FELAKET TELLALLIĞI

Dr. Hüseyin Toros, huseyintoros@yahoo.com

İnsanlara ümit vermek veya onları korkutmak bizim gelenek, görenek ve adetlerimize ters bir hareket olsada bazen olumsuzlukları düşünüp tedbir almanın faydalı olabileceğini düşünüyorum. Bu sebeple muhtemel felaketler sonrasında oluşabilecek bazı durumlardaki düşüncelerimi sizler ile paylaşmak istiyorum. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızlı bir şehirleşme görülmektedir. Şehirleşmeler daha çok kırsal kesimden göçler sebebiyledir. Şehirler iş, eğitim vs fırsatları veya hayat standartlarının daha yüksek olması gibi sebeplerle cazibe merkezleri haline gelmektedir. Şehirlerin sunduğu fırsatlar yanında olumsuzlukları da düşünerek çözüm üretmek de bizlerin görevleridir. Bu konularda müzakereler ve istişareler yaparak yarınlara yön vermeliyiz.

Atalarımız "Bir musibet bin nasihatten iyidir demişler". Bizler zaman zaman değişik musibetlere maruz kalsak ta, bir türlü ders alamamakta aynı hatalara düşmekteyiz. Onun için yine atalarımız “Tarihten ders alınsaydı tarih tekkerür etmezdi” diyerek bizleri uyarmışlardır. Bu arada şunu da göz ardı etmemek gerekir. Atasözleri uzun gözlem ve deneyimlere dayandığı için bilimseldir. Ülkemizde başarısızlıklar incelendiğinde öncekilerden ders alamamanın ve işi ehline bırakamamanın etkili olduğu görülür. Bunlar bilinir ama uygulanmadığı için cezasını hem çeker dururuz.

Büyük şehirlere göç incelendiğinde, göçü yapan birinci nesilde memleket bağı güçlü iken ikinci nesilde bu bağın ciddi oranlarda azaldığını küçük bir araştırma ile görebiliriz. Umarız ki aşağıdaki konular bizim köyümüzden ve kasabamızdan bağımızın kopmamasına fayda sağlar. Yukarıdaki veya daha başka sebeplerden dolayı felaket tellallığı da olsa bazı olumsuzlukların çözüm üretmek adına dile getirilmesinin faydalar sağlıyacağı aşikardır. Aşağıdaki konuları çözüm üretmek adına düşünmeniz dileğiyle;

-- Ülkemizde araçlar ve amaçlar belirgin mi?

-- Bilim insanları, idareciler, üreticiler vs halkı ne kadar düşünüyorlar?

-- Fayda-zarar hesapları yapılıyor mu? Yoksa ben yaptım oldu, bitti mi hakim.

-- Kanunları kendimiz için mi, yoksa başkaları için mi düşünüyoruz? İnsanlar kendilerini mi düzeltmeye çalışıyor? Yoksa başkalarını mı?

Hiç düşündünüz mü?

-- Günde kaç saatiniz yollarda geçiyor düşündünüz mü?

-- Eğer evler iş yerlerine yakın olsaydı mesela İstanbul'un yakıt kazancı ne olurdu?

-- İstanbul'da büyük bir deprem ile sarsılsa bazı mahallelere yardım ulaşabilir mi?

-- İstanbul'da soğuk bir kış gününde İstanbul'da elektrik ve doğal gaz olmaz ise neler olabilir?

-- Büyük şehirlerde afet durumunda gidebileceğiniz köyünüz, kasabanız ve oralarda eviniz, barkınız var mıdır?

Hatırlamakta fayda var:

-- 16 Ocak 2012 Pazartesi günü İstanbul'a birkaç saatlik kar yağışı sebebiyle trafik felç oldu? Aksaray'dan Altunizade'ye bir araç 7 saatte gidebildi. O gün hastalansaydınız ve acil olarak hastaneye gitmeniz gerekseydi ne yapardınız?

-- 5-9 Aralık 1952 yılında Londra'da hava kirliliği sebebiyle 4.000 insanın öldüğünü, 100.000'den fazla insanın hastalandığını biliyor muydunuz?

-- 1945 yılında Hollanda'da soğuk havanın da etkili olmasıyla 20.000 insan öldü.

-- Şehirleşmede bizler yöneticileri zorlayarak kuralları deliyoruz. Afet olduğunda ise bizler yöneticileri, yöneticiler ise bizleri suçluyor. Afet anında suçlu arayacağımıza şimdiden işlerimizi düzenli yapsak olmaz mı?

 

Bilim insanları, yöneticiler ve uygulayıcılar KENTSEL DÖNÜŞÜM'ü İTÜ'de tartışacaklar,
 
26-29 Eylül 2012 tarihlerinde "Uluslararası Katılımlı ŞEHİRLERİN YAPILANDIRILMASI SEMPOZYUMU, KENTSEL DÖNÜŞÜM'2012" düzenlenecektir. Sempozyum İstanbul Teknik ve Beykent Üniversitesi tarafından İstanbul Teknik Üniversitesi Maslak Yerleşkesi SDKM'de yapılacaktır. Sempozyuma 500'ün üzerinde bilim insanı, yönetici ve firma çalışanının katılmasını beklemekteyiz.
Son yıllarda dünyanın değişik yerleri ile birlikte ülkemizde de birçok afet görülmektedir. Plansız ve çarpık şehirleşme afetlerde anlık zararların oluşmasına sebep olurken günlük hayat da uzun vadede zararlar meydana getirebilmektedir.
Şehirler için ulaşımdan-istihdama, eğitimden-sağlığa, depremlerden-meteorolojik afetlere kadar birçok konunun araştırılması ve tartışılması büyük faydalar sağlayacaktır. Daha güzel şehirlerin oluşturulabilmesi için konu ile ilgili bilim insanlarının, uygulayıcıların ve yöneticilerin bir araya gelmesi ve bilgi alış verişinde bulunabilmeleri için bu sempozyumu düzenliyoruz.
Amacımız elde edilen bilgileri kamuoyu ile paylaşarak yarınların şehirlerinin her yönüyle daha yaşanabilir olmasına katkıda bulunmaktır. Şehirlerimizin yeniden yapılandırmalarının hız kazandığı günümüzde, atalarımızın "İki ölç, bir biç!" sözlerine uygun olarak hataların en aza inmesi için toplantımızın bilim insanları, uygulayıcılar ve yöneticiler arasında bir istişare merkezi olmasını ümit etmekteyiz.
 
Sempozyumda ele alınacak bazı konu başlıkları:
Çarpık Şehirleşme,
Depremler,
Meteorolojik Afetler,
Hava Kalitesi,
Kentsel Dönüşüm,
Kültür ve Medeniyetlerin Yansıması,
Sanayileşme,
Enerji,
Ulaşım,
İstihdam,
Katma Değeri Yüksek İşler,
Eğitim,
Gıda,
Peyzaj ve Planlama,
Psikolojik Süreç,
Hukuki Süreç,
 
Özel Oturumlar:
Şehirlerin yapılandırılmasında sağlığın yeri, önemi (Hisar İntercontinental Hospital)
 
İletişim:
www.sehirler.itu.edu.tr