Zorunlu Eğitim Ne Getirir Ne Götürür?

Dr. Hüseyin Toros (İTÜ) huseyintoros@yahoo.com

 

Birkaç aydır mecliste 4+4+4 zorunlu eğitim tartışması devam ediyor. Eğitimde zorunlu kelimesi itici geliyor. Niye zorunlu? Eğitim zorla mı olmalı? Zorla eğitim olabilir mi? Bu sorular tartışılmıyor. Birçok konuda olduğu gibi, bu konuda da eğitimin amaçları ve araçları araştırılmıyor veya birbiriyle karıştırılıyor. Yönetimde olsun, diğer karar noktalarında olsun, ehil insanların olması gereken ama göreve getirilemeyen bir ülkede, ne kadar olumlu gelişmeler olabilir? Ülkemizin zorunlu eğitime mi, yoksa gönüllü eğitime mi ihtiyacı var? Bu ve benzeri konuları öncelikle eğitim işi ile uğraşanların tecrübeleriyle istişare etmek ve yarınlara bu şekilde vermek gerekmez mi? Bugünlerde çok konuşanlar sıradan bir liseye uğrayıp öğrenciler ve öğretmenler ile görüşseler, olaylara bakış açılarının değişeceğine inanıyorum. Sekiz yıllık zorunlu eğitim ile liseye devam edenlerin derslere ilgisi nasıldır? İlköğretimde sahip olmaları gereken temel seviyeleri hakkında bir görüşleri var mıdır?

 

Sorunlar

Okulların yetersiz sayıda olması,

Öğretmenlerin eksik olması,

Kalabalık sınıflar,

Öğretmenlerin sınıfa hakim olamaması,

Sınıfta kalma olmadığı için temel dersleri öğrenmeden gelen öğrenciler,

Basın yayın kanallarında eğitimi yanlış tanımlayan örnekler,

Eğitimci rolünü üstlenen mekanizmanın örnek teşkil etmediği diziler, filmler ve programlar,

 

Çözümler

Velilere eğitim-öğretimin önemini kavratmak için politikalar oluşturulmalı ve uygulanmalı,

Okullardaki sınıflar bilgi, beceri ve yeteneğe göre sınıflandırılmalı,

Öğrencilerin ilgi alanları tespit edilip buna yönelik altyapı çalışmaları yapılmalı,

Özellikleri aynı olan öğrencilerin bir araya gelmeleri sağlanmalı,

Uzak mesafeye öğrenciyi taşımak yerine yurt sistemi teşvik edilmeli,

Başarı ölçütleri tespit edilip başarılı öğrencileri bir arada tutabilecek, başarısı daha iyi olan sınıfların öğrenci sayısını düşürmek, öğretmen kalitesini arttırmak ve sınıf kalitesine göre farklı müfredat uygulamak gibi politikalar düşünülerek sınıf değişiklik sistemi getirilmeli,

Uzaktan eğitimi teşvik etmeye yönelik çalışmalar yapılmalı ve uzaktan eğitim veren kurumların öğretmen kalitesi yükseltilmeli,

Başarısına göre isteyen her öğrenciye eğitimi bittikten sonra faizsiz uzun süreli geri ödemeli burslar verilmeli,

Öğrencilerin sınıfları bilgi, beceri ve yeteneklerine göre oluşturulmalı,

İlgi, bilgi ve becerilerine göre öğrencilerin belli okullarda toparlanabilmeleri için alt yapının oluşturulması,

Öğrenciler göstereceği başarıya göre daha başarılı bir sınıfa veya daha başarısız bir sınıfa geçiş yapabilmeli,

Öğrencilerde anlık başarı değil uzun vadeli durumu takip edilmelidir, 

Sınıftaki öğrenci sayıları azaltılmalı,

Başarısı düştükçe sınıftaki öğrenci da az, öğretmenler özel eğitimli olmalı,

Her sınıfa aynı içerik yerine farklı içerikler oluşturulmalı ve uygulanmalı, 

 

 

Bugün ülkemizde eğitim kalitesini arttırmak istiyorsak zorunlu eğitimi bırakmalı yerine öğrencileri ve velileri okumaya sevk edecek teşvikler ve programlar yapmalıyız. Aksi takdirde bu gidişatla eğitim, içinden çıkılamaz bir yola doğru gitmektedir. Altyapısı ve içeriği oluşturulamayan zorunlu eğitimler 12 değil 22 yıl bile olsa, istenilen güzel hasletleri yapabilen yetişmiş insan kaynaklarının oluşturulması mümkün olamayacaktır. Küresel ölçekte düşünülmeli fakat her yerel yapı gözden ırak tutulmamalıdır. Dünya tarihinde fabrika gibi eğitim hiç bir zaman vaki olmamış ve olamayacaktır. Çünkü her bir çocuğun ayrı bir dünyası bulunmaktadır. Ayrı dünyaları bir arada ve aynı kalitede ve kıvamda olmalarını beklemek abesle iştigal olsa gerektir.