yanlış alışkanlıklarda arıyorlar. Yanlış alışkanlıklar büyük şehirlerde hızla artıyor. Okul çıkışlarında öğrencileri biraz izlerseniz, parkları ve kuytu yerleri gezerseniz gençlerin halleri hakkında bilgi sahibi olursunuz. Hiç birimiz çocuğumuzun kötü alışkanlıklarının olabileceğini kabullenemiyoruz. Her zaman çocuğumuz haklı, diğer çocuklar haksız mantığı işliyor. Peki, nereye ve ne zamana kadar?

Sorunun çözümü için uğraş verilmeyince de kötülükler sosyal medya, parklar, eğlence yerleri kanalıyla hızla yayılıyor. TV'lerde gösterilen film ve diziler eğitimcileri ayakaltına alıyor. İnsanları güldürmek, eğlendirmek adına gelenekler, görenekler ile alay konusu oluyor. Kısaca medya bilerek veya bilmeyerek geleceği zehirliyor. Ve gelecek hürriyet adına zehirleniyor. Olumsuzluklar karşısında genellikle belediyeler bana ne diyor. Bina yaparım para kazanırım diyor. Diğer yetkililer de çaresiz durumdalar.

Bu gidişat hiç iç açıcı değil. Çokluk içinde yalnızlık çekenler bu yalnızlıklarından kurtarılıp çığ gibi büyüyen yozlaşmanın önüne geçilmedikçe gelecek adına ümitli olmak mümkün müdür?

Ülkeler için en önemli kaynağın  insan olduğu düşünüldüğünde tehlike geliyorum diyor. Umarım cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, valilikler, belediyeler ve emniyet bu kötü gidişatı masaya yatırır ve çözüm yollarını bulur ve uygulamaya koyar. Aksi takdirde parlak gelecekten bahsetmek biraz hayal mahsulü olabilir.