Bakış Açısı

Dr. Hüseyin TOROS

huseyintoros@yahoo.com

Niçin???

Geçtiğimiz hafta içinde yine gazetelerde son yıllardaki vurgunlardan haberler vardı. Ülkemiz ne kadar büyük bir değer içeriyor ki çalıp çırpmakla bitiremiyoruz.Taşı toprağı altın olsa ancak çalıp çırpmaların altından kalkabilir. Geçtiğimiz hafta yayınlanan Sayıştay raporlarından bazı acı gerçekleri görüyoruz.

Yap İşlet Devret modeli ile yapılan elektrik üretimini devlet almak zorunda olduğundan pahalıya alıp zararına satıyormuşuz. Bu yolla TEAŞ 2001 yılında 1.8 katrilyon zarar etmiş.

Tütünü alır yakarız.

İzmit'te hesapsız pahalıya su toplattırır, İstanbul'a satamayınca da parasını ödemeye devam ederiz.

Rusya'dan doğal gaz alıp elektrik üretiriz.

Kendi elektrik santrallerimizin kapasitesini yüzde otuzlara kadar düşürürüz.

Yap İşlet ve Devret çok güzel bir model. Fakat aması var. Kendi ürettiğimi çöpe atarım fakat seninkini asla. Ne güzel iş. Devleti soymanın yeni modelleri.

Hayatımız senaryo. Birkaç yıl öncesi idi. Büyük bir gürültü koparıldı. Türkiye'yi büyük bir elektrik sıkıntısı bekliyor. Güzel bir kamuyu oluşturuldu. Sonunda da uzun süreli devletin kazıklanması sessiz sedasız imzalandı.

Ankara'da yükselen holding binaları, kurulan siteler, kentler. Devletin garantisinde risk taşımayan işler. Kim istemez ki risksiz iş yapmayı.

Bir tarafta halkın çoğunluğu açlık sınırı altında, diğer tarafta mutlu bir azınlık. Devletin sırtında kambur. Minareyi çalan kılıfını bulur misali devleti soyanlarda bir yolunu buluyor.

Geçenlerde bir okur mail atmış. Diyor ki "Başta ÖSYM olmak üzere bir çok devlet baskılarının yapıldığı bir şirket var. Hep bu şirketi devletin bir kuruluşu sanırdım. Çünkü eğitimle ilgili bir çok işlerin arkasında o şirket var. Ankara'nın bir ...kentine gittiğimde gözlerim kamaştı. Bir an için kendimi Türkiye'de yaşamıyor olarak düşündüm. Sonra araştırdığımda

o meşhur şirketin de içinde olduğu bir topluluk kurmuş bu kenti. Devlet ihalesi ile Mutlu bir azınlık oluşturmuşlar. Ülkeye katma değer ne kazandırırız yerine devlet sırtından nasıl zengin oluruz kuralını işletiyorlar tahminim...." şeklinde devam ediyordu.

Allah'tan toplum bu tür konuları fazla düşünmüyor. Zaten bu tür konuları düşünmememiz için her türlü senaryolar hazırlanıyor. Bu senaryoların en iyi oynandığı yer ise TV'ler.

Yoksa halkın bu kadar sıkıntı içinde olduğu ülkemizde ayaklanmaların olmayışı bir mucize.

Pabucumuzda kül bırakmayız. Ama senaryolarda çok güzel rolleri üstleniriz. Sonrada deriz "Dün dündür bugün ise bugündür" diyerek her şeyi bir çırpıda sileriz. Yapanın yanına kar kalır.

Biraz düşünenlere ne mutlu...