Okuduklarım, Dinlediklerim  (Nisan 2017)           Taner Derbentli

            
     Işık Üniversitesi’nde verdiğim biri Türkçe, diğeri İngilizce olmak üzere iki Termodinamik dersi epey bir zamanımı alıyor. Her hafta yaptığım kısa sınavların hazırlanması ve okunması, hazırladığım problemler ve çözümleri, ders planının oluşturulması, çoğaltma işleri, ikiyle çarpıldığında bana okumak için pek zaman bırakmıyor. Gene de Cumhuriyet’ in köşe yazarlarını, Mahfi Eğilmez’ in “Kendime Yazılar” ını elimden geldiğince izlemeye çalışıyorum. Her Perşembe yayımlanan Cumhuriyet Kitap ekinde bazan çok hoşuma giden yazılar oluyor, Cevat Çapan’ ın Şiir Atlası ve Semih Poroy’ un Feklavyesi’ de biraz düşünmek ve gülümsemek için okuduğum iki sayfa. Cumhuriyet Kitap Eki’ nin uzun yıllardan beri editörlüğünü yapan Turhan Günay’ ın yaklaşık 6 aydır, haksız yere özgürlüğünden yoksun bırakılması da yüreğimi sızlatıyor. Kısa yazılardan oluşan Haldun Taner’ in Berlin Mektupları, ikinci dünya savaşı öncesinde yükselen totaliter düşünce ve eylemlere yer veren küçük bir kitap. Arasıra elime alıyorum.
    
Brahms en sevdiğim bestecilerden biridir. Brahms’ ın dört senfonisi, iki piyano konçertosu, bir keman konçertosu ve keman-viyolonsel için ikili konçerto diye bilinen bir başka konçertosu vardır. Bunların tümü gerek orkestra düzenlemeleri gerek melodik zenginlik bakımından çok sevilen, bilinen yapıtlardır. En çok bilinen de, üçüncü senfoninin, “Brahms’ ı Severmisiniz” filminin müziği olan, Poco Alegretto bölümüdür. Ben bir sıralama yapsam, ikinci piyano konçertosu ile birinci senfoniyi öne alırım. Ama gözüm arkada kalır. Eskiden bu yapıtları ya doğrudan konserlere giderek ya da plaklardan, cd’ lerden dinleyebilirdiniz. Şimdi artık hepsini internette bulabiliyorsunuz, üstelik ses kalitesi bakımından hiç de aşağı kalır yanları yok.