Çağdaş devlet

 

Bakış Açısı

Dr. Hüseyin TOROS

huseyintoros@yahoo.com

Modern Devlet?

18. yüzyıldan itibaren geri kalmaya başlayışımızla birlikte yeni hedeflerimiz arasında muasır medeniyetler seviyesine çıkmak ta yer almaya başlamıştır. Belki de her hükümetin söylemlerinde yer almıştır. Peki Muasır medeniyetler seviyesine ulaştık mı? Ulaşmadık ise ne zaman ulaşacağız. Ulaşmak için hangi fiilleri yapıyoruz? Veya sadece söylemlerde mi kalıyor.

Modern devlet olabilmek için Avrupa Birliğine tam üye olmaya çalışıyoruz. Bu günlerde hız kazanan Avrupa Birliğine tam üyelik çalışmaları ile ilgili neler yapabiliyoruz? Su anki izlenimler daha çok önce üye olalım sonra düzeliriz şeklindedir. Peki birliğe üye olmaz isek halimiz ne olacak? Çok büyük bir kargaşa devam ediyor. Olanlar ise yine bizlere oluyor.

Üyelik güzel fakat üye ister olalım ister olmayalım bizim daha güzel bir eğitime, sağlık şartlarına, teknolojiye, çevreye ve sosyal güvenliğe ihtiyacımız yok mu? Halk için devlet mi var? Yoksa devlet için mi halk var? Bunu herkesin çok iyi bilip bütün adımların ona göre atılması kaçınılmazdır. Çağdaş devlet denilince üyelikten daha ziyade halkın gelecek kaygısı olmadan huzur içinde yaşaması akla geliyor.

Kültür düzeyi yüksek toplumlar ancak eğitimin iyi olduğu ülkelerde oluşabilir. Ülkelerin gelişmişliği eğitime ayırdığı bütçe ile ölçülmektedir. Eğitim giderlerinin lüks olarak görüldüğü bir toplumun ilerlemesi bayağı zor olur. Her fert eğitim giderlerinin kat ve kat kâr olarak geri döneceği bilincinde olması gerekir. Devletin eğitimi teşvik için % 18 KDV'yi bir an önce kaldırması lazımdır. Meşhur Çin atasözü "Bu günü düşünüyorsan ekmek ver, yarını düşünüyorsan meyve ek. Fakat 50 yıl sonrasını düşünüyorsan eğit" kulağımıza küpe olmalıdır. 

Çağdaş devletin diğer bir özelliği de halkının sağlığına verdiği önemdir. Yeterince sağlık kurumunun bulunması yoluna gidilmelidir. Sağlık kurumlarının başta doktor ve hemşire olmak   üzere gerekli cihazlarla donanımlı olması şarttır. Şu haliyle hastaneye sağlam gidenlerin çoğu hasta olarak geri dönmektedir. Çoğu kişi ise hastaneye gitmeye korktuğu için ilkel yöntemlerle tedaviye başvurmaktadır.

Mutlu yarınlar için teknoloji ise kaçınılmaz hale gelmiştir. Teknolojinin kullanım kolaylığını saymakla bitiremeyiz. bunlardan bazıları arasında bürokrasinin azalması, işlemlerin hız kazanması sayılabilir.

Modern devletler çevre sorunlarını en aza indirmek mecburiyetindedir. Teneffüs ettiğimiz havadan gezip dolaştığımız çevrenin temiz ve bakımlı olması yine gelişmişliğin bir ölçüsüdür. Yeni gelişmelerde ve yatırımlarda çevre duyarlılığı aranmalıdır.

Her şeyin insan için olduğu bir dünyada insanlar kendilerini güven içinde hissetmek istemektedirler. Her birey can ve mal güvenliği ister. İletişim ve bilgi teknolojilerindeki hızlı gelişim yeni riskleri meydana getirmektedir. Oluşan riskler güvence altına alınmalıdır.

Son olarak da hukukun üstünlüğü prensibi mutlaka ama mutlaka benimsenmeli ve uygulanmalıdır. İnsan hakları, şeffaflık ve bilime gereken önem verilmelidir.