Doğru Tepki ve Doğru Kazanç


Giriş Sayfası Duygusal ve Bireysel Genel Temalar Fikir ve Elestiri Makaleler


 

 

TOPLUMUN İKİ BÜYÜK EKSİĞİ: DOĞRU TEPKİ VE DOĞRU KAZANÇ

 

Toplum olarak gerçekten ilginciz. Son birkaç yazımda ısrarla toplumu eleştirmekteyim ama gördüklerimin karşısında, bu eleştirileri yapmadan duramıyorum. İki ayrı konuda ilginçlikten bahsetmek istiyorum. Bunlardan biri, “ya hiç tepki vermeyen ya da tepki verdiğinde suyunu çıkaran bir toplumuz”; diğeri ise “ nemalanacak illa ki bir yer buluyoruz ama bazen nemalandığımız şeyler, çok da insani olmuyor.”

Tepki vermeyen ya da vermeyi beceremeyen bir toplum olduğumuzdan bahsetmek istiyorum öncelikle. Boğaziçi’nde kısmen ders çalışarak kısmen de muhabbet ederek geçmiş bir günün ardından, evime doğru yol alırken; 4.Levet - Fabrikalar durağı arasında (hemen plazaların dibinde) bir mitinge rastlıyorum. Miting ne kadar anlamlı bir miting gerçekten de ve toplaşmanın sebebi “Filistin’deki katliam”. Bir yönden seviniyorum “bir avuç insan dahi olsa, tepki gösteren insanlarımız da var toplumumuzda” diye ama pankartları ve sloganları görüp duyunca da ister istemez “tepki veriyoruz, evet; bu güzel ama tepki vermeyi bilmiyoruz” diye düşünmeden edemiyorum. Bir şeyi kınamak, eleştirmek, yanlış bulmak ya da savunmak güzel bir şey ama çok mu galeyana gelen bir toplumuz acaba? Pankartlarda yazan, sloganlarda bağırılan söz şu: Hepimiz Filistinli’yiz. Hepimiz Filistinli miyiz? Nedir yani? Filistin’e yapılanı kınıyoruz, yanlış buluyoruz diye; Filistin’in direnişini destekliyoruz, onlarlayız diye Filistinli mi oluyoruz? Madem bu sloganları atabilen, pankartları taşıyabilen insanlar Filistinli; neden burada seslerini yormak yerine gidip Filistin’de direnişe bilfiil katılmıyorlar? Bu ülkede çok fazla şey kınandı, yanlış bulundu ve çoğu da doğru tepkilerdi ama veriliş biçimleri yanlıştı. Hepimiz Hrant olduk, yetmedi “Ermeni” olduk. Dink’in katledilmesinin arkasında yatanları tartışmak değil amacım. Gerçekten kınanacak bir olaydı Dink suikasti ama kınarken nedense “hepimiz Ermeni” oluverdik. Bugün de herkes Filistinli oluvermiş. Tepki vermek ayrıdır, suyunu çıkarmak ayrı. Diyorum ya, madem “Filistinli’yiz” diyorsunuz, neden burada nafile nefes tüketiyorsunuz, gidin de direnişte bir işe yarayın da birine bir faydanız dokunsun bari.

Bir de çok uyanık bir toplumuz. İnsanlarımızın duygusallığını kendi uyanıklığımız adına nasıl da istismar konusu haline getirebiliyoruz. Mitingin olduğu yerin civarında onlarca satıcı var; hepsi Filistin bayrağı satıyor hatta ne ara hazırlattınız nereden hazırlattınız diye sormadan edemediğim filamalar satıyorlar, üzerilerinde “Hepimiz Filistin’liyiz” yazan. Anlaşılan, savaştan sadece silah tüccarları nemalanmıyor; duygu istismarcıları da uyanıklığın en yüzsüz halini sergileyerek bariz rant elde edebiliyor. Katliam nemacıları, anlaşılan bir tek silah sanayii değil; küçük çaplı da olsa nemalanan birçok uyanık da mevcut. Çok ağır bir itham olacak belki ama “akan kan”’dan direkt ya da dolaylı yollarla kendine kazanç sağlayan insanlar da kan akıtanlara ortaklık etmektedir.

Doğru tepki, doğru kazanç... Bizim toplumumuzda maalesef ki eksik olan noktalardan iki tanesi. Uyanıklar her zaman her yerde vardır sevindirici bir şekilde azınlıktalardır. En basiti, bugün gördüğüm karedeki sayısal oranda azınlıktalar: iki yüz kişi civarında eylemci varken on ya da on beş tane kadar nemacı vardı. Uyanıkların sayısı az oldukça, bu tür nemacılar; toplum bilinci geliştikçe, seleksiyona uğramaktan kurtulamayacaklardır ama daha tepkisini bile bilinçli veremeyen bir toplumken, bu nasıl olacaktır; işte orası meçhul ve ürkütücü. Hrant katledildi, hepimiz “Ermeni” olduk; Filistin direniyor, büyük bir katliam var hepimiz “Filistinli” olduk. Allah muhafaza, bir yerlerde bir travesti hunharca katledilir ve birileri ona da tepki vermeye kalkarsa, hepimiz ne(?) oluruz acaba?

 

                                                                                                                                           Emre Utku ÖZEN