Seçim mi Geçim mi?

 

Bakış Açısı

Dr. Hüseyin TOROS

huseyintoros@yahoo.com

Seçim mi, Geçim mi?

 Bu seçim dönemi daha öncekilerle karşılaştırıldığında çok sönük geçiyor. Bunun insanların geçim derdinde olmalarından kaynaklandığını sanıyorum.

Seçim dönemleri 1983 seçimleri ile birlikte bayağı olgunlaşmıştı. Vurup kırmalar, kavgalar tarihe karışmıştı. Bir nevi seçimlerde devrim yaşamıştık. Fakat yine de büyük bir hareketlilik gözlenirdi. Şimdi ise yolda, işte ve eş dost arasında pek seçimin konuşulmadığını görüyorum. Tahminim bunun bir nedeni de seçimlerde pek bir şey değişmediği. Aynı tas aynı hamam mantığı geçerli oluyor. Çevremde görüştüğüm bir çok kişi seçimlerden ümitsiz görünüyor. Nedenleri arasında seçimlerde partilerin vaatleri halkı kandırmaktan başka bir şey olmadığı şeklindeki genel kanaat yaygın.

Bu izlenimlerim İstanbul için geçerli. Son iki yıldır ekonomik bunalımın en fazla etkilendiği şehirlerden biriside İstanbul. Örneğin memur kenti Ankara’ya pek ekonomik bunalım rüzgarı esmedi. Ankara’lılar çok şanslılar. Gerçi bir ülkede direk hizmet üretenler zarar görüyorsa bir müddet sonra bunun etkisi diğer kesimlere de bir şekilde yansıyacaktır.

Bir dostuma soruyorum. Seçimle aran nasıl diye. Cevabında benim için seçim değil, geçim diyor. Seçimlerde partilerin vaatlerine inanmadığını söylüyor. Bununla birlikte bir vatandaş olarak seçim günü istemeyerek de olsa bir partiye oy vererek görevini yerine getireceğini söylüyor.

Bir komşum kız çocuğunu ana okuluna gönderiyor. Kıyafet için 18 milyon TL para topluyorlarmış. Her yıl kıyafet değişiyormuş. Niye her yıl aynı olmadığından dert yanıyor. Kıyafetler aynı olsa eş dostan eski kıyafet bulabiliriz diye dert yanıyor. Bir başka arkadaş çocuğunu özel bir okulun ana sınıfına gönderiyor. Orada ise durumlar daha vahim. İngiltere’de basılmış bir boyama kitabı istiyorlar. Bunda ne var demeyin kitabın fiyatı tam 58 milyon TL. Veliler çocukları sınıflarında ezilmesinler diye yemiyor, içmiyorlar ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılıyorlar. İdareciler ise niçin en ekonomik yolları seçmiyorlar anlamak çok zor.

Seçimlere çok az kala vatandaş çok dertli. Bütün bu dertlerin yine de seçimle son bulmasını ve müreffeh bir yaşama bizim de hakkımızın olduğuna inanıyorum.