Geçen Aydan Kalanlar         Taner Derbentli

            
Yaşam-Ölüm    (16 Temmuz 2023)     
    
Ölümü neden bu kadar önemseriz. Mezarlıklar yaşanmış hayatlarla doludur. Hepsi kendileri içinde değerli. Üstelik aralarında yakınlarımız, arkadaşlarımız, sevdiğimiz sanatçılar, yazarlar, bilim insanları vardır. Haldun Taner bir kitabının başlığını “Ölürse ten ölür, canlar ölesi değil” diye koymuştu. Buna katılıyorum. Mehmet Zaman Saçlıoğlu’ nun dizeleri geliyor aklıma:     

Ölüm, sevdirmek ister gibi kendini bize,
Sevdiğimizin gözüyle bakıyor yüzümüze.

Ölüm nasıl değerli kılınabilir ? Kanımca ölümden sonra başkalarına yardımcı olacak, onları baktıklarında, dinlediklerinde mutlu edebilecek, gülümsetebilecek, bilgilendirecek yapıtlar bırakarak. Bunlar olmasa bile hatıralnacak anılar bırakarak.     
Bunları neden yazıyorum. 2014 yılında kanser nedeniyle prostatım alınmıştı. 2021 yılında kanserin başka organlarıma da sıçramış olabileceği düşüncesiyle, testlerden, kemoterapilerden geçtim, ağır ameliyatlar oldum. Bu nedenle düzenli yazmaya çalıştığım web sayfamı da yazamadım. Temmuz 2023’ den başlayarak bu yazıları sürdürebilecek güce ulaştım. Yazıyorum.     
Hayat sadece hastalıklardan oluşmuyor. Çok güzel yanları da var. Temmuz 2022’ de torunum Yaz doğdu, tüm aileyi sevince boğdu. Benim için ilaç oldu. Onunla haşır neşir olmak, iletişim kurabilmek çok güzel. O’nun için mektuplar, şiirler yazıyorum. Belki ilerde tüm çocuklar okurlar. Bu şiirlere “Çocuksu Şiirler” adını verdim, birini sizinle paylaşıyorum.     
    
YILKI ATI
Ben kırlarda yaşarım,
Bazen de çocuk bahçelerinde,
Adım Yağız’ dır, Necip’tir,
Çocukların düşlerini yarınlara taşırım.

Önceleri yarışırdım, kazanırdım,
Bana üzümler yedirirlerdi,
Şimdilerde kırlarda ne bulursam onu yerim.
Ben bir yılkı atıyım,
Yaşlıyım ama özgürüm,
Kırlarda şiirler yazarım.
    
Yaşam sadece bizle ilişkili değil, çevremizde olan bitenler de yaşamın içinde. Bu süre içinde Türkiye büyük bir deprem yaşadı. Seçimler yapıldı. Ekonomik sıkıntılar, yüksek enflasyon herkesin hayatını zorlaştırdı. Covid pandemisinin bir bölümü de bu süreç içindeydi. Değer verdiğim, sevdiğim insanlar yaşamlarını yitirdiler : Doğan Kuban, Yalçın Göğüş, Abdurahman Kılıç, daha nice değerli insan. Geçen gün sevgili arkadaşım Metin’ le konuşurken, yaşamı geçici bir süre ile pencereden bakmaya benzetti.     
Ölümün bir özelliği de, yaşamla son bir hesaplaşmaya bazen izin vermemesidir. Yaşam birdenbire son bulur. “Yapacak işlerim vardı daha” demen boşuna.     
Yaşam güzeldir. Çocukluk, eğitim yılları, iş hayatı, evlilik, çocuğunun olması, torununun olması. Tüm bu kilometre taşları, süreçler insanı mutlu eder. Bu süreçler içinde bazı ayrıntılar insanın son yıllarında yaşama gülümsemesine yol açar.     
Ancak saat durmaz. Tik tak, tik tak çalışır. Tek teselli vardır. Okumak, yazmak, dostlarla birlikte olabilmek ve günün pencereden eksilmemesi.