Malatya Kayısısı


Giriş Sayfası Duygusal ve Bireysel Genel Temalar Fikir ve Elestiri Makaleler


 

KENDİ VATANINDA PARA ETMİYOR

                                                                                                                    17 Nisan 2008
    


    Son yıllarda, özellikle de birçok ürünü işleyen devlet fabrikalarının kapatılmasıyla, alternatif ürünlerin yerini tamamen almış olan, tabiri caizse Malatya’da tüm dağı taşı sarmış olan kayısının kurusu bile en fazla 3,85YTL1 civarında bir fiyatla alıcı bulabilmekteyken, “yaş kayısı” diye tabir edilen dalından koparılmış ve hiç bir işleme tabi tutulmamış sofralık ya da reçellik kayısının kilosu ise haliyle çok daha düşük bir fiyatla alıcı bulmaktadır. İhraç edilen kuru kayısı ise 2007 yılında ton başına 2750 YTL değer bulabilmiştir2. Malatyalı kayısı üreticilerinin kayısı için harcadığı zaman, emek ve ilaç, gübre, su, işçi gibi giderlerin toplamıyla oluşan maliyet  göz önüne alındığında, kayısıcının durmunun pek de parlak olmadığını görmek kimse için zor değildir. Ahvali bu denli vahim olan bir üreticinin, belini doğrultabilmesi için satış fiyatını yükseltmesi, satış fiyatını yükseltebilmesi için de ürün kalitesini yükseltmesi ve ürün rekoltesini arz-talep orantısında tutması gerekirken; her mahsül düneminde aynı dertlerden muzdarip olmasının ve Malatya Kayısısı’nın, gerek ulusal gerekse uluslararası rekabette -kendi vatanında yetişmesine rağmen- atılım yapamamasının nedenleri araştırılmalı ve kalıcı çözümler getirilmelidir.

Bugün, vatanından kilometrelerce uzakta yetiştirilen bir kayısı kilogramı 50YTL’den İstanbul’a sunulmakta, bu başarı ise ulusal basında yankı bulabilmektedir. Mersin’in Silifke ilçesinde örtü altında yetiştirilen kayısının hasadına başlanılmış ve tüketiciyle buluşturulmuştur. İlk hasadı alan çiftçinin 17 dönümlük serasında 550 adet kayısı ağacı bulunduğu tespit edilmiş. 550 adet ağaçtan, 20 ton civarı kayısı hasadı beklenmekte olup, normal hasat zamanından yaklaşık bir ay önce alınmış 100 kilogram kayısının kilogramı, astronomik bir fiyattan satışa sunulmuştur.3 İlk bakışta da rahatlıkla fark edilebileceği gibi, kendi ana vatanında yetişen kayısıdan daha düşük rekoltede bir kayısı, çok daha fazla kâr getirmektedir. Elbette ki, ülke standartları göz önüne alındığında, 1 kilogram kayısıya 50YTL ödemek, vatandaşlar için ütopyadan öte değildir ancak önemli olan Malatya Kayısısı’nı hakettiği kalitede, hakettiği fiyata tüketiciye sunabilmek ya da güncel fiyatlar üzerinden çiftçiye hakettiğini kazandırabilmektir.

Kayısıya, yetiştirilme safhasında daha fazla ihtimam göstermek durumunda olan Malatyalı çiftçi, ürünü de talepten daha fazla miktarda tutmamak zorundadır. Yüzeysel olarak, piyasa rekabeti mantığı ile düşünüldüğünde, arzın; talepten fazla olması halinde, kalite yüksek dahi olsa fiyatların düşük olmasının kaçınılmaz olduğu çözümlenebilir bir gerçektir. Her santimetrekareyi kayısıya çeviren çiftçinin bilinçlendirilmesi ve doğru bir şekilde yönlendirilmesi gerekmekte, bu süreçte ziraat mühendislerine büyük sorumluluk düşmektedir. Tarım politikasında, yıllardır etkin bir başarı gösteremeyen devletten yol göstericilik beklenirken, bir yandan da sorunlara çözüm üretebilmek için bireysel veya kitlesel sorumluluk göstererek konu üzerinde yoğunlaşılmalıdır.

Bugün Malatya’da kayısı üretim ve pazarlama koordinasyonunu tekelinde bulunduran, merkez birlik adı “S.S. Kayısı Tarım Satış Kooperarifleri Birliği”  olan KAYISIBİRLİK bünyesindeki ziraat mühendislerinin, bunun yanı sıra; gerçel ya da tüzel kişilerin sahibi olduğu kayısı üretim tesislerinin bünyesindeki veya yönetimindeki ziraat mühendislerinin ve Malatya Ziraat Mühendisleri Odası’nın; bütün bireysel veya kurumsal kaygılardan arınıp, salt bir iyi niyetle kayısının ve kayısı üreticisinin akıbeti, yıllık mahsül miktarı ve kalitesi, üretim aşamasında kullanılacak olan gübre ve ilaç seçimi için maliyet ve kalite araştırılması, üretim için uygulanabilirliği imkanlı ekonomik ama kaliteyi artırabilecek zamandan tasarruf ettirebilecek yeni yöntemlerin araştırılması ve geliştirilmesi, ürünün reklamının yapılması gibi konular, sorunlar ve çözümler üzerinde yetkin teknik fikirler araması uzun zamandan beri Malatya Kayısısı için aciliyet taşımaktadır çünkü il ekonomi motorunun adeta krank mili olan kayısı sadece üreticinin sorunu olarak değerlendirilebilecek kadar basit değildir.

Sonuç olarak; bir ürünün kendi vatanından başka yerde öz vatanındaki fiyatının çok daha üstünde bir rakamla satışa sunulabilmesi, ürünü sahiplenme hakkını da bu başarıyı elde edenlere verir. Eğer ki Malatya, kayısıyı sahiplenmek ve kayısının Malatya’ya ait olduğunu kabul ettirmek istiyorsa, eli kolu kayısıya bağlanmış olan çiftçinin başını dik cebini rahat hale getirmek istiyorsa; kentin altınına gerçekten sahip çıkmak mecburiyetindedir. Bu altından ekmek yiyenin sadece ama sadece çiftçi olmadığı, tüm Malatya’nın olduğu unutulmamalıdır.

           

                                                                                                                           Emre Utku Özen

 

1-       Malatya Ticaret Borsası güncel kayısı fiyatları listesi baz alınmıştır (http://malatyatb.tobb.org.tr).

2-       Malatya Ticaret Borsası rekolte, ihracat miktarlar ve fiyat hareketleri listesi baz alınmıştır (http://malatyatb.tobb.org.tr).

3-       Milliyet Gazetesi İnternet Sitesi, 16.04.2008 tarihli “Kayısının kilosu 50 YTL’den satılıyor” başlıklı haberi.