Okullar açılırken

 

 

Bakış Açısı

Dr. Hüseyin TOROS

huseyintoros@yahoo.com

Dönüm noktası

Dönemler gelip geçiyor. Geçtiğimiz Pazartesiden itibaren toplumda gördüğüm ilk izlenimler bir dönemin kapanıp yeni bir dönemin başlayacağı izlenimlerini oluşturdu. Her ne kadar geleceğimizi tahmin edemesek de genel kural olan her inişin bir çıkışı vardır gereği, birçok beklentiler içine girmiş bulunuyoruz.

 

Önceden tahmin ettiğimiz sonuçların zıttı bir seçim dönemi yaşadık. 21. yüzyılın ilk seçimi beklenmeyen bir sonuç çıkardı. Seçim sonuçları ülkemizde yeni bir dönüm noktasının işaretlerini veriyor. Bu seçimde daha çok yeni simalar  meclise girme fırsatını elde ettiler.

 

Nasıl olacak niçin olacak derken seçim tamamlandı. Tartışmalar sona erdi. Yeni bir döneme girdik.

 

Üzüntülerimizin, çektiğimiz sıkıntıların sonu gelmiştir artık. Sıkıntılardan rahatlamaya geçişin olduğu dönüm noktasına ulaşmışızdır inşallah. Aksi halde  1980'lerde yaşadığımız ekonomik canlanmanın kat ve katlarını şimdi çağın getirdiği fırsatlar sayesinde yaşayamaz isek yazık olur.

 

Mekansal değişimi tahmin etmek zamansal değişime oranla kolaydır. Örneğin bir rampadan sonra hepimiz bir iniş bekleriz. Bu kural genellikle de doğrudur. Fakat zamansal olaylar hakkında tahminde bulunmak çok zordur. Hele zamansal olarak incelediğimiz olay insanlarla ilgili ise işimiz daha da zorlaşır. Dünyanın en karmaşık yapısına sahip olan insanoğlu, her şeyi çözer fakat kendi yapısını tam olarak çözemez.

 

Netice olarak gizemlerle dolu olan insanların 2002 yılı seçim sonuçları ve sonrası ilk izlenimleri hepimizi sevindirmektedir. Seçim galipleri arasında şu an tek vücutluluk görülüyor. Bozulmamasını temenni ediyoruz. Atalarımız, insanlar konuşa konuşa hayvanlar ise koklaşa koklaşa anlaşır demişler. Şu an seçimi kazanan iki partinin herkesi hayal kırıklığına uğratacak şekildeki uyumlu çalışmaya başlamalarını görüyoruz. Yıllardır aradığımız bir tabloyu bizlere yaşatıyorlar. Süreklilik arzetmesini temenni ediyoruz.

 

Olayları değerlendirirken sağlıklı sonuç almak için karar verenler arasında bir denge aranır. Şu an mecliste bu dengenin varlığına da şahit oluyoruz. Eğer seçimin galibi olan parti biraz daha fazla oy alsaydı belki de şımaracak ve ülkemize faydadan daha çok zarar verecekti. Neyse ki Türk halkı oyuyla doğal bir denge oluşturdu.

 

Kanaatlerin gerçekleşmesi halinde yeni bir tarih yaşayacağız. Bu seçimdeki toplumun olağan dışı kararı tarihe geçecektir.

 

Toplum geçim derdinde biliyorsunuz. Geçim derdi yetmiyormuş gibi bir de ümitsizlik vardı. Şu an geçim derdi devam etmesine rağmen halkın ümit içinde olduğunu görüyoruz. Ümitler azimlerle birleştiğinde ise aşılamayacak hiç bir sorun kalmayacaktır.

 

Aklı selim içinde bütün sorunların üstesinden gelmek zorundayız. Ben şahsen son üç yıldır hep 2000'li yıllarda yaşadığımız günleri düşünüyorum. İleride çocuklarımız, torunlarımız bize sizin hiç aklınız yok muydu dediklerinde ne cevap vereceğimizi bilemeyeceğimin üzüntüsünü yaşıyorum.

 

Siyasi istikrara hasrettik kavuştuk gibi görünüyor. Bu istikrar sayesinde en değerli maden olan insana sahip ülkemizin yeni çığırlar açması lazımdır. Küçülerek bir ekrana sığan dünyada eskilere nazaran ne gibi fırsatların bizleri beklediğine herkesi düşünmeye davet ediyorum.

 

Ilıman bir döneme girmenin bizleri uyutmaması, uyuşturmaması ve şımartmaması dileğiyle...